Kılıçdaroğlu konuştu: Mansur Yavaş Köşk'e aday olacak mı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN TÜRK Televizyonu'nda yayınlanan "5N1K" programında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. MYK'da revizyon yapacağı yönündeki açıklamalara ilişkin Kılıçdaroğlu, bu hafta içinde MYK'da bir revizyon olacağını söyledi.

"Bu bir seçim revizyonu mu?" denmesi üzerine ise Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi (PM) üyeleri, milletvekilleri ve kadın kollarıyla yaptığı toplantılarda bu talebin iletildiğini hatırlattı.

Kendisinin de bugün yapılan MYK'da bunu dile getirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, tüzük gereği yeni görevlendirmelerin de PM'den olacağını bildirdi.

Yerel seçim sonuçlarının büyükşehir ve belediye meclis üyelikleri açısından değerlendirildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Normalde belediye meclis üyeliklerine bakmak gerekiyor ama büyükşehirlerde önemli. Bizim beklentilerimiz yüksekti, o beklentiler gerçekleşmediği için doğal olarak çok fazla sevinemedik" dedi.

"İstanbul'da sonucu başarılı buluyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken de Kılıçdaroğlu, normal şartlarda bir yerde seçim kazanıldığı zaman bunun başarı sayılacağını ancak aldıkları oyun ise küçümsenemeyeceğini söyledi.

Seçimlerde "Bir AKP devleti" ile mücadele ettiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu kadar şaibeli bir iktidarın kendi beklediğinin üzerinde oy alması, bizde de hayal kırıklığı yarattı. Kendisi şaibeyi biliyor. Kendisi referans olarak yüzde 38'i gösteriyor ama yüzde 43 alıyor. AKP bu süreçte 2 milyondan fazla oy kaybetti aslında. Çok önemli bir kayıp ama buna rağmen, beklediğinin üstünde oy aldığı için kendisini başarılı gösterdi" diye konuştu.

"Yerel seçimlerden sonra hiç istifa etmeyi düşündünüz mü?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "hayır" yanıtını verdi. "Neden?" denmesi üzerine Kılıçdaroğlu, oylarında bir düşüş olmadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Eğer eski yasa yürürlükte olsaydı, Ankara'yı Antalya'yı zaten biz kazanmıştık. Ama küçük oyla kaybettik" ifadesini kullandı.

"CHP seçimlerde örgütlenebildi mi, yeterli mi?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, CHP'nin imkanlarıyla, AKP'nin imkanlarının mukayese edilemeyeceğini söyledi.

Seçim sandıklarında tutulan ıslak imzalı tutanakların yüzde 70'inin genel merkeze ulaştığını ancak bunu bazı kırsal kesimlerde sağlayamadıklarını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, "sandık çevresi sorumlusu" diye yeni bir uygulama başlattıklarını ve bunu güçlendireceklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, seçim güvenirliğine ilişkin parti alarak önlemleri de anlattı.

'O kedinin kim olduğunu hepimiz biliyoruz'

Seçimler sırasındaki elektrik kesintilerinin hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "O kedinin kim olduğunu hepimiz biliyoruz, üç aşağı beş yukarı. Elektrik neden kesilir? Bakın elektrikler kesildikten sonra, bakan giderse, müsteşarlar telefon ederse, sandık görevlilerinin başında baskı yaparsa siz kaygı duymaz mısınız? Mum ışığında sayım yapılıyor. Pek çok kaygıyı beraberinde getiriyor" diye konuştu.

"Yerel seçim kampanyasında hata yaptığınızı düşündünüz mü?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, konuşmalarında sadece yolsuzlukları değil, projelerini de anlattıklarını, ancak medyanın belli konuları verdiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Yolsuzlukları dile getirdik diye oylarımızın yüzde 10 azalacağını bilsem bile yine bunları dile getirirdim" yorumunu yaptı.

Bazı kesimlerde "Çalıyorlar ama iş de yapıyorlar" algısının bulunduğunu ancak bunun doğru olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, halkın büyük kısmının olanlardan haberdar olmadığını söyledi.

Parlamentoda dört bakanla ilgili fezlekelerin görüşülmesinin de bilinçli olarak televizyondan yayınlanmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Çalıyorlar ama iş yapıyorlar, olmaz. Bizim inancımızda, ahlakımızda böyle bir kural yok. Tarihte böyle bir örnek yok. Eğer çocuklarımızı düşünüyorsak, ödediğimiz her kuruş verginin hesabını sormak gibi bunun da hesabını sormamız gerek. Bir de çalmayan iş yapan adam seçim" dedi.

"Yerel seçim muhasebesi yaptınız mı?" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu'da kemikleşmiş bir seçmen yapısı olduğunu dile getirdi.

Uzunca bir süredir gelen olumsuz algıyı bir gecede değiştirmenin zor olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Kürt sorununun çözümüne ilişkin en sağlıklı söylemleri geliştiren partiyiz. Biz oraya üçüncü yol olarak gitmek istiyoruz" dedi.

Orada sandığa gidenin, "ya dinime, ya dilime" oy vereceğim dediğini belirten Kılıçdaroğlu, kemikleşmiş yapının birden bire CHP'ye döneceğini elbette düşünmediklerini ancak orada çalışmaya kararlılıkla devam edeceklerini kaydetti.

Çözüm sürecinin bir partinin tekelinde olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP olarak her soruna ilişkin çözüm ürettiklerini vurguladı.

Seçimler öncesi kurultay yok

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine Mustafa Sarıgül'ün başarılı olduğunu söyledi. "Sarıgül'ün bir gün koltuğunuza aday olmasından çekiniyor musunuz?" denmesi üzerine Kılıçdaroğlu, "Hayır" yanıtını verdi.

Kurultayla ilgili bir soru üzerine de Kemal Kılıçdaroğlu, seçim öncesi bir kurultay yapmak için il ve ilçelerde kongreler yapılması gerektiğini hatırlatırken, genel seçimler öncesi bir kurultay düşünmediklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, başka bir soruyu yanıtlarken de "Mansur Bey başarılı bir performans gösterdi, aslında Mansur Bey kazandı. Ben onu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görüyorum. Mansur Bey Cumhurbaşkanı adayı olabilir mi? Tabii olabilir ama önümüzdeki süreçte ne olur onu hep birlikte göreceğiz" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı için gerçekten nitelikli ve kaliteli adayları olduğunu ancak bu adayların açıklanması için belli bir zamana ihtiyaçları olduğunu söyledi.

'Cumhurbaşkanı adayı değilim'

Kılıçdaroğlu, başka bir soruyu yanıtlarken de cumhurbaşkanlığı için aday olmayacağını açıkladı.

"Neden?" denmesi üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Siyasi parti genel başkanlarının cumhurbaşkanlığına aday olmalarını çok şık bulmuyorum. Çünkü o makama oturacak kişinin bütün kitleyi kucaklaması lazım. AKP, MHP, BBP, HDP, CHP bütün bunları bütün yurttaşları kucaklayan kimlikte birinin olmasını istiyoruz. O nedenle siyasal kimliği çok öne çıkmış bir kişinin cumhurbaşkanı adayı olmasını çok uygun bulmuyoruz. Çünkü sembolik bir yer" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı adaylığı için Haşim Kılıç, Metin Feyzioğlu, Ümit Boyner, Deniz Baykal gibi isimlerin hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, "tabii olabilir" yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, bu isimlerin gazetelerde yer aldığını, kendilerinin de adaylarını belirlemede özel bir çalışma yaptıklarını söyledi.

Bahçeli'nin açıklamaları

"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamaları ve çizdiği üçgenin" sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Sayın Bahçeli kendi düşüncesine göre bir sorunu çözmek için bir çalışma yapmış" dedi.

