Kerinçsiz savunmasında 7. güne girdi
Ergenekon davasında yargılanan, Büyük Hukukçular Birliği Başkanı tutuklu sanık avukat Kemal Kerinçsiz, davanın bugünkü duruşmasında, ''Demokrasinin vazgeçilmezi olan sivil toplum kuruluşlarında faaliyetler savcıya göre; önce örgüt suçunu, sonra da hükümete isyan suçunu oluşturmaktadır'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi’nde görülen Ergenekon davasının 73. duruşmasında tutuklu sanık avukat Kemal Kerinçsiz 3 Nisan’daki oturumda başladığı savunmasını sürdürdü. Kerinçsiz, iddianamedeki “örgütün amaçları doğrultusunda sivil toplum kuruluşlarının kurulmasına önayak olduğu, bu doğrultuda Büyük Hukukçular Birliği, Büyük Güç Birliği ve Ayasofya Derneği’nin kurucusu ve yöneticisi olduğu” iddialarını yanıtladı. Dernek kurmanın anayasal bir hak olduğunun altını çizen Kerinçsiz şöyle devam etti:
“Hükümete tepki göstermek ile kaos çıkarmak savcıya göre eş değerdedir. Eleştirdiğiniz takdirde toplumda kargaşaya yol açar, huzursuzluğa sebebiyet vererek gelişmeyi engellersiniz. Savcının bu cümleleri iddianamenin birçok yerinde kullanması soruşturmayı yürütürken siyasi iktidarın etkisinde kalarak, hükümetin gözü ile olaylara baktığı anlaşılmaktadır.”
Üyesi, yöneticisi, kurucusu olduğu derneklerin toplantılarından savcının rahatsızlık duyduğunu ifade eden Kerinçsiz “Savcı diyor ki ‘Atatürk ve Türklük konuları hassastır. O yüzden bunları asla ön plana çıkarmayacaksınız ve işlemeyeceksiniz.’ Çünkü hassas konular konuşulmaz, işlenemez unutulmaya terk edilir. Birileri Atatürk’e saldırsa da yine siz ses çıkarmayacaksınız. Çünkü savunmak hassas konudur, ön plana çıkarılamaz ama saldırırsan sorun yoktur. Sana neden saldırıyorsun diye hesap sorulmaz. Yine saldırana karşı müdafaada bulunursan, o da suçtur” diye konuştu.
“İddianame savcısı, Atatürk, vatanseverlik, bayrak ve vatan sevgisi gibi değerlerin ön plana çıkartılarak toplumun ihtiyacı olan istikrar ortamının da bozulduğunu ileri sürmektedir” diyen Kerinçsiz şu görüşleri savundu: “ Doğrudur, olaya küresel emperyalizmin gözlüğü ile bakarsan, Atatürk’ün yaptığı gibi milli ve üniter devleti savunursan, küreselcilerin sömürü düzenini oluşturmak için istedikleri istikrarı bozmuş olursun. Bugünkü siyasi iktidarda, iktidarın etkisinde bu soruşturmayı yürütmüş iddianame savcısı da bundan rahatsız olacaktır. Hangi hakla kim yürüyen kervandaki develeri ürkütebilir?”
Kürtçeden rahatsız
Kendisine ait yerlerde yapılan aramalarda bulunan, “4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Taburu” diye başlayan faks metninde bir müvekkilinin askerlik görevini yaptığı sırada Garnizon’daki yılbaşı kutlamasında Kürtçe şarkılar söylendiğini aktardığını ve bunun da delil sayıldığını ifade eden Kerinçsiz “Bu ülkede Kürtçe, Lazca, Çerkesce konuşulması sizi rahatsız etmeyebilir ama beni rahatsız eder. Çünkü ben Anayasa’ya bağlıyım” diye konuştu.
Emekli Tümgeneral Erdal Şenel'in ek ifadesi alındı
''Ergenekon'' soruşturması kapsamında bir süre önce gözaltına alınarak serbest bırakılan emekli Tümgeneral Erdal Şenel'in ek ifadesi alındı. Erdal Şenel'in, avukatıyla birlikte Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelerek, soruşturmayı yürüten yetkili Cumhuriyet savcılarına kendi isteğiyle ek ifade verdiği öğrenildi.
Bu arada, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcılarının üçüncü iddianameyi yazmaya başladıkları ve bu iddianamenin de ''Ergenekon'' olarak bilinen örgütün hücre yapılanmalarını kapsadığı belirtildi. Yine soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcıları tarafından da gazeteci Uğur Dündar hakkında suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi. Suç duyurusunun, Dündar'ın canlı yayında savcılar hakkında ''vasıfsız'' nitelemesini kullanması gerekçesiyle yapıldığı kaydedildi.
''Güney psikolojik tedavi gördü''
''Ergenekon'' davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe veren tutuklu sanıklardan Ümit Oğuztan, ''2001'de kendisine uygulanan ve Tuncay Güney'e izlettirilen işkencenin ardından psikolojik tedavi gördüğünü'' ifade etti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık avukat Kemal Kerinçsiz, savunmasına devam etti.
Kerinçsiz, düzenledikleri etkinliklerde Türk ve Kürt ayrımcılığı yapmadığını, hiçbir vatandaşı Türk ve Kürt olarak ayırmadığını belirterek, ''Ben Kürt diye bir şey tanımam. Oynanan oyun aynıdır. Bunun arkasında Ermeni meselesi vardır'' dedi. Din konusunu da ayrımcılık olarak kullanmadığını ifade eden Kerinçsiz, Hristiyan olan Sevgi Erenerol'un dostu olduğunu söyledi. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Kerinçsiz'in savunmasına ara vererek, taleplere geçti.
Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, dün akşam 32. Gün programına katılan Tuncay Güney'in, ''ilk mülakatla ilgili beyanlarının baskı altında alındığını ve tamamını reddettiğini'' söylediğini kaydetti. Perinçek, mahkemenin, bu programın kayıtlarının bir örneğini dosyaya getirtmesini talep etti.
Danıştay saldırısına ilişkin olduğu iddia edilen Ataşehir toplantısına katıldığı öne sürülen bazı sanıkların telefon kayıtlarını içeren baz istasyonu raporlarının dosyaya gönderildiğini ifade eden Perinçek, ''Osman Yıldırım'ın beyanlarının gerçek dışı olduğu, baz istasyonu raporlarıyla ortaya çıkmıştır. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, Yargıtayın bozma kararı verdiği Danıştay saldırısı davasına ilişkin sağlıklı karar verebilmesi için bu baz istasyonu kayıtlarının Ankara'ya gönderilmesini istiyorum'' dedi.
Perinçek, savcılığın süren soruşturmaya ilişkin delil toplamak amacıyla 1999'da Ankara DGM'de beraat ettiği dosyayla ilgili bilgileri istediğine dikkati çekerek, ''Bunu, lehime olan delilleri toplama merakı olarak yorumluyorum. 1998'de 500 İP örgütünde 30 bin güvenlik görevlisinin katılımıyla eş zamanlı arama yapıldı. Yargılandık, beraat ettik'' diye konuştu.
Sedat Peker'in avukatı Bülent Kılıç, müvekkilinin sorgusu için 15-20 günlük süre istediğini belirterek, Peker'in İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyasında bulunan ve imha edilmesi gereken telefon konuşmalarının bu dosyada delil olarak yer aldığını söyledi. Peker'e, savunmasının ardından bu konuşmaların da sorulacağına dikkati çeken Kılıç, ''Bunlar yasak delildir'' dedi. Tutuklu sanıklardan Kahraman Şahin ve Hüseyin Görüm'ün avukatı Süleyman Erbaşı, müvekkillerinin istemeleri durumunda avukatlıktan çekileceğini söyledi. Erbaşı, Kahraman Şahin'in babasıyla görüştüğünü belirterek, ''Şahin'in babası, benim savunmamın ardından oğlunun cezaevinde baskı gördüğünü, hayatının tehlikede olduğunu, bu yüzden avukatlıktan çekilmemi istedi'' diye konuştu. Bunun üzerine Görüm ve Şahin de baskı olayının doğru olmadığını ifade ederek, Erbaşı'nın avukatları olarak davadan çekilmesini istedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, taleplerin ardından dosyaya gelen evrakları okudu.
Tutuklu sanık Ümit Oğuztan ve Tuncay Güney'e ait dosyadaki ifadelerle ilgili çözüm tutanakları ile bu kişilere ait kasetlerin karşılaştırıldığını belirten Şengün, naip hakimin bir rapor hazırlayarak dosyaya sunduğunu kaydetti. Naip hakim Hakkı Keleş tarafından hazırlanan 163 sayfalık bilirkişi raporunda, 4 adedi Tuncay Güney, 1 adedi de Ümit Oguztan'a ait toplam 5 adet ses ve görüntü CD'sinin incelendiği kaydedildi. Raporda, 5 adet CD ile söz konusu kişilerin dosyada bulunan ifadeleri arasında karşılaştırma yapılarak, daha önceki çözüm tutanaklarında yanlış anlaşıldığı değerlendirilen kelimelerin üstünün çizilip, yanlarına doğrularının koyu puntolu harflerle ve altları çizilerek yazıldığı belirtildi. Başkan Şengün, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.
Bu arada, mahkemeye tahliye talebine ilişkin dilekçe veren tutuklu sanık Ümit Oğuztan, basındaki haberler ve dün akşam 32. Gün programında yayınlanan Tuncay Güney'in beyanlarında yer alan işkence iddialarının ''gerçeğin sesi'' olduğunu belirtti.
Oğuztan, savunmasında bu konuyu ''utanç içinde'', özet olarak belirtmeye çalıştığını kaydederek, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: ''2001'de Organize Şube Müdürlüğü'nde yapılan sorgulamada, insanlık suçu olan işkence en ağır fiziki metotlarla uygulanmıştır. 10 gün sonra çıkartıldığım mahkeme tarafından serbest bırakıldıktan sonra Mansur Beyazyürek'in Nişantaşı'ndaki muayenehanesine giderek psikolojik tedavi gördüm. Sizler, söylenmeyeni anlayabilen, yazılmayanı da okuyabilecek engin deneyime sahip hakimler olduğunuz gibi bu toplumun bireyleri olarak da bu konu yani işkence gerçeği hakkında yeterli bilgi birikimine sahipsiniz. 53 yaşındaki bir insanın yaşadığı insanlık dışı ağır işkenceyi en küçük detayına kadar huzurlarınızda anlatmasının bile ne kadar tahripkar ve utanç verici bir durum olduğunu anlayacağınıza yürekten inanıyorum. Şahsıma yapılan işkence Tuncay Güney'e izletilerek ona psikolojik olarak da işkence yapılmış, bununla yetinilmeyerek Tuncay Güney'e de fiziki işkence uygulanmıştır.''
Bir sonraki duruşma 13 Nisan'da yapılacak
''Ergenekon'' davasının bir sonraki duruşması, 13 Nisan Pazartesi günü yapılacak.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, verilen aranın ardından aldıkları kararları açıkladı. Mahkeme Heyeti, CMK'nın 250. maddesiyle yetkili Beşiktaş'taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılarak, bu davanın sanıklarıyla ilgili ellerinde incelemesi devam eden herhangi bir bilgi ve belgenin olup olmadığının sorulmasını, var ise bunların istenmesini kararlaştırdı.
Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz'in savunması alındıktan sonra tutuksuz sanık Ayşe Asuman Özdemir'in sorgu ve savunmasına kaldığı yerden devam edilmesini hükme bağlayan Mahkeme Heyeti, bazı sanıkların talepleri doğrultusunda, dün akşam Kanal D televizyonunda yayınlanan Tuncay Güney ile ilgili 32. Gün programının dijital ortamda mahkemeye gönderilmesinin istenmesine karar verdi. Mahkeme Heyeti, 2006 yılı Nisan ve Mayıs ayları içerisinde İstanbul Ataşehir ve Üsküdar'daki baz istasyonlarının adları ve etki alanları ile ilgili ayrıntılı bilgilerin, ilgili iletişim hizmetleri müdürlüklerinden sorulmasına hükmetti. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştıran Mahkeme Heyeti, duruşmayı 13 Nisan Pazartesi günü saat 09.30'a bıraktı.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi