Kılıçdaroğlu, Gül'e ateş püskürdü

Kılıçdaroğlu, MİT kanununda yapılan değişikliği kısa sürede onaylayan Abdullah Gül'e seslenerek, "Bu yasayı imzalamak sayın Cumhurbaşkanı'nın devlet adamlığına yakışmadı" dedi.

Kılıçdaroğlu, Gül'e ateş püskürdü
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.02.2012 - 11:56

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

- Almanya'da Cumhurbaşkanı yolsuzluk iddialarında dolayı istifa ediyor. Sayın Erdoğan hayıflanmıştır. Bakın bunların beceriksizliğne. Çıkarırsın bir yasa çıkarsın işin içinden. Ama onlar böyle yapmadı. Cumhurbaşkanı istifa etti.

- Hükümet eşittir hırsızlık... Hırsızlık literatüründe olmayan pek çok kavramı öğrendik. Şeytanı bile şaşırtacak hırsızlık yaptılar. Fitre hırsızlığı gelir miydi aklınıza? Fitre hırsızlığını da öğrendik. Sadakadan, kurbandan hırsızlık yapmaya başladılar. İnsanda biraz vicdan, Allah korkusu varsa, hırsızlığa karşı durması gerekir. Vicdan taşımıyorsa, hırsızın sırtını sıvazlar ve 'Yoluna devam et' der.

- Yüzyılın soygunu dediğimiz Deniz Feneri soygunu duruyor yerinde ama savcıları yargılanıyor. Hırsızı sorgulayan savcılar yargılanıyor. Hırsızlığı soruşturmak neden bu kadar pahalı hale geldi?

- Hırsızlık yapanlar, şeytanın aklına bile gelmeyenler, ne hikmetse Sayın Başbakan'ın arkadaşları arasından çıkıyor. Bunlar Sayın Başbakan'ın yakın arkadaşları. Birisi iş ortağı, diğer adı 'köstebek.' İş ortağı, fitre hırsızlarının özel istihbaratçısı. Fitre çalacaksın, polis basacak ama önceden haber vereceksin. Bu olayları her zaman her yerde anlatacağız. Gerçekler gizlenmesin. Yaşadığımız hırsızlık olayları bireysel ya da istisnai değil, sistemli hırsızlıklar.

- Kimse bunlara fırından ekmek çalan hırsız gözüyle bakmasın. O aç, yoksul olduğu için çalıyor. Bu ayrı bir şey. Burada sistematik, kurgulanmış, planlanmış, alt yapısı oluşturulmuş bir sistem içinde hırsızlık yapılıyor. AKP'nin hırsızlığı bu bağlam üzerinde yürüyor. Sistemli bir hırsızlık. Ama bu şekilde hırsızlığa AKP'liler 'Hırsızlık' demiyor. Hiçbir din ve ahlakın kabul etmediği bu hırsızlığa farklı bakıyorlar ve hırsızlık olarak algılamıyorlar.


- KİK'ler de yolsuzlukların merkezi haline geldi. Acaba bu ülkede hükümet yok mu? Bu konuda niye konuşmuyorlar. Birilerinin isteği üzerine getirildi o kişiler oraya. KİK'lerin yapısın bu şekilde değiştirilmesiinin Avrupa ilerlem raporunda doğru olmadığı defalarca söylendi.

- Kamu İhale Yasası tam 54 kez değiştirildi. Yolsuzluklar daha rahat yapılsın diye. AB'nin ilerleme raporlarınada bu değişikliğin doğru olmadığı defalarca yazıldı, dinlediler mi. Hayır.

- Mazlumun yanında olacağız, zalimin değil. Hakkın hukukun ve adaletin yanında olacağız.

- Geçen hafta Başbakan'a çete kurma kanunu Meclis'ten geçti. 'Hukuk devletinde bunlar olmaz, kişiye özel yasa olmaz' dedi. Ben bu ülkede demokrasiden yana bir sağduyu olduğuna unanıyorum. AKP'li vekillerin ellerini kaldırırken vicdanlarını sorgulamalarını isterim.
 

"Devletin kurumları arasına kin tohumu ekildi"

- Sayın Başbakan, devletin kurumları uyum içinde çalışıyor diyor. Nasıl topluma kin düşman tohumları ekiyorsan. Devletin kurumları arasına da kin ve düşman tohumları ekiyorsun. Hukukun üstünlüğü güzel şeydir. Hak arama üstünlüğüdür hukuk. Savcıya hak arama diyorsan, bu hukusuzluktur. Demokrasilerde böyle bir şey olmaz. Ben söyleyeceğim kanun değişecek, ben söyleyeceğim hukuk değişecek. Böyle bir şey olamaz.
 

- Bir ülkedeki değerleri harcayan kişiye, birlik berebarlik duygumuzu harcadı, Türkiye'nin demokratik birikimini harcadı. Türkiye'nin hukuk inancını harcadı. İşte Türkiye'nin gerçeği budur. AKP gerçeği budur. Her türlü gerçeği harcayabilirsiniz. Her türlü hukuksuzluğu ve yolsuzluğu yapacaksınız. Onlar sizi korur.

"Devlet adamlığına yakışmadı"

- Adaleti bilmek yetmiyor. Demek ki hukukun üstünlüğünü söylemek yetmiyor. Bu yasayı imzalamak sayın Cumhurbaşkanı'nın devlet adamlığına yakışmadı. Cumhurbaşkanı, bir başka rekora da imza attı. Hiç bir cumhurbaşkanı bu kadar kısa sürede bir yasayı onaylamadı. Bir yasa teklifini onaylamak için okumaya da gerek olmadığını öğrendik. Siz orada Türürkiye Cumhuriyeti'ni savunuyorsunuz. Her yasa teklifini okumak zorundasınız. Bu tutum o makamın itibarını eksiltir. Hukuk dışı bir tutuma nasıl izin verirsiniz.

- Eğer bu yasa Anayasa'ya aykırı CHP zaten Anayasa'ya götürü diyorsanız, Sayın Cumhurbaşkanı zaten sizin de sokaktaki vatandaşın hakkını savunmak CHP'nin görevi. Bir kanunsuzluğa geçit verdiniz. Bu algıyı yarattınız. Bir siyasi partiden talimat alma algısını yaratmamalısınız. O koltuk Türkiye Cumhuriyeti'nin tamamını temsil ediyor.

- Devletin kurumları uyumlu bir şekilde çalışmak zorundadır. Bunun sorumlularından biri de sizsiniz Sayın Cumhurbaşkanı. Hangi uyumdan bahsediyorsunuz. Böyle bir yasa gece yarısı çıkarılamaz. Bu tür krizler geçici bir yasa ile çözülmüye çalışınıyor. Bu krizler geçici yasalar ile çözülemez.

- Sayın Cumhurbaşkanı, toplumda, 'Başbakan söyler, Sayın Cumhurbaşkanı imzalar' algısını yarattınız. Bir siyasal parti liderinden talimat alma algısını, Cumhurbaşkanı yaratamaz, yaratmamalı, yaratırsanız o koltuk her zaman tartışılır. Cumhurbaşkanlığı makamı sadece sizi, yakınlarınızı, eski partinizi değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin tamamını temsil ediyor. O nedenle eleştirilerimize kulak vermek zorundasınız. Hukuk ihlal edilecek, çiğnenecek, ayaklar altına alınacak siz imza atacaksın. Bir cumhurbaşkanı bunu yapmaz, cumhurbaşkanı, hakkı, hukuku, adaleti temsil eder. Sayın Cumhurbakanı'nın bu gibi konularda daha duyarlı olmasını isteriz. Hukuku savunmak, siyasal partilerin görevi olduğu kadar, cumhurbaşkanlığı makamının da görevidir. Devletin kurumlarının, uyum içinde çalışması gerekir. Çalışmıyorsa da sorumlularından birisi sizsiniz. Savcı, MİT'e, emniyete güvenmiyor. MİT, savcıya, emniyete güvenmiyor. Başbakan, savcıya, emniyete güvenmiyor. Nasıl bir tablo; neymiş uyum varmış...Ne uyumundan, hangi uyumdan bahsediyorsunuz. Devletin kurumları arasında uyum yoktur. Vatandaş zaten bölündü, bölünmek için Erdoğan elinden geleni yapıyor. Şimdi devletin kurumlarını bölüyorlar. Devletin kurumlarının bölünmesi, çatışması, devlet açısından bir felakettir. Böyle bir tabloya izin verilemez, böyle bir tablo gece yarısı çıkarılacak yasayla çözülemez.

 

"Toplumu bölüyorsun, Allah akıl fikir versin"

- Toplumu bölüyorsun. İnsanda biraz Allah korkusu olur. İnsanların arasına nasıl böyle kin nefret tohumu ekiyorsun. Kin tohumu ekmek manşet değil de haber değil de nedir. Allah akıl fikir versin. Allah akıl fikir versin.

- Seçilmişleri atanmışlara kul etmezmiş. O bu ayrımı yapabilse hapishanede tutuklu bulunan vekiler ne oluyor.

- Başbakan'a soruyorum hapishanedekiler seçilmiş mi seçilmemiş mi. Şimdi sen onları neden içeride tutuyorsun. İçeride tulmalarının asıl sorumlusunun birincisi Erdoğan ikincisi ise TBMM Başkanı'dır.

- Erdoğan bölücüdür. Kalktı toplumu Alevi diye böldü. Dindar diye böldü. Eğer bir çatışma çıkarsa bunun sorumlusu Erdoğan'dır. Umut bağladığımız gençliğe kini nefreti öğretiyorsunuz.

- Hastaysanız daha yumuşuk, güzel üslup kullanırsınız. En azından sağlığınıza dikkat edin, ülkenize sahip çıkın dersiniz. Siz gençlere, 'önce kin tutun, sonra sahip çıkın'ı öğütlüyorsunuz. 'Kininizin davacısı olun' diyen Başbakan'ın ruh sağlığı dolayısıyla hekimlerin açıklama yapmasını istiyorum. Hekimler, bu konuda toplumu aydınlatmak zorunda

- Hangi dinde nefret vardır, hangi ahlakta kin vardır, kindarlık ve kin duygusunu besleyen nedir? Senin geçmişinde ne oldu ki genç beyinlere kin ekiyorsun?

- Geçmişinde senin ne oldu, bunu bilmeye hakkımız var. Çünkü bu Başbakan, ülkeyi, kurumları yönetiyor, insanları birbirine düşman ediyor, öğrenmeye hakkımız var, geçmişinin sorgulanması lazım, Başbakan'ı bu hale getiren nedir, bilmemiz lazım
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler