Kent, köy, çevre ve "Entelköy"
Muğla doğumlu yönetmen Yüksel Aksu, doğal olarak bir Ege sevdalısı ve köye, köylüye dair filmler çekmeyi çok seviyor. O, Dondurmam Gaymak'ın ardından ikinci uzun kurgusal metrajlısında, 'köyden indim şehre' öyküsünü terse çevirerek, çevre bilinci adına kentten köye taşıyor macerasını.
“Entelköy”, Köylü ve kentli çatışmasına, hayvan dostlarımızı, ekolojiyi, termik santrali, komünü ve aktivistleri de ekleyerek, farklı ve özgün bir cümbüş planlıyor.
“Anadolu’nun Son Göçerleri Sarıkeçililer” ile geçen yıl Antalya ‘Altın Portakal’ Film Festivali’nde en iyi belgesel ödülünü kazanan Yüksel Aksu, yeni filmini çekmeye, Bafa Gölü yakınındaki tipik Ege köyü Pınarcık’ta başladı. Filmin oyuncu kadrosunda; köy halkıyla birlikte, Şahin Irmak (Muhtar Ali), Ayşe Bosse (Katrin), Emin Gürsoy (Aşırı Mustafa), Recep Yener (İmam Adem), Ayla Arslancan (Kocana), Ümit Olcay (Enes), Hamit Demir (Berk), Engin Akın (Gülnihal) ve Nejat Yavaşoğulları var.
Entelköy’ün öyküsü kısaca şöyle; “Bir grup ekolojist aktivist, mütevazı bir Ege köyüne yerleşir. Amaçları doğayla baş başa yaşam için ekolojik bir köy kurmaktır. Kentlilerin köylerine yerleşmelerinden dolayı çok memnun olan ahali, artık hiçbir işe yaramayan kıraç tarlalarını ve eski evlerini değerinden fazla fiyata aldıkları için aktivistleri büyük bir sevgiyle karşılar. Her şey yolundadır, ta ki bölgeye kurulması gündemde olan termik santral kararı onaylanana kadar… Termik santral ile birlikte eski köylüler ile köyün yeni sakinleri aktivistler arasında ilginç bir süreç başlar ve olaylar karşılıklı protestoyla tam bir komediye dönüşür.”
Tam beş yıl aradan sonra kurgusal film çeken Yüksel Aksu, bu denli ara vermesinin nedenini, “İlk filmin ardından oluşan yüksek beklenti nedeniyle korktum” diyerek açıklıyor.
Yönetmen Aksu, “Karagöz ve Hacivat’tan yola çıkarsak şimdiye kadar ikisinin arasındaki tartışmaları hep Karagöz kazandı ama benim filmimde Hacivat kazanıyor” diyor ve ekliyor; “Entelköy, Dondurmam Gaymak filminin devamı değil, mekân dışında başka benzerliği yok. Beni, Dondurmam Gaymak’tan sonra köylülüğü yüceltmekle eleştirdiler. Aslında böyle bir şey yok. Bu filmde de göreceğiniz gibi çok tersten bakan bir film yaptık. Zaten son zamanlarda entelektüel bir sınıf İstanbul’dan ve büyük metropollerden kırsala doğru göç etmeye başladı. Kapitalizm, insanları eskisi gibi kandıramıyor. Tüketim bu insanların hayattaki amacı değil. Farklı şeylerin peşinde koşuyor insanlar artık.” Entelköy’de sadece insanlar yok, hayvanlar da var, örneğin eşekler. İnatçılığıyla bilinen eşekler için Aksu’nun görüşü farklı; “Eşek bu coğrafyanın en önemli motiflerindendir. Bilgeliği temsil eder. Bizim de filmimiz içinde, senaryoya etkileriyle ne kadar bilge olduklarını göreceksiniz”.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza