"Kıbrıs'ta adil çözüm istiyoruz"

KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs Rum yönetimi Sözcüsü Stefanus Stefanu'nun, yapmış olduğu son açıklamada, ''yine Kıbrıs konusunda çözümsüzlüğü Anavatan Türkiye'ye yüklemeye kalkıştığını ve daha da ileriye giderek Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği için Kıbrıs'ta çözüm şartını dikte etmeye çalıştığını'' ifade etti. ''Kıbrıs'ta kapsamlı ve adil bir çözüm, Ada'nın ortak sahipleri Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında müzakere yoluyla bulunacaktır'' diyen Hüseyin Özgürgün, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas arasında başlatılan tam teşekküllü müzakereler sürecinin hedefinin de bu olduğunu belirtti.

''Tek muhatap Kıbrıs Türk tarafı''

Hristofyas yönetiminin görüşme masasındaki tek muhatabının Kıbrıs Türk tarafı olduğunu vurgulayan Özgürgün, şöyle devam etti: ''Ada'da adil ve kalıcı bir çözüme ise iki halkın siyasi eşitliğine, sulandırılmamış iki kesimliliğe, Anavatanın etkin ve fiili garantisine ve iki kurucu devletin eşit statüsüne dayalı yeni bir ortaklık ile varılacaktır. Garantör ülkelerden biri olarak Anavatan Türkiye'nin bu sürece vermekte olduğu tam destek herkesçe çok iyi bilinmektedir. Kaldı ki Türkiye bugüne kadar gerçekleştirilen müzakerelerde Kıbrıs sorununun çözümüne yaptığı katkılar ve tarafları teşvikiyle ne denli çözüm yanlısı olduğunu da yeterince kanıtlamıştır. Rum liderliği, Kıbrıs'ta çözümün Türkiye'nin elinde olduğu iddiasıyla sorumluluktan kaçamayacaktır.''

''Kıbrıs'ta bu kadar yıldır çözüm bulunamamasının tek ve yegane nedeninin, Rum tarafının, 1963 yılında silah zoruyla gasp ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tek yanlı uluslararası tanınmışlığına sığınarak, Kıbrıs Türk tarafıyla siyasi eşitliğe dayalı bir ortaklığa gitmek istememesi olduğuna'' işaret eden Özgürgün, ''2004 yılında tüm dünya tarafından desteklenen kapsamlı çözüm planına Hristofyas'ın başkanlığındaki AKEL Partisi de dahil 'hayır' demelerinin en önemli nedeni de budur'' ifadesini kullandı. ''Türkiye'nin AB üyelik sürecini kullanarak, Kıbrıs konusunda kendi çıkarları doğrultusunda tavizler koparabileceklerini sanan Rum yönetiminin, bu tür oyunlarla ve politik şantaj ile kazanımlar elde etmesine müsaade edilmeyeceğini'' vurgulayan Özgürgün, şunları kaydetti: ''Rum tarafını bu gerçeği daha fazla vakit kaybetmeden idrak etmeye ve Kıbrıs konusunu müzakere masası dışında Türkiye ve KKTC'ye baskılar yoluyla çözme hayallerinden vazgeçmeye bir kez daha davet ediyoruz.''