Kadın milletvekillerinden "küfüre" tepki

CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, kadın milletvekillerinin TBMM Genel Kurulu'nda kullanılan dil ve üsluba ilişkin tepkilerini iletmek üzere Meclis Başkanı Cemil Çiçek'e yaptıkları ziyarete CHP'li milletvekilleri olarak katılmamalarına ilişkin, "Yaptırıma yönelmeyecek, ricacı konumunda bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Kaleli, yaptığı açıklamada, ziyaret ve bildiriye ilişkin teklif kendilerine geldiğinde bunun zamanlaması ve bildirinin ekinde bazı değişiklikler yapılabileceği konusunda görüş belirttiklerini aktardı.

CHP'nin eğer bir tepki konulacaksa bunun hep birlikte yapılmasından yana bir tavır içinde olduğunu ifade eden Kaleli, "Dayanışmadan uzak bir görüntü de vermek istemeyiz" dedi.

TBMM'de geçmişte de dil ve üslup konusunda sorunlar yaşandığını, ancak tekrarının engellemediğini belirten Kaleli, bu konudaki tepkinin kadın, erkek tüm milletvekillerince ortaya konmasının önemine işaret etti.

Kaleli, dil ve üslup konusunda konulacak tepkinin kapsamlı görüşülüp, tartışılması ve yaptırımın gündeme gelmesi gerektiğini belirterek, "Yaptırıma yönelmeyecek, ricacı konumunda bir yaklaşımı uygun bulmuyoruz" ifadesini kullandı.

"Benden olan olmayan yaklaşımı ile çözülemez"

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel de MHP olarak ziyarete katılmamalarına ilişkin, "Küfürü eden erkekler. Önce irade beyanını onlar ortaya koyacak" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda dil ve üslup sorunun erkek milletvekillerinden kaynaklandığına dikkati çeken Demirel, bu nedenle bir daha böyle bir durumun yaşanmayacağı sözünü vermesi gerekenlerin de erkek milletvekilleri olduğunu vurguladı.

Demirel, sorunun bir parçasının da geçmişte kullanılan ifadelerin yaptırımsız kalması olduğunu belirtti.

Küfürlü sözleri herkes tarafından bilinen bir milletvekilinin, aralarında Çiçek'e ziyarete eden bazı kadın milletvekillerinin de bulunduğu milletvekillerince oylanarak aklandığını ifade eden Demirel, bunun ziyaretin samimiyetini sorgulamayı gerektirdiğini söyledi.

Demirel, dil ve üslup sorunun "benden olan, olmayan" yaklaşımı ile çözülemeyeceğini, tüm partilerin bu sorunu kendi içinde çözüme ulaştırması gerektiğini kaydetti.