"Sizin kafanıza yattı mı bu çalışma?" denmesi üzerine ise Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Bizim profilimiz, herkesi kucaklayan bir aday olması yönünde. Tartışma başka yönde olmalı aslında. Biz nitelikleri bir taraflara bıraktık, 'Ali mi olsun, veli mi olsun?' Bizim önce nitelikleri bulmamız lazım. Nasıl bir cumhurbaşkanı? Bu cumhurbaşkanı aydın biri olmalı, çok temiz birisi olması lazım. Şaibeli biri olmaması lazım. Çünkü bütün bir ülkeyi temsil ediyor. O cumhurbaşkanın Türkiye'yi ve dünyayı iyi okuması lazım. Barışçı, özgürlükçü olması lazım, halkları kamplaştırmaması lazım. İktidar muhalefet arasındaki dengeyi kurması lazım. Esnaftan da sanayiciden de destek alması, bütün Türkiye'ye hitap etmesi lazım. Benim söylediklerimde eksikte olabilir. Cumhurbaşkanı adaylarına bu profilden bakmamız lazım. Ben eğer gerçekten bütün bu özellikleri taşıyan cumhurbaşkanı adayı koyuyorsam veya benim koyduğum aday eksik ama bir başka siyasal parti daha iyi değerleri koyabiliyorsa, zaten halk bunu seçmeli. Ama biz ortak payda üzerinde, bir cumhurbaşkanı adayı üzerinde anlaşmalıyız."

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine şu anda MHP ile bir görüşmenin olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Şu anda herhangi bir görüşme yok ama MHP ile de diğer siyasi partilerle de elbette görüşürüz. Görüşmeyeceğiz diye bir kavram yok. Eğer biz illa bizim adayımız olsun, sadece bizim adayımıza oy verelim diye bir düşünceyi de taşımıyoruz. Çıkacak aday seçildiği zaman zaten bütün Türkiye'yi kucaklayacak" diye konuştu.

'Başbakanlığı bırakması lazım'

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kampanyayı ağırlıklı olarak adayın götürmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, halkın adayı tanıması gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, başka bir soruyu yanıtlarken de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına aday olması durumunda Başbakanlığı bırakması gerektiğini savundu.

Kılıçdaroğlu, "Milletvekilleri adayları halkın önüne eşit koşullarda çıkarlar. Cumhurbaşkanı adaylarının da halkın önüne eşit koşullarda çıkması lazım" dedi.

'Erdoğan için de bir soruşturma komisyonu kurulmasını isteyeceğiz'

30 Mart seçimleri öncesi yayınlanan ses kayıtları ve 4 bakanla ilgili fezlekenin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, bu dosyaların kapanmadığını, fezlekelerde halkın önüne, gün ışığına çıkmamış çok sayıda belge olduğunu söyledi.

Soruşturma komisyonunda bu dosyaların tek tek ele alınacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ayrıca önümüzdeki günlerde Erdoğan için de bir soruşturma komisyonu kurulmasını isteyeceğiz" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Kurulur mu sizce?" sorusuna, "Niye kurulmasın?" yanıtını verdi. Meclisteki çoğunluğu bildiğini ama herkesin elini vicdanına koyup karar vereceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir başbakan 'ben temizim' diyorsa gidip aklanacak" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, eski bakanlardan Suat Hayri Ürgüplü'nün kendi isteğiyle Yüce Divan'da yargılanıp aklandığını, sonra da başbakan olduğunu anımsattı.

"17 Aralık sürecinin CHP'ye yönelik olması halinde tavrının ne olacağı?" sorulan Kılıçdaroğlu, "Eğer bir CHP milletvekili veya genel başkanı, kim olursa olsun bir yolsuzluk olayının içindeyse o kesinlikle dışarda bırakılır" dedi.

Kılıçdaroğlu, İSKİ yolsuzluğuyla ilgili olayın, dönemin belediye başkanı Nurettin Sözen'in savcılığa verdiği dilekçeyle başladığını ve Sözen'in ifade verdiğini hatırlattı.

Özel konuşmaların, özel hayatla ilgili konuşmaların yayınlanmasını doğru bulmadıklarını ve bunları hiçbir yerde kullanmadıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama kol saatiydi, umre ziyaretiydi, kuyumcudan alınan paralardı, ayakkabı kutusundan çıkan dolarlardı, oğluna telefon edip 'paraları sıfırladın mı?', 'babacım 30 milyon avro kaldı'. Bunlar affedilecek olay değil. Bunlar özel hayat değil. 30 milyon avroluk özel hayat mı olur? Böyle bir para mı olur? Varsa bunun hesabını verecek. O nedenle AK Parti milletvekileri de eğer gerçekten vicdanlarının sesini dinliyorlarsa Erdoğan için de soruşturma komisyonu kurulması lazım. Onun da hesabını vermesi lazım."

Baykal'ın görüntüleri

Kılıçdaroğlu, seçim döneminde eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yayınlanan görüntüleriyle ilgili iddiası anımsatılarak yöneltilen, "Başbakan Erdoğan'ın bunları izlediğine dair görüntüleri izlediğinizi söylemiştiniz. Nerede o görüntüler, bunu neye dayandırarak söylediniz?" sorusunu, "Ben, o ayrıntıya girmek istemem şimdi ama görüntüleri izledim" diye yanıtladı.

"Nasıl girmezsiniz? Bir ülkenin başbakanının, bir muhalefet liderine komplonun görüntüsünü izlediğini iddia ediyorsunuz" denilmesi üzerine, Kılıçdaroğlu, "Sadece onunkini değil" karşılığını verdi.

"Kim izletiyor bunu size?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Ben, o ayrıntılara girmiyorum. 'Ben izlemedim' desin. Gözlüğünü eline alıp takarken ve izlerken. Sonra onun ses kayıtları da düştü. 'Kılıçdaroğlu'nu da izletmemiz lazım' diye. Bir başbakana yakışır mı Allah aşkına?" diye konuştu.

"Siz o zaman genel başkan değildiniz? Neden sizin de izlenmenizi istiyor sizce?" sorusuna, "Komployu kuran o zaten. Kurduran o zaten" yanıtını verdi.

"Başbakan Erdoğan'ın gizlice kaydedilmiş görüntülerini izliyorsunuz. Her ne kadar olay gizli bile olsa bir suç işlenmiş diyelim, biri o suçu izliyor, siz de o suçu izleyeni izliyorsunuz" denilmesi üzerine, "Bir başbakanın zavallılığını gösteriyor. Bel altından medet uman bir kişi. Nasıl yaparsınız siz bunu? 'Özel hayat' diye konuşuyor. Neden Sayın Baykal ile ilgili komplo bir türlü aydınlığa kavuşmuyor?" dedi.

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, söz konusu görüntülerin kendisinde olmadığını, sadece izlediğini ifade ederek, "Bir bölümü internete düştü zaten, bir fotoğrafı. O görüntüyü izlerken, işte o görüntüyü izlerken. O kare o. Ama bu görüntüler hiç çıkmayacak anlamında değil. Yeri, zamanı gelir o görüntüler de çıkar, bilmiyoruz. Yalanlıyor mu? Yalanlamıyor. Hiç o konulara girmiyor. Hiç girmiyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Böyle bir iddia karşısında dava açmak gerekiyor sanırım size?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Açamaz. Zaten söylüyorum, bakın 'ahlak' denilen kavram çok önemlidir. 'Ahlak' denilen kavram insanın kendi vicdanıyla hesaplaşmasıdır. Siz, kalkıp eğer böyle bir şey yapıyorsanız ben, sizin ahlakınızı sorgularım. Nasıl yaparsınız siz bunu? Sonra kalkacaksınız meydan meydan gezip ahlaktan söz edeceksiniz. Olmaz. Zaten Türkiye'nin temel sorunu bu" diye konuştu.

"Çalıyor ama iş yapıyor" yönündeki görüşün yanlış olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ahlaklı bir toplumda böyle bir kavramın bulunamayacağını, siyasetin etik olması gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Yine de bu görüntüyü izleme meselesinin hala tartışmalı olduğunu düşünüyorum" denilmesi üzerine, "Hiç tartışması yok bu işin" ifadesini kullandı.

Fazıl Say'ın sözleri

Bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, yeni çıkan "Kapital" adlı kitapla ilgili Türk medyasında çıkan yazıyı okuduğunu, bunun "Solun yeniden doğuşu" olarak tanımlandığını vurguladı.

Sinemada film izlemek için vaktinin olmadığını ancak en son Sevda Cenap And Vakfı'nca düzenlenen bir konsere gittiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sanatçı Fazıl Say'ın, Antalya Piyano Festivali'ne ilişkin açıklamasının anımsatılması üzerine, sanatın ve sanatçının önemine işaret etti.

Siyasetçilerin sanatçının duyarlılığını anlaması gerektiğine değinen Kılıçdaroğlu, "Sanatçının aykırı görüşünü doğal kabul edeceksiniz. O, sizin ruhunuzu, egonuzu okşayan cümleleri kullanmaz" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın bir sanat gösterisine katılması arzusunu da dile getirdi.