Kamu bankalarına atamalar AKP içindeki rahatsızlığı kesme hamlesi mi?

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin İş Bankası’ndaki hisselerinin Hazine’ye devrini sağlamak için konuyu Meclis’e getireceklerini, hisselerinin yasal bir düzenlemeyle Hazine'ye devredileceğini açıklamıştı.

Erdoğan, "Mesele İş Bankası değil. Mesele, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetidir. Kılıçdaroğlu, ‘Oradan bizim kasamıza giren para yok ki’ diyor. Ben ‘Senin kasana para giriyor’ demiyorum ki. Mahkeme kararıyla, Türk Dil Kurumu’na ve Türk Tarih Kurumu’na belirli bir temettü geliri aktarılıyor. Ama orada yönetim kuruluna CHP niye dört adam koyuyor? Efendim, yönetim kurulundaymışlar ama hiçbir inisiyatifleri yokmuş. Yönetim kuruluna gireceksin, ama hiçbir inisiyatifin olmayacak. Böyle bir saçmalık olur mu" diye konuşmuştu.

CHP'nin İş Bankası hisselerine tepki gösteren Erdoğan, buna karşın tüm kamu bankalarına kendi parti yöneticilerini atadı.

Geçtiğimiz günlerde KAP'a yapılan açıklamada üç kamu bankasının genel kurullarının üst yönetimde değişiklikler gerçekleşti. Kamuyu Aydınlatma Platformu'na 'KAP' yapılan açıklamaya göre; Vakıfbank'ın Yönetim Kurulu Üyeliğine Abdülkadir Aksu, Halkbank'ın Yönetim Kurulu üyeliğine Mevlüt Uysal, Vakıfbank Yönetim Kurulu üyeliğine TBMM'nin eski başkanvekillerinden Sadık Yakut atandı.

KARİYERLERİNDE BANKACILIK YOK

Sözcü gazetesinden Deniz Zeyrek atamalara değinerek köşesinde şöyle yazdı:
"Eski içişleri bakanlarından Abdulkadir Aksu'yu gazeteciliğe başladığımdan beri takip ederim. Türkiye'de “devlet” denildiğinde Cemil Çiçek, Necati Çetinkaya gibi isimlerle birlikte ilk aklıma gelen isimlerdendir. Diyarbakır'dan çıkıp, Mektebi Mülkiye'de okuyup, mülki idarede önemli görevlerde bulunup, sonra da üç ayrı partide (ANAP, Refah Partisi ve AK Parti) görev almış bir siyasetçi olmuştur (18, 20, 21, 22, 23 dönemlerde milletvekili, 46, 47, 58 ve 59. Cumhuriyet Hükümetlerinde içişleri bakanı, 53. Hükümette devlet bakanı). Biyografisine bakılırsa Aksu, 75 yıllık hayatında mülki idarecilik ve siyaset konusunda çok görev almasına karşın, bankacılıkla pek ilgilenmemiş.

Kayserili siyasetçi Sadık Yakut ise hukukçu. Yargı camiasında değişik görevlerde bulunmuş. AK Parti'nin kuruluşunda yer almış ve 21, 22 ve 23. dönemlerde Kayseri Milletvekilliği yapmış. 22 ve 23. dönemlerde TBMM Başkanvekili olarak görev almış. Yakut'un da kariyerinde bankacılık yok.

Antalyalı siyasetçi Mevlüt Uysal da Yakut gibi hukuk fakültesi mezunu. Uzun yıllar avukatlık yapmış. 2001'den itibaren “kurucu” olarak AK Parti ile siyasete girmiş ve Küçükçekmece İlçe Teşkilat Başkanlığı, Başakşehir Belediye Başkanlığı (2 dönem) ve (Kadir Topbaş görevden el çektirilince) geçici olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış. 31 Mart seçimlerinde Büyükçekmece Belediye Başkanlığı'na aday olan, ancak seçimi kaybeden Uysal'ın da bankacılık kariyeri yok.

Üç siyasetçinin de kariyerinde “bankacılık” olmadığına göre, atamaların liyakate değil, siyasete göre yapıldığını söyleyebiliriz. Peki İş Bankası'ndaki CHP hisseleri ve CHP'nin yönetim kuruluna gönderdiği isimler tartışılırken, “(CHP) İş Bankası hisselerinin yüzde 28'inin sahibi durumunda. Oradan para alamıyor ama yönetim kurulunda dört üyesi var. Bu dört üye ne iş yapar? Buna bir bakılması lazım” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendi açıklamasıyla çelişen bu siyasi atamaları niye yaptı?

Bu soruyu tanıdığım AK Parti'lilere sorunca aldığım yanıtları şöyle özetleyebilirim: “Bu hamleler Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun çıkışları ile parti tabanında başlayan dalgalanmaya karşı etkili olur. Bülent Arınç'a da Cumhurbaşkanlığı sisteminde görev verildiğini anımsatmakta yarar var.”
Bu atamalar Davutoğlu ve Babacan'ın siyasi çıkışının altını boşaltır mı bilmiyorum ama CHP İş Bankası'na yönetim kurulu üyeleri atadığında kıyameti koparan AK Parti'lileri “izahat” konusunda çok zor durumda bırakacak."