'Kabul edilirse Anayasa Mahkemesi'ne gideriz'

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir TV programında MİT Yasası’ndaki değişiklik teklifine ilişkin açıklamalar yaptı. Kişiye özel yasa düzenlemesinin yapılamayacağını belirten Kılıçdaroğlu, düzenlemenin hukuk devletine aykırı olduğunu, bazı devlet görevlileriyle ilgili soruşturmayı Başbakan’ın iznine bağlamanın demokrasi açısından büyük risk ve yanlış olduğunu söyledi. Bu gibi düzenlemelerin devleti illegal yapının içine sokabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Hep derin devlet deriz, faili meçhuller deriz. Yıllardır bunu tartışıyoruz. Şimdi geldiğimiz noktada devleti resmen bir yasayla illegal bir çetenin avuçlarına teslim ediyoruz. Bu doğru bir olay değil. Eğer AKP bunu yasalaştırırsa o zaman doğal olarak biz Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz” dedi.

'Biz kişilerle, makamlarla, unvanlarla ilgili değiliz'

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın KCK kapsamında ifadeye çağrılmasıyla ilgili olarak AKP ile cemaat arasında kavga yaşandığı yorumlarının anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Belli bir inanç grubunun bir araya gelmesi, kendi inançlarını paylaşması bizim açımızdan sorun değil. Herkesin inancı vardır, biz ona saygı duyarız. Ama belli bir inanç grubunun siyaseti yönlendirmek, siyasetin yapısına müdahale etmek gibi bir anlayışı doğru bulmayız” diye konuştu. Böyle bir durumun olup olmadığının sorulduğu Kılıçdaroğlu, ellerinde somut bir veri olmadığı, ancak bunun gazetelerde yazıldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “cemaate bakış açısının ne olduğu” şeklindeki soruyu yanıtlarken de “Biz kişilerle, makamlarla, unvanlarla ilgili değiliz. CHP olaya hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları açısından bakar. Hukuk açısından kim mağdursa onun hakkını savunuruz” ifadesini kullandı.

'Demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından olaylara bakıyoruz'

Hukuk devletinde özel görevlendirme olamayacağını da belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Biz şu cemaattir, şu MİT müsteşarıdır, şu savcıdır diye bakmıyoruz. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından olaylara bakıyoruz. Bir siyasetçinin görevi de budur zaten. Siz olaylara demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından bakmaz, irdelemezseniz dar sokaklara girersiniz o dar sokaklar çıkmaz sokaklardır. Biz kim olursa olsun bizim ülkemizde yaşayan tüm yurttaşların hukukun üstünlüğü çerçevesinde belli güvencelerinin olmasını isteyen bir siyasi anlayışa sahibiz. Siz kalkıp ‘şu bendendir, bu benden değildir’ diye bir ayrım yaparsanız, şimdi de devletin kurumlarını ‘benden yana olanlar, bana karşı olan kurumlar’ diye ayırırsanız devlet dediğimiz gücü çatırdatmış olursunuz. Şu anda geldiğimiz nokta bu. Devletin içinde ciddi bir bölünme var.”

'Bunlar operasyon mahkemeleridir'

Kılıçdaroğlu, bir başka soruyu yanıtlarken de özel yetkili mahkemelerin eski sıkı yönetim mahkemeleri olduğunu öne sürerek, hukukun olduğu yerde bu tür mahkemelere ihtiyaç olmadığını belirtti. Kılıçdaroğlu, “Bunlar operasyon mahkemeleridir. Bunlara talimat verilir, bu mahkemeler talimatın gereğini yerine getirirler” dedi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a yöneltilen suçlamaların, görev alanına girip girmediği sorusunu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Başbuğ’u bir komutanken aldınız, ordu komutanı, kara kuvvetleri komutanı, genelkurmay başkanı yaptınız. Ve terör örgütünü de kara kuvvetleri komutanıyken kurduğu söyleniyor. O zaman bu terör örgütüne yardım ve yataklık yapanlar kim? Onu terfi ettirenler mi? Onlar yargılanmayacak mı? Böyle bir saçmalık olabilir mi” diye konuştu.

Yapılacak iki tüzük kurultayının hatırlatılarak, “CHP’deki tüzük tartışmaları partiyi yıpratıyor mu?” yönündeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Eğer bir tüzük değişikliğini örgütün istediği şekilde, daha demokratik bir yapının oluşması için yapıyorsak bu CHP’yi yıpratmaz, diğer siyasi partilere örnek olur” dedi. Kılıçdaroğlu, tüzük konusunda eski genel başkan Deniz Baykal’dan henüz öneri gelmediğini, ama büyük bir olasılıkla ondan da önerilerin geleceğini belirtti.