İzmir'de beş polis daha tutuklandı

İzmir merkezli olarak toplam 13 ilde, yasa dışı dinlemelere yönelik olarak yapılan operasyon kapsamında gözaltına alınıp adliyeye sevkedilen 32 polisten, işlemleri devam eden 10 kişilik son gruptan da 5 polis hakkında tutuklama kararı verildi. Son tutuklanan 5 kişi; İzmir Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü yapan ve ardından Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcılığı görevine getirildikten sonra 17 Aralık sürecinde Elazığ'a tayin edilen Ramazan Karakayalı, İzmir Emniyeti'nde İstihbarat Şube Müdür yardımcılığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü yapan, 7 Ocak'taki liman soruşturması sonrasında görevden alınan Taner Aydın ile Tarkan Kolik, Memduh Tosun ve Mustafa Edip Çakmak oldu. Operasyon kapsamında adliyeye sevkedilen 32 kişiden toplam 11'i tutuklanırken, 21'i ise adli kontrollü olarak serbest bırakıldı.

AVUKATTAN AÇIKLAMA: BİZİM ADAMIMIZ OL DEVRİ SÜRÜYOR

İzmir'de geçen salı günü, yasa dışı dinleme iddialarıyla ilgili başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alınan 32 kişiden 11'inin tutuklanıp 21'sinin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasının ardından, şüphelilerin avukatlarından Ali Aksoy, adliye binası önünde bir açıklama yaptı. Avukat Aksoy şunları söyledi: "İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın suç işleyerek başlatıp yürüttüğü bu soruşturmada, soruşturmaya dahil ettikleri 7 kişinin, aleyhte konuşmaları şartıyla tahliye edilmeleri garantisiyle konuşturuldukları soruşturmada, son olarak 5 kişinin tutuklanmasına diğer 5 kişinin de serbest bırakılmasına karar verilmiştir. Ülkemizde 'Bizim savcımız ol, bizim adamımız ol' devri hüküm sürüyor. Ülkemizdeki 13 bin kadar hakim ve savcı bu milletin hakim ve savcılarıdır. Suçlamalar A'dan Z'ye tek kelimeyle aynı. Daha önceki bir hakimin verdiği bir karar, idari denetime ya da yeniden yargılamaya tabi tutulamaz. Hukuku ayaklar altına almamak lazım. Bu, idari soruşturması dahi olmayan insanları üç-beş gün hapse atabilmek için yapılan bir soruşturma. Bu insanlar, 'Hakimleri aldattınız' şeklindeki itham üzerine buradadır. Siz üstteki insanın kararından dolayı alttaki insanları yargılarsanız bu iş bitmez. Bu hukuk adına çöküş demektir. Mevcut çalışan insanlar da bunları görünce rutin işlerini bile yapamaz hale geliyor. Biz verilen karara itiraz edeceğiz, fakat kapalı kutu hakimlik nedeniyle hukuki bir beklentimiz yok."