"Kadınların yüzde 40'ı cinsel şiddete maruz kalıyor"

Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği İstanbul Temsilciliği Kadın Kolları Başkanı Nermin Çakır, ''8 Mart Dünya Kadınlar Günü'' dolayısıyla Beşiktaş'ta bir restoranda düzenlediği basın toplantısında, Cumhuriyet'in kuruluşu sırasında Türk kadınının vatanı uğruna bir çok mücadeleler verdiğini ve Türkiye'nin kurulması yolunda önemli katkılar sağladığını ifade etti.

Türk tarihi ve kültürünün gerçeklerine aykırı olarak ataerkil toplum düzeni dayatmasının olduğu bir toplumda yaşandığını savunan Çakır, bazı kadınların üniversite eğitimi almış olsalar bile evlendikten sonra eşlerinin ya da ailelerinin baskısıyla evde oturduklarını öne sürdü.

Kadın Statüsünü Geliştirme Merkezi'nin yaptığı bir araştırmaya değinen Çakır, ''Buna göre kadınlarımızın yüzde 40'ı fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor'' dedi.

Çakır, sokaklarda yaşamakta olan, akıl ve ruh sağlığı yerinde olmadığı için fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalan çok sayıda kadın olduğunu belirtti.

Seçme ve seçilme hakkını 1934 yılında kazanmasına rağmen günümüzde Türk kadınının siyasal yaşama katılımının çok düşük olduğunu vurgulayan Çakır, ''Kadın, ihmal edildiği bir toplumda varlığını sağlıklı bir şekilde sürdüremez. Kadınlar toplumun vazgeçilmez bireyleridir. Kadının toplum içerisinde hak ettiği yeri alması ve karşılaştığı sorunları çözmesinde devletimizin ilgili kurumlarına ve sivil toplum örgütlerine büyük görevler düşüyor'' diye konuştu.

Kadınların toplumsal yaşamın bir çok alanında yasaların uygulanması konusundaki eksiklikler nedeniyle çeşitli sorunlar yaşadığını dile getiren Çakır, şöyle dedi:
''Kadınlar, çalışma hayatlarında bir çok sorun yaşıyorlar. Bazı kadınların çalışma süreleri uzun ve ücretleri az. Bazı kadınlar anne olduktan sonra, çocuklarının bakımı için iş yerlerinden ayrılmak zorunda kalıyor. Toplumsal alanda da cinsiyet ayrımcılığı yüzünden bir çok kadın ya erken evlendiriliyor ya da okutulmak istenmiyor. Bu nedenle üniversite mezunu kadınların sayısı erkeklere oranla daha az oluyor.''

Dernek olarak kadının haklarının insan hakları kavramından ayrı olarak tutulamayacağı düşüncesini savunduklarını ifade eden Çakır, bu amaçla yapılması gerekenlerinde bir günle sınırlandırılmaması gerektiğini söyledi.