Kalpler dondurularak ritim bozukluğundan kurtuluyor
Çocuklardaki ritim problemi radyasyon kullanılmadan dondurma yöntemi ile tedavi edilebiliyor.
Elazığ'da ailesiyle yaşayan ve kalp atım hızı dakikada 260'a kadar çıkan 5 yaşındaki Zeynep Yumurtacı, tedavi için geldiği İstanbul'daki özel hastanede Prof. Dr. Volkan Tuzcu tarafından uygulanan tedavi ile sağlığına kavuştu.
Bugüne kadar rahatsızlığı nedeniyle sürekli halsiz olan ve yürümekte sıkıntı yaşayan küçük Zeynep, tedavisinin ardından artık sokakta akranlarıyla doyasıya koşup oynayabilmenin mutluluğunu yaşıyor.
Prof. Dr. Tuzcu, açıklamada, kalp ritim bozukluğunun, kalbin dakikadaki normalin üstünde ya da altında atım yapması olarak tanımlandığını, normal çalışan bir kalbin dakikada 80 atım yaptığını vurguladı.
"Çocuklar dondurarak tedavi (cry ablasyon) ile yüzde 95 kalp ritim bozukluğundan kurtuluyor" diyen Tuzcu, 5-6 yaşın üzerindeki çocuklarda bu işlemin başarılı bir şekilde uygulanabildiğini vurguladı.
Özellikle taşikardi denilen, kalbin dakikada olduğundan fazla atım yapması durumunda yeni bir tedavi yöntemi uygulandığına dikkati çeken Tuzcu, şöyle devam etti:
"Hastalarımız çok ani ritim hissediyorlar. Bu hastamız da öyle idi. İlaca rağmen sıkıntıları vardı. Artık yaşı da geldiği için biz bu tedaviyi uygulamayı uygun gördük. Bu yöntem ile kataterlerle kasıktaki toplardamarlardan anjiyo yapar gibi girilip, kalbe ulaşılıyor. Ritim bozukluğu olan alanların eksi 80 derece ile dondurularak devre dışı bırakılıyor. Dondurarak tedaviyi ayrıca birkaç yöntemle daha oldukça güvenli hale getirebiliyoruz. Normalde işlemler sırasında radyasyon kullanılıyor. Kalbin içerisine kasıktan anjiyo gibi koyduğumuz kabloları görüntüleyerek izlememiz gerekiyor. Bunu izlemek için de radyasyon gerekiyor. Biz üç boyutlu elektrik sistemini kullanarak kalbin içerisini radyasyon kullanmadan görüntüleyebiliyoruz. Biz çocuklardaki ritim problemine dondurma yöntemi ile tedavi ediyoruz ve radyasyon kullanmıyoruz. Hastamız da yüzde 95 oranında ritim probleminden kurtuluyor."
Prof.Dr. Volkan Tuzcu, çocuk hastaların kalbinin daha hassas olduğunu, bu nedenle işlem yaparken zarar vermemek gerektiğini, bu yöntemle de kalbin hassas ileti sistemine kroner damarlarına zarar vermeden tedavi etmenin mümkün olduğunu vurguladı.
Hastaya göre değişmekle birlikte bu işlemlerimiz birkaç saat sürdüğünü anlatan Tuzcu, "Hafif anestezi altında yapılıyor. Kasıktan anjiyo yapar gibi toplardamarlardan girdiğimiz için kanama riski olmuyor. Herhangi bir kesi ,dikiş yok. Hastalarımız 4-5 saat sonra ayağa kalkabiliyorlar. Genelde ertesi gün de ilaçsız bir şekilde taburcu oluyorlar" diye konuştu.
"Bu işlem pek bilinmediği için çocuklar yan etkileri olan ilaçları kullanmak zorunda kalıyor" diyen Tuzcu, sözlerini şöyle tamamladı:
"İlaçları ömür boyu kullanmak malum bazı yan etki ihtimalleri var. O nedenle artık dünyada ablasyon dediğimiz yöntemle tedavi ön plana geçmiş durumda. Uzun yıllardır bu şekilde yapılıyor. Amerika'dan dönüş amaçlarımdan biri de buydu. Ülkemize bu konuda eleman yetiştirmek. Kardiyolog olmak yetmiyor. Çocuk kardiyoloğu olmak yetmiyor. Sıklıkla yanlış teşhis görüyoruz. Artı gereksiz yere ilaç kullanımı görüyoruz. Tabi bunların bir takım mahsurları var. Normalde yüzde 90-95 şifa şansı olan bir yöntem varken çocuklarımızın gereksiz ilaç kullanması bir şekilde engellemek gerekiyor."
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Colani’nin arabası
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması