Kılıçdaroğlu, o görüşmeyi ilk defa anlattı: Davutoğlu itiraf etti (19.10.2015)

Samanyolu Haber TV'de Abdullah Abdulkadiroğlu'nun sunduğu 'Günlük Özel' programına konuk olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önemli açıklamalar yaptı.

Kılıçdaroğlu, o görüşmeyi ilk defa anlattı: Davutoğlu itiraf etti (19.10.2015)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 19.10.2015 - 23:39

<video:391077>

 

Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları: 

“Eğer bir teröristi izliyorsanız telefonlarını dinliyorsanız. kimliğini saptamışsanız fotoğrafını elde etmişseniz. ve bunu bütün örgüte yaymışsanız bunlar canlı bombadır dikkatli olun demişseniz ve buna karşı hiç bir şey yapılmamış ve bu canlı bombalar ankara'nın merkezinde eylemlerini gerçekleştirmişlerse bu işin bir sorumlusunun olması lazım.

"Sorumlu kim?..Dönüp kime soracaksınız bunu? ülkeyi yönetenlere. ülkeyi kim yönetiyorsa sorumlusu o."

"Telefonları kim dinliyor hükümet... kişileri kim tespit ediyor istihbarat kime bağlı hükümet'e bağlı. fotoğrafları buluyorlar mı buluyorlar. yayınlıyorlar mı yayınlıyorlar. kişilere bildiriyorlar mı? emniyete bildiriyorlar. kim hükümet'in kendisi. bütün bunlara rağmen önlem alnmıyor. ve bu insanlar geliyor ankara'da 102 kişinin katline yol açıyorlar. şimdi sorumlu kim? sorumlu hükümet. dünyanın bütün her yerinde demokrasilerde böyle bir olay olduğunda sorumlusu ilgili hükümet'tir. içişleri ve adalet bakanlığı. adalet bakanlığı'nın sorumluluğu televizyonlara çıkıp 95 kişi o zamanki rakam verildiği zaman televizyonda gülen adam. ölen insanlardan ötürü vicdanında en ufak bir sorumluluk hissetmeyen birisi. bunun kesinlikle adalet bakanlığı koltuğundan ayrılması lazım. öbürü içişleri bakanı zaten baş sorumlusu o. ikisini koruyan kim? başbakan o zaman davutoğlu da bunun sorumlusudur.

"İstifa etmeleri gerekiyor. adalet ve içişleri bakanlarının istifa etmeleri gerekiyor. ben sayın davutoğlu ile yaptığım görüşmede yanyana oturan 3 bakanın yaptıkları basın toplantısını izleyip izlemediklerini sordum. izleyemedim dedi. izleyin dedim. iki bakanı göreceksiniz ve bu iki bakanı görevlerinden ayrılmaları lazım. ayrılmazlarsa siz bunları alın azledin dedim. bu yanlıştır doğru değildir dedim. kendisi müfettiş görevlendirdiğini söyledi. iyi de müfettişler bakana bağlı. yani bakana bağlı müfettiş bakanı mı denetler? bakanın emir ve talimatına göre hareket eder yasalara göre müfettiş. neyi denetleyecek.

"Başbakanın bile orada önlem almadıklarını zaten itiraf etti. söyledi. içişleri bakanı da söyledi. güvenlik zafiyeti yok e peki yoksa bu insanlar nasıl öldü? bu canlı bomba oaraya nasıl geldi? ta kalkacaksın güneydoğu'dan bineceksin araca geleceksin ankara'da oturacaksın lakacaksın gezeceksin kahvaltı yapacaksın hiç kimse seni tutuklamayacak gözaltına bile almayacak. geleceksin canlı bomba olarak eylem yapacaksın. güvenlik zafiyeti yoktur diye birisi çıkıp söyeleyecek. kargalar bile buna güler.

"Benim kanatim şu. onu da net olarak ifade edeyim. aslında polis tamamını biliyor. çünkü dinliyorlar zaten. dinlenen adam takip edilmez mi? güvenlik önlemini almak istiyorlar. güvenlik önlemlerinin alınmamasına ya da bunların tutuklanmamasına yol açan tek neden siyasi otoriternin gereğini yapın talimatını vermemesidir. yani açıkça ışid i korumuş olmasıdır siyasi otoritenin bu kadar açık net söylüyorum."

