Kaynım bıçakladı ben yaptım dedim
Sınıf öğretmeni Çiğdem Baykal 50 kadına 'Bana hikâyenizi anlatın' dedi, onlar da anlattı: 10 yaşında gelin gittim, kaynım ben ekmek yaparken bıçaklayıp kapıyı üstüme kapattı. Hastaneye götürdüler, kim yaptı diye sordular, 'kış kabağı keserken oldu' diye anlattım.
Aile içi şiddet, erken yaşta annelik, zorla yapılan evlilikler, çocuk yaşta yapılan evlilikler, kadının eşine ekonomik bağımlılığı... Türkiye’de milyonlarca kadının yaşadığı bu ortak sorunlar, sınıf öğretmeni Çiğdem Baykal’ın “Bana hayatınızı yazın” dediği 50 kadının kendi el yazısıyla hikâyeleşti. Baykal da kadınların mektuplarını bir araya topladı, fotokopi ile çoğaltıp bir kitap taslağı oluşturdu. Şartlar elverirse mektupları ‘Şevket Sümer’de 50 Kadın, 50 Hayat’ adını vereceği bir kitapta toplamak istediğini söyleyen Baykal, kadınlara ‘hayatınızı yazın’ demeye devam edeceğini söylüyor.
Mahallede yüzden fazla aileyi ziyaret eden, dostluklar kuran Çiğdem öğretmenin bu talebine önceleri temkinli yaklaşmış kadınların birçoğu. Ancak hayatlarında ilk kez “Dertlerinizi, sorunlarınızı anlatın” diyen biriyle karşılaşmış olmanın heyecanı ağır basmış. Mersin’in göçle oluşmuş mahallelerinden biri olan Şevket Sümer Mahallesi’nde yaşayan, çoğunluğu Kürt kökenli 50 kadının kaleme aldığı hikâyelerin neredeyse hepsinde çocuk yaşta ve zorla evlendirilme, koca ve kaynanadan şiddet görme, erken yaşta çok çocuklu anne olma gibi mağduriyetler dile getiriliyor. Kitap için öyküsünü yazan 50 kadından sadece birkaçı 18 yaşından sonra evlenmiş. Geriye kalanların hepsi 15-17 arasında evlendirilmiş.
Yaram iyileşmeden işe başladım
Kitap için hikâyesini anlatan kadınlardan Z.E. 10 yaşında zorla evlendirilmiş. Z.E’nin kitap taslağında kendi cümleleriyle anlattığı hikâyesi ise şöyle:
“Ben 10 yaşında gelin gittim Gaziantep’e. Fırına giderken çocuklar beni kovalardı, ‘küçük gelin’ diye bağırırdı. Elimle çamaşır yıkardım, kaynanam beni döverdi. Kaynanam ekmek vermezdi. Kaynım ben ekmek yaparken karnıma bıçak soktu. Sonra kapıyı üstüme kilitleyip çıktı. Kayınbabam ata bindirip hastaneye götürdü. Bana sorular sordular. Nasıl oldu dediler. Kış kabağı keserken oldu dedim. Mahkemeye gönderdiler. Her ay mahkemeye giderdik. Savcı ve hâkim bana sordular. İstekli mi evlendin yoksa zorla mı evlendin? İki kolumu mühürlediler, Diyarbakır heyetine gittik. Yaşımı büyütmek için, yoksa kocam hapse girecekti. Sonra eve döndük. Daha yaram iyileşmeden işe başladım.”
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- Napoli'den Galatasaray'a Osimhen yanıtı!