"Kemer sıkma politikasını başlatmak gerek"

IMF ile yeni bir stand-by anlaşmasını neden imzalamadıklarına açıklık getiren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Fonun önerilerine güvenmediğimiz için bir anlaşmaya varılmadı" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.10.2009 - 09:22

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, IMF ve Dünya Bankası'nın yıllık toplantıları öncesinde düzenlenen, "Gelişen avrupa ve Orta Asya'da Kriz, Büyüme ve Yapısal Reformlar" başlıklı semire katıldı. Seminerde konuşan Babacan, krizde Merkez Bankası'nın çok iyi işler çıkardığını, her zaman doğru adımlar attığının altını çizerek, "Faizlerin indirilmesi, piyasaya ihtiyaç duyulan anda likidite sağlanması önemliydi" açıklamasında bulundu.

 

Acı bir hap yutmak zorundayız

Türkiye'de krizin etkilerine bakıldığında ciddi rakamlar görüldüğüne belirten Babacan, Türkiye'nin kendi krizinden ders çıkardığını belirterek, "Risklere bakıldığında hükümetler için devreye girmek önemli. herkes mutlu olduğu zaman birşey yapmak zor. Ancak, herkesin memnun olduğu durunda riskler artıyor. Böyle bir durumda siyasiler için "buna son vermek lazım" demek zor. Yani acı bir hap yutmak zorundayız" dedi.

 

OVP krizden çıkış stratejimiz, işsizlik yükselecek

Seminerde, "Türkiye'nin iç finansal sorunu yok, ancak yüksek dış borcu bulunuyor. Bu borçları nasıl ödeyeceksiniz" şeklinde yöneltilen soruya Babacan, cari hesap açığının Türkiye için her zaman bir zaaf olduğuna dikkat çekti. Babacan, "Petrol ve gaz fiyatları artınca, bizim de cari açığımız arttı. Bunların fiyatının düşmesi ile o da düşecektir. İşler iyi gidecek olursa bütçe açığımız da azalacaktır" yanıtını verdi. Dalgalı kurun ise her zaman sosyal bir konfor sağladığını vurgulayan Babacan, "TL'nin gerçek değerini piyasa belirliyor. İhtiyaç duyulacak olursa, aşağı ya da yukarı ayarlama yapabilir. Şu ana kadar herşey iyi ilerledi. Orta ve uzun vadeli cari hesap açığımzı bu sayede makul düzeye çekebiliriz" dedi. Babacan, Hükümetin 16 Eylül'de duyurduğu OVP'nin Türkiye'nin krizden bir çıkış stratejisi olduğuna dikkat çekti. Babacan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu yılın dördüncü çeyreğinde ekonominin büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Ancak önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde pozitif büyüme bekliyoruz" dedi. Bütçe açığının ise bu yıl için yüzde 6.6 civarında olacağını belirten Babacan, "Önümüzdeki yıl için yüzde 3 . 3-5'luk bir büyüme bekliyoruz. İşsizlik ise yüzde 14.8'e yükselecek"
değerlendirmesinde bulundu.

 

IMF OVP'yi beğendi, fondan gelecek kredi ile işsizlik düşebilir

Seminer'de Türkiye'nin IMF ile neden anlaşma sağlayamadığı konusuna da açıklık getiren Babacan, şunları söyledi:
"Biz fonun söylediklerine inanmadığımız için bir anlaşmaya varılamadı. Sonra kendi programımızı oluşturduk, fona gönderdik. "Anlaşabilirsek bu program üstünde 20. programı da imzalayabiliriz" dedik. IMF ile geçtiğimiz 4-5 aydır iyi bir görüşme sürüyor. IMF'de OVP'nin iyi bir program olduğunu söyledi. Ayrıntılar ışığında anlaşmaya varır mıyız, varamaz mıyız bilmiyoruz ama bu kendi kendini ikame edebilen bir program. IMF finansmanı olursa tabi daha iyi olur, işsizliği aşağı çekeriz; ancak hayati değil."


"Kemer sıkma politikasına başlamak gerek"

Bakan Babacan, IMF - Dünya Bankası'nın yıllık toplantıları kapsamında düzenlenen öğle yemeğinde ise, "Dünyada Türkiye" başlıklı bir konuşma daha yaptı.

Türkiye'nin hem Asya, hem Avrupa arasında bir ülke olduğunu ifade eden Babacan, bu ülkelerde demokrasinin sağlanması noktasında önemli bir örnek olduğunu söyledi. Türkiye'nin 6- 7 yıl öncesine göre iki farklı ülkeye bakıyor gibi sayılabileceğini dile getiren Babacan, "Ülkemizde AB'ye katılım sürece gerçekleştirildi. Türkiye'nin bir hukuk devleti olmasını, hukukun hüküm sürmesine çok büyük katkılarda bulunduk" dedi. Türkiye'de gerçekleştirilen reformların sadece tek bir ülkeyi ilgilendirmediğini, coğrafi anlanda birçok ülkenin yakından takip ettiğini ve ilham aldığını belirten Babacan, "Bu ülkede temel dinin hem İslamiyet, hem iyi işleyen demokrasinin olması dünya için çok önemli bir örnektir. Bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi. Babacan, ayrıca, Türkiye'nin bir NATO üyesi ve İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) 57 üye arasında kurucu bir ülke olduğunu belirtti.

 

"Demokrasinin sağlanmasından siyasi istikrar çok önemli"

Türkiye'nin Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar ve Akdeniz'de çok önemli istikrar sürecinin başlamısına da katkı sağladığına değinen Babacan, özellikle Gürcistan'a stresli geçen günlerde destek olduklarını ifade etti. Afrikada elçilik sayısını da artırdıklarına dikkat çeken Bakan Babacan, ayrıca 37 Afrika ülkesinde kalkınma programı yürüttüklerini söyledi. Türkiye'nin temel hak ve özgürlükleri dünyanın birçok ülkesinde tanıttığına da dikkat çeken Bakan Babacan, "Bu değerleri birçok ülkede teşvik etmiş oluyoruz. Son yıllarda ülkeler arasında çıkan ihtilaflarda da Türkiye önemli bir arabulculuk görevi üstlenmiştir. Örneğin, demokkrasinin Irak'ta yerleşmesine katkıda bulunduk. Afganistan'da birçok grupla görüşüyoruz. Bizler, bir ülkenin gerçek gücünün o ülkedeki demokrasi derinliği ile bağlantılı olduğuna inanmaktayız. Özellikle ekonomide tahmin edilebilirlik çok temeldir. Türkiye'nin ekonomik dönüşümüne baktığımızda, siyasi istikrar ve demokrasi daha güvenilir olmamızı sağladı. Ne tür ekonomik programlar uygularsanız uygulayın, siyasi istikrar son derece önemlidir" dedi.

 

"Krizden en iyi durumda çıkabilecek 1 ya da 2. ülke olacağız"

IMF ve Dünya Bankası'nın tahminlerine göre Türkiye'nin krizden en iyi durumda çıkabilecek 1 ya da 2. ülke olabileceğine dikkat çeken Bakan Babacan, ayrıca kriz döneminde kamu harcamalarının gerekli olduğunu belirterek, "Şimdi kemer sıkma politikasına başlamak gerekiyor. Her ülkenin kendi koşulları vardır. Biz kendi seçimimizi yaptık. Bunu da uygulamaya karar verdik. Bütçe açığının 2012'ye kadar yüzde 3 olmasını öngörmekteyiz" dedi.

Katılımcılara, İstanbul'un güzelliklerini görmeleri çağrısında da bulunan Babacan ayrıca, "Burada alınan kararların ekonomik krizin düzelmesine katkıda bulunmasını umut ediyorum" dedi.

 

"Türkiye'nin kalkınma vizyonunu sonuna kadar destekliyoruz"

Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Ngozi Okonjo, Türkiye'nin kalkınma vizyonunu sonuna kadar desteklediklerini bildirdi. Türkiye'nin dünya için ne anlama geldiğini, herkesin bildiğini ifade eden Okonj, "Bölgesinde büyük bir öneme sahip. Dünya ekonomisinde de büyük bir etkisi var. Türkiye'de sağlık, insan hakları ve demokrasi noktasında önemli gelişmeler oldu. Ayrıca kızların okula başlama oranının yüksek olması çok sevindirici. Bu benim için ayrı bir öneme sahip" dedi. Krizde yetkililerin çok iyi mücadele ettiğini belirten Okonjo, 2001 yılından, 2009'a kadar Türkiye'de kişi başına gelir 2, yabancı sermaye 3 katına çıkmıştır. Sürecin gelişmesinde Babacan ayrı bir öneme sahip" dedi. Bakan Babacan'ın, Türkiye'nin ekonomik ve mali politikalarını da şekillendirdiğine işaret eden Okonjo, "Tüm vatandaşlar için oluşturulan kalkınma vizyonunu sonuna kadar destekliyoruz. Dünya Bankası bundan sonra da Türkiye'nin yanıda olacaktır"dedi.

 

İlgili haberler için tıklayınız;

"TÜRKİYE'NİN KOTASI ARTACAK"

IMF PROTESTO EDİLİYOR


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler