'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'

Konfederasyon tarafından ''25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'' dolayısıyla yazılı açıklama yapıldı.

Kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarının kararlılıkla devam etmesi ve bu süreçte tüm kesimlerin sorumluluk alması gerektiği vurgulanan açıklamada, ''Hak-İş olarak ülkemizde de önemli bir toplumsal sorun niteliğinde olan, son dönemlerde artarak, daha görünür bir hal alan, vicdanları kanatan kadına yönelik şiddeti, insan hakları ihlali olarak değerlendiriyor, kabul edilemez buluyoruz'' değerlendirmesinde bulunuldu.

Bu çerçevede, son dönemde daha da yoğunlaşan çalışmalardan, kamunun, sivil toplum kuruluşlarının, yazılı-görsel-işitsel ve sosyal medyanın konuyu kamuoyunun gündeminde tutma çabalarından duyulan memnuniyet ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Bu çalışmalar ve çabalar sonucu geçmişte uğradıkları şiddeti konuşmayan, paylaşmayan, gizli tutan kadınların artık konuştuklarını, resmi makamlara ve sivil toplum kuruluşlarına daha yoğun şekilde başvurduklarını, şikayette bulunduklarını görüyoruz. 8 Mart 2012 tarihinde kabul edilen ve 20 Mart 2012 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 'Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarına güç ve cesaret kazandırmıştır. Ancak aradan geçen yaklaşık 8 aylık süreçte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in tüm çabalarına rağmen kanunun uygulamaya yansımasında istenen ivme maalesef sağlanamamıştır. Yaşanan acı tecrübeler, koruyucu hizmetlerin yaygınlaştırılmasına, şiddet mağduru kadınların desteklenmesi ve faillerin cezalandırılmasına, konuya ilişkin farkındalık ve duyarlılık artırmaya, kurumlar arası koordinasyonun geliştirilmesine yönelik hala bir takım eksiklerin olduğunu, yasal düzenlemelerin uygulamaya yansımasında bir takım aksaklıklar olduğunu da göstermiştir.''

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Topçuoğlu

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Arife Topçuoğlu da yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için toplumun bir bütün olarak mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.

Topçuoğlu, kadın cinayetlerindeki artışın kaygı verici olduğunu ifade ederek, geçen yıl 257, bu yılın ilk altı ayında ise 100'e yakın kadının şiddet sonucu hayatını kaybettiğini iddia etti.
Araştırmalara göre devletten koruma talebiyle savcılığa başvuran kadınların yüzde 73'ünün, sığınma evlerinde kalan kadınların ise yüzde 27'sinin cinayete kurban gittiğini öne süren Topçuoğlu, eşlerine karşı şiddet uygulayanlara, şiddetin psikolojik ve sosyal zararlarının anlatılması gerektiğine işaret etti.

Toplumun şiddete karşı daha duyarlı olması için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan etkili çalışmalar beklediklerini belirten Topçuoğlu, ''Kamu spotu filmleri hazırlanarak ulusal televizyonlarda yayınlanabilinir. Şiddetin önlenmesinde dijital kelepçeler tek başına yeterli olmayacaktır. Bu konuda toplumsal bir bilinç oluşması gerekiyor. Kitle iletişim araçları kullanılarak şiddetin zararları anlatılabilir. Aynı zamanda okullarda şiddeti önleyici dersler verilebilir'' değerlendirmesinde bulundu.