'Kendinden olmayanı dışlayan bir konuşma'

Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır mitingini, "AKP artık milliyetçileşen bir parti. Başbakan'ın söylemleri kendinden olmayanı dışlayan bir konuşma. Ayrıca geçmiş referandum ve seçim gezilerine oranla katılım düşük" şeklinde değerlendirdi.

'Kendinden olmayanı dışlayan bir konuşma'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.06.2011 - 09:57

Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar AKP'nin Diyarbakır mitingini değerlendirdi. AKP'nin bölgede iddiasının olduğunu belirten Aktar, "Daha çok muhafazakâr olan bir çevre. Başbakanın Diyarbakır'da topladığı kitleyi daha önceki yıllarla kıyaslamak gerekiyor. Referandum ya da önceki seçimle kıyasladığında daha az. Ama hatırı sayılır bir kitle toplandı. Diyarbakır beklenenin aksine sakin geçirdi gününü. Başbakan beklentinin çok altında bir konuşma yaptı" dedi.

 

'AKP milliyetçileşen bir parti'

AKP'nin milliyetçileşen bir parti olduğunu iddia eden Aktar, Başbakan'ın söylemlerinin kendinden olmayanı dışlayan bir konuşma olduğunu ileri sürdü. Dindar bir insanın ibadet konusunda mekânsal bir sınırlama getirmemesi gerektiğini savunan Aktar, "Sivil Cuma" olarak adlandırılan ve "Sivil İtaatsizlik" eylemleri içinde gerçekleşen bu fiili duruma tepkili. Ama ille camide namaz kılmanız gerekmiyor. Kimseye de bir zararımız yok. Kaldı ki sivil itaatsizliğin ruhu ile bağdaşan bir eylem bu. Çünkü sistematik bir uygulamaya karşı çıkış var burada. Camilerde yine Diyanet tarafından belirlenen vaazları dinlemek istemediklerini söylüyorlar. İhtiyaç duydukları vaazları dinlemek istiyorlar. Bu nedenle demokratik bir eylem biçimi iken, devlet Kürtlerin buna karşı olmasından rahatsızlık duymuş durumda" şeklinde konuştu.


'Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanları günah çıkarmalı'

Diyarbakır Cezaevine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmaya da değinen Aktar, "Diyarbakır'da ki soruşturma 11 Ekimde yaklaşık 300 kişinin, yani mağdurlar Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu. Soruşturmanın açılması çok olumlu" dedi. Dünyanın her yerinde yargı kurumu devlet içinde adaleti koruduğunu, ama ne yazık ki Türkiye gibi ülkelerde yargı devleti korumaya çalıştığını söyleyen Aktar, ismini vermeden "İşkenceye alet olmadım" diye basına demeç veren Diyarbakır eski Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı'nın ifadelerini de değerlendirdi. O dönemde yargıçlık yapmış birisinin biz işkenceye alet olmadık demesini anlamakta güçlük çektiğini açıklayan Aktar, "Herkesin esas duruşta mahkeme salonuna çıktığını, yanındaki arkadaşına baktığında tartaklanarak duruşma salonundan çıkışını nasıl açıklayacak. Kaldı ki bunu onun bu şekilde söylemesi gerekmiyor. Kimse işkenceye uğradığını söylemedi mi? Ayakta durulacak halde kollarına girilerek duruşma salonuna getiren insanlar için ne diyecek? O dönemin tanıkları konuşacak zaten. Zaten mahkemenin bakışına göre bunlar 'Devletin kurulu düzenini bozmak ve yıkmak amacıyla başkaldırdılar. Onun için bizim bunları ezmemiz gerekiyor' zihniyeti vardı. Bundan sonra yapılacak şey o mahkeme başkanlarının bu yaşanılanları toplum ile paylaşmak ve günah çıkarmak istiyorlarsa topluma konuşarak hizmet etmektir" dedi.

 

'Savcılık etkin çalışma adına güven vermezse toplum katkı sunmaz'

Faili Meçhul cinayetlerle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma için de Başsavcı Durdu Kavak'ın "Faili meçhullere yönelik mağdurlardan başvuru yok" açıklamasını eleştiren Aktar, "20 yıl önce işlenmiş bir cinayetten dolayı kaç yıl sonra cinayet yakınlarını dinlediler. 15 yıl sonra siz cinayete giden kişinin yakınlarını dinliyorsunuz. Bu konuda bizim bir katkımız olacaksa biz buna hazırız. Bazı insanlar ifade vermekte çekinebilirler. Ama biz burada hazırız. Ama öncelikle yargının etkin çalışması lazım. Etkin çalışma adına bir güven vermezlerse toplumdan bu anlamda katkı beklememek gerekiyor" dedi.

 

'Parlamento devreye girmezse...'

Meclis içinde bir faili meçhullerle ilgili komisyon oluşturulması gerektiğini söyleyen Aktar, "Bu komisyon elde ki verilerini savcılarla paylaşmış olması gerekiyor. Eğer bu konuda siyasi irade gösterilmez, parlamento da devreye girmezse biz bu işi bu ülkedeki birkaç savcının kahramanlığı ile aşamayız" şeklinde konuştu.

 

'Vedat Aydın cinayeti soruşturmasında yakalama kararı çıktı'

Ayrıca Vedat Aydın cinayetine de değinen Aktar, eğer herhangi bir işlem yapılmaz ise bir ay sonra zaman aşımına uğrayacağını fakat geçtiğimiz günlerde bir şüpheli hakkında yakalama kararı çıktığı için bu zamanaşımı süresinin 20 yıldan 30 yıla çıkartıldığını açıkladı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon