KESK: 15 kadın çalışanımız gözaltında

KESK Genel Başkanı Lami Özgen, KCK soruşturmaları kapsamında Konfederasyon ve bağlı sendikalara yönelik yapılan operasyonlarda 15 kadın çalışan ve yöneticinin gözaltına alındığını söyledi. KESK Başkanı operasyonlara ilişkin "Korkmadık, korkmuyoruz; Susmadık, susmayacağız; Baskılar bizi yıldıramaz" dedi.

KESK: 15 kadın çalışanımız gözaltında
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.02.2012 - 12:25

KESK, sabah saatlerinde PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK'ya yönelik yürütülen operasyonlarda gözaltına alınan üye ve çalışanları adına bir açıklama yaptı.

üksel Caddesi İnsan Hakları önünde düzenlenen basın açıklamasına KESK üye ve çalışanlarının yanı sıra BDP İstanbul Milletvekilleri Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder ve BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ile Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB Başkanı Eriş Bilaloğlu da destek verdi.
"Direne direne kazanacağız", "AKP'ye teslim olmayacağız", "İnadına Sendika inadına KESK" ve "Tutuklu kadınlar onurumuzdur" sloganları eşliğinde yapılan basın açıklaması "Baskılar gözaltılar bizi yıldıramaz" yazılı pankartın ardında gerçekleştirildi.

"Korkmadık, korkmuyoruz; Susmadık, susmayacağız; Baskılar bizi yıldıramaz" diyerek açıklamasına başlayan KESK Genel Başkanı Lami Özgen, bugün sabahın erken saatlerinde bir kez daha, son dönemlerde adeta rutin hale gelen baskın ve gözaltı haberleri ile uyandıklarını söyledi. Kendilerine şu ana kadar ulaşan bilgilere göre, evlerine gerçekleştirilen baskınlarda Ankara'da KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, KESK eski Kadın Sekreteri Songül Morsümbül, SES Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun, Tüm Bel-Sen Kadın Sekreteri Güler Elveren'in de aralarında bulunduğu toplam 15 kadın yönetici ve üyesinin gözaltına alındığını belirten Özgen, "Kadın yönetici ve üyelerimize yönelik bu operasyon manidardır. Kadına yönelik şiddet, taciz ve cinayetlerin arttığı bir dönemde kadın mücadelesinin öncülüğünü yapan KESK'i engellemeye yönelik bu operasyonu kınıyoruz" diye konuştu.

"Gündem saptırılıyor"

Konuşmasında MİT olayına da dikkat çeken Özgen, hükümete yönelik "ucu kendisine dokunduğunda yasaları eğip bükerek yargıyı, adaleti işlevsiz hale getirmek isteyenler her zaman olduğu gibi yine gündem saptırmanın peşindeler" suçlamasında bulundu.
4688 Sayılı Yasada değişiklik yapılmasının uzun bir süredir toplumun gündeminde olduğuna dikkat çeken Özgen, "KESK olarak kamu emekçilerini sefalet koşullarına mahkûm etmeyi amaçlayan bu yasa tasarısına karşı mücadeleyi ülke genelinde sürdürüyoruz. 21 Aralık tarihinde yüz binlerce kamu emekçisi bu yasa tasarısına geçit vermeyeceğini ve sefaleti kabul etmeyeceğini KESK'in çağrısıyla greve çıkarak göstermiştir. 21 Aralık grevimizin hemen ardından ve yasa tasarısının meclis gündemine geleceği bugünlerde mücadelemizi engellemeye dönük baskıların artmasının tesadüf olmadığını bir kez daha vurguluyoruz" dedi.

KESK Başkanı ayrıca, Konfederasyonun basın biriminde çalışan Semahi Aydın'ın polis olduğunu söyleyen kişiler tarafından telefonla aranarak taciz edildiğini öne sürerek, bu konuya ilişkin olarak sesiz kalmayacaklarını ve önümüzdeki günlerde suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Özgen şunları kaydetti:

"Üyelerimizin yarattığı ortak değerlerimizin ürünü olan fiili ve meşru mücadelemiz tüm yöneticilerimiz gözaltına alınsa dahi sürecektir. Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımız üzerindeki baskılara, yıldırma ve sindirme uygulamalarına son verilmelidir.
Emek ve demokrasi mücadelesini yükselterek her türlü hukuk dışı uygulamanın karşısında olmaya, gözaltına alınan, tutuklanan üyelerimizin haklarını her zeminde koruyup savunmaya devam edeceğiz."


BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise burada yaptığı konuşmada, "Bu ülkede zulüm bezirganlarının 3 kavramdan bahsedildiğinde yerlerinden zıpladığını" ifade ederek, bunların "emek-sendika-sınıf mücadelesi", "demokrasi" ve "kadın özgürlüğü" olduğunu söyledi.

Önder, son yapılan operasyonların artık hükümetin göstermelik de olsa hiçbir hukuk formatı gözetmediğini ortaya koyduğunu belirtti. İktidarda liderlik kavgası olduğuna dikkat çeken Önder, kendi içlerindeki kavgaları bastırmanın yolu olarak iktidarın Kürde, işçiye ve emekçiye yönelik baskısını artıracağını söyledi.

Önder, daha önce seçilmiş milletvekillerine hakları iade edilmediğinde hükümetin "Biz yargıya müdahale edemeyiz" dediğini hatırlatan Önder, şimdi ise görevden alınan Savcılarla yargıya müdahale edildiğini ifade etti. Önder sözlerini "Kahrolsun zulüm, kahrolsun faşizm" diyerek sonlandırdı.

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ise, KESK'e yönelik operasyonların son birkaç ayda arttığına dikkat çekerek, hükümetin KESK'i yıldırmaya çalıştığını ama bu operasyonların çalışanları yıldıramayacağını söyledi.

KESK'in tarihinin mücadelelerle dolu olduğunu söyleyen Soğancı, emekçilerin önüne iki seçenek sunulduğunu dile getirdi. Bunlardan ilkinin "teslim olmak" olduğunu söyleyen Soğancı, "Biz ikinci seçeneği seçtik. 'Ya onlar bu ülkeyi cehenneme çevirecek. Ya da biz bu ülkeye baharı getireceğiz' dedik" diye konuştu.

DİSK'ten KESK'e tam destek

DİSK Ankara Bölge Başkanı Kani Beko ise, Türkiye'de AKP hükümetine karşı fikir barındıran herkesin tek tek cezaevine alındığını söyledi. Konuşmasında hükümete seslenen Beko, "Siz ne yaparsanız yapın bu ülkedeki milyonlarca emekçiyi yıldıramazsınız. Bu milyonlar her ne şart altında olursa olsun AKP'ye teslim olmayacaktır" diye konuştu. Beko, DİSK olarak bu süreçte KESK'in alacağı her türlü kararın altına imza atacaklarını ve KESK'i yalnız bırakmayacaklarını söyledi.

TTB Başkanı Eriş Bilaloğlu ise, KESK'in yanlarında olduklarını ifade ederek, gözaltıları kınadı.

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan da kadınlara yönelik yapılan bu gözaltıları kınarken, kadınların mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler