'Kadın' tasarısına muhafazakâr ayar

Tasarının seyri, AKP'nin "muhafazakâr" kimliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

'Kadın' tasarısına muhafazakâr ayar
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.03.2012 - 08:35

Kadına yönelik şiddet olaylarına karşı getirilen tasarının Bakanlar Kurulu ve TBMM Adalet Komisyonu’ndaki seyri; AKP’nin “muhafazakar” kimliğini bir kez daha gözler önüne serdi. İktidara yakın medya organlarında “Bu yasa aileyi bozar. Koca düşmanlığı artacak, kadının gittiği yere karışmak suç” denilerek tasarının yeniden gözden geçirilmesi istenirken; kadın kuruluşlarının katkısıyla hazırlanan ilk taslakta yer alan “toplumsal cinsiyet” kavramı başta olmak üzere bazı düzenlemeler ayıklandı, eşcinsellerin koruma kapsamına alınmasına ilişkin önergeler de kabul edilmedi.

İktidar kadını “aile” kavramı içine hapsetmek vazgeçmiyor. Bakanlığın adı “Kadın” değil, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” olurken; şiddet tasarısının adının başına da “Ailenin Korunması” ifadesi eklendi. Oysa, kadın kuruluşlarının katkısıyla hazırlanan ve başbakanlığa gönderilen 31 Ocak 2012 tarihli taslakta yasanın adı “Kadın ve aile bireylerinin şiddetten korunması” olarak yer almıştı.

Taslak hükümet tasarısına dönüştürülürken önce adı değişti, sonra da içeriğinde ayıklamalar yapıldı. Taslakta tanımlar arasında yer alan “Toplumsal cinsiyet: Toplum tarafından kadın ve erkeğe yüklenen ve sosyal olarak kurgulanan cinsiyetçi roller, beklentiler, tutum ve davranışları ifade eder” düzenlemesi tasarıya konmadı.

Tasarının önceki gün TBMM Adalet Komisyonu’nda 5 saat süren görüşmeleri de “muhafazakar” kesimlerin baskılarını ortaya koydu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, CHP’li Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın önergelerle komisyona getirdiği kadınların beklentilerini karşılamaya çalıştı, ancak bunu bir ölçüde başarabildi.
Muhafazakar baskı AKP’li kadınlar üzerinde etkili olurken; dün Yeni Akit gazetesinin “Bu yasa aileyi bozar” manşetiyle çıkması da dikkati çekti.


Eşcinseller “nefret yasasını” bekleyecek

Komisyondaki görüşmeler sırasında CHP’li Dilek Akagün Yılmaz “Öncelike aileyi koruyacağız, demeye hakkınız yok. Yalnız yaşayan kadınlar da var” dedi. Bakan Şahin ise bu eleştiriye “Eski yasayla, geçmişle bağı siliyorsunuz, diye eleştiri aldık. Hem aileyi hem de kadına şiddeti birleştirip güçlü bir başlıkla süreci götürmeyi istedik” karşılığını verdi.

CHP’li Binnaz Toprak da, “toplumsal cinsiyet” kavramının yasaya girmesini isterken “ Kadını ailenin atına sokmak, onun birey olduğunu ikinci plana atıyor” görüşünü dile getirdi. Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya da “toplumsal cinsiyet” kavramının kullanılmasına destek verirken “Anayasada da onu benimseyeceğiz” dedi.

Bakan Şahin ise, “Toplumsal cinsiyet daha soyut bir kavram olduğu için uygulamada sorun çıkabilir, diye düşünüyoruz. Bu nedenle daha somut kadın-erkek eşitliği kavramını kullandık” açıklamasını yaptı. İyimaya da bunun üzerine “Hukuk kuralları pratiğe göre değil, pratik hukuk kurallarına göre belirlenir. Toplumsal cinsiyet, kadın ve erkeğin dışındaki halleri de kapsar” görüşünü dile getirdi.

CHP’li Yılmaz “cinsel tercihi farklı olan kişilerin” de yasa kapsamına alınması için önerge verdi, ancak reddedildi. Bakan Şahin, “Önce ayrımcılık ve nefret suçlarıyla ilgili yasaları çıkarmamız lazım. Ondan sonra bunları konuşuruz” dedi.


Neler değişti?

Görüşmeler sonunda tasarı bazı değişikliklerle komisyondan geçti. Buna göre; şiddet mağduru çalışan kadınlara “tedbir kararı süresince”, çalışmayan kadınlara da 2 ay süreyle çocukları için kreş hakkı tanınacak. Şiddete uğrayan kadınların barınma yerleri arasına sosyal tesislerin yanı sıra yurtlar ve benzeri yerler de eklendi.

CHP’lilerin ilk ve ortaöğretimde toplumsal cinsiyet, kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği konularında ders konulması önerisi de kabul edildi. Prof.Dr.Adem Sözüer’in uyarıları üzerine tasarının elektronik kelepçe ile teknik takibi düzenleyen maddesinde değişiklik yapıldı. Bu maddeye “teknik takipte ses ve görüntü kaydı yapılamayacağı” hükmü eklendi.

Koruma tedbir kararlarının korunan kişinin “hakim önünde yaptığı kabul beyanıyla” uygulanması hükme bağlanırken, “söz konusu kişi istemese bile hakim kararıyla koruma kararı uygulanabileceği” eklemesi yapıldı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler