İzmir'in Aydınlığı Karartılamaz!..

Son günlerde İzmir ulusal gündemde önemli bir yer tutuyor. Bugüne kadar olumlu yanlarıyla medyada hak ettiği ilgiyi yeterince göremeyen İzmir kentimiz, ‘DTP konvoyuna taş atılması’ olayıyla adeta ülke gündemine oturdu. Bu talihsiz olaydan yola çıkılarak, İzmir’e ve İzmirlilere yönelik saldırı başlatıldı. Bir zamanlar kimilerince ‘gâvur’ olarak adlandırılan güzel kentimiz, bu kez de, aklı ve vicdanı olan hiç kimsenin içine sindiremeyeceği ‘faşist’ suçlamasıyla yüz yüze... Elbette onaylamadığımız, doğru bulmadığımız, eleştirdiğimiz küçük bir grubun taş atması olayı, haksız biçimde bütün kente ve kentliye fatura edilmeye çalışılıyor. İzmir ve İzmirli, tarihin vicdanında mahkûm edilmek isteniyor… Adeta ‘şeytan taşlaması’ benzeri bir saldırıya dönüşen İzmir’e yönelik salvo atışlar, İzmirlileri derinden yaralıyor. Kısacası, İzmir ve İzmirli hiç de hak etmediği bir durumla karşı karşıya…

İzmir, 8 bin yıllık geçmişe uzanan tarihi boyunca barışın, dostluğun, hoşgörünün simgesi olmuş bir kenttir. Farklı toplumları, farklı dinleri, farklı dilleri, farklı inançları bünyesinde barındırmıştır. Farklılıklar bir zenginlik olmuştur bu diyarda…

İzmir, bir demokrasi kentidir de… Ülkemizde yaşanan pek çok toplumsal, siyasal yenilik önce bu topraklarda filizlenmiş, boy atmıştır…

Aynı zamanda ulusal kurtuluşun da simgesidir İzmir… Yurdunu işgal eden güçlere karşı ilk isyan ateşini yakanların, efelerin, zeybeklerin, direnişçilerin kentidir… Bu yönüyle de elbette ulusal kurtuluşun taçlandığı şehirdir. Çağdaşlığın, demokrasinin, barışın, ulusal bağımsızlığın, toplumsal ilerlemenin gelenekleri güçlüdür İzmir’de… Sözün özü, İzmir aydınlık bir kenttir…

Ülkemizin Batı’ya dönük çağdaş yüzü olarak bilinen İzmir’de, demokrasi kültürü önemli bir toplumsal değerdir. Hemen her dönemde, yenilikçi hareketlere kucak açmış, destek vermiştir İzmir ve İzmirli… Daha yakın bir geçmişte, 12 Eylül karanlığının ardından, siyasal yasakların kaldırılması oylamasında İzmir’in oynadığı başat rol unutulmamalıdır. İzmir ve İzmirli özgürlüğüne düşkündür… Bağımsız ve başı dik yaşamayı sever. Toplumsal yaşamına ve değerlerine müdahale edilmesini istemez. Edildiğinde de, 9 Eylül direniş ruhunu canlandırır… Aynen, bir türlü içine sindiremediği AKP iktidarına karşı iki dönemdir efelendiği, direndiği gibi…

AKP iktidarı, seçim dönemlerinde vaatlerle kandıramadığı ve baskılarla yıldıramadığı İzmir’i, bu kez bir başka yöntemle avlamak istiyor… Talihsiz bir olayı bahane ederek, İzmir’i ve İzmirlileri yalnızlaştırıp, yalıtlamak istiyor. Bu oyun bozulmalı, boşa çıkarılmalıdır…