"Hayır gözlem değil. çok açık ve net. şimdi siz kendinizi içişleri bakanı yerine koyun. kişiyi dinliyorsunuz fotoğrafı da var elinizde takip de ediyorsunuz. bu geliyor ama kimse yakalayamıyor. mantık nedir eylem yapmadan kişi tutuklanamaz.

"Hukuktan bile haberleri yok bunların. çıkan yasalardan bile bunların haberleri yok. terör örgütü üyesi olmak bizatihi tutuklanmak ve hapsedilmek için yeterlidir. terör örgütü üyesi olmak. yani bırakın silah taşımayı. terör örgütü üyesiyseniz alırlar sizi yakalarlar atarlar hapse. yasa buna izin veriyor. çünkü ışid i terör örgütü olarak görmek istemiyorlar. sorun orda zaten.ne diyordu davutoğlu bunlar yaramaz çocuklar. hangi yaramaz. musul'u bastılar. konsolosluğumuzu. 49 vatandaşımızı rehin aldılar. terörist değil bunlar. ne peki bunlar? cilvegözü'nde suruç'ta niğde'de bu olaylar nasıl oldu? reyhanlı'da. kim yaptı bunları? niye önlem almıyorlar.

"Ben şunu gayet iyi biliyorum emniyet polis arkadaşlarımız ışidçileri nerde aldıklarını nerde eğitim aldıklarını biliyorlar. nerede toplandıklarını biliyorlar. hücrelerin en olduğunu gayet iyi biliyorlar. bilmemeleri mümkün değil. hepsini biliyorlar.

"Sayın davutoğlu bana adıyaman'da şeyi anlattı. bazı isimler verdi. dedim ki sayın başbakan bu isimlerin tamamı milletvekillerinin düzenledikleri raporlarda zaten var. iki kez biz adıyaman'a milletvekili arkadaşalrımız gönderdik gittiler ve raporu yazdılar. arzu ederseniz o raporları size göndereyim. memnun olurum dedi. 2 raporu da gönderdim. olaydan sonra. soru: ankaradaki patlamadan sonra mı? olaydan sonra. dedim ki isimi geçenler bizim raporlarda zaten vardı. bizim istihbarat örgütümüz yok ama adıyamanı gezdiğiniz zaman size adıyamanlılar söylüyor zaten... bunlar bizim raporlarda var. düşünebiliyor musunzu ülkeyi yönetenlerin bundan haberi yok. 

DİGİTÜRK-TÜRKSAT-SANSÜR MESELESİ

KILIÇDAROĞLU: RTÜK DERHAL TOPLANIP DİGİTÜRK’ÜN LİSANSINI İPTAL ETMELİ

Bu kanalları hangi gerekçeyle kapatıyorsunuz. Bir terör örgütünün propagandasını yapıyorsa bana kanıtını göstermek zorundasın. Şu haber şu dizi ya da şu program insanları teröre özendirdi silahlanmaya özendirdi. Yok öyle birşey. Oturuyor bir savcı yazı yazıyor. Mahkeme kararı var mı ? Hayır yok. Mahkeme kararı olmadan olmaz. Nitekim RTÜK bir karar aldı. Digitürk bunu yapamaz dedi. Yapmamalı zaten. Niçin yapıyor ? Digitürk devletin hükümetin kontrolünde olduğu için. TMSF.

Böyle saçma bir şey olamaz. Çocuk kanalını bile yasakladılar. Böyle komik birşey olabilir mi ? Bunlar tamamen keyfi kararlar. Buradan bütün o bürokratlara sesleniyorum. Bunların hesabını siz vereceksiniz vermek zorundasınız. Eğer size bir hukuksuz talimat veriliyorsa talimatı veren organa bildirmek zorundasınız. Siz kalkıyorsunuz siyasi otoritenin sözlü talimatı üzerine karar veriyorsunuz.

Biz bunu sonuna kadar takip edeceğiz. Hukukun üstünlüğünü medya özgürlüğünü savunuyorsak bunun üstüne gideceğiz. RTÜK bir karar almış Digitürk yerine getirmezse onu Digitürk’ü sistemin tamamen dışına çıkarmak lazım. Aksi halde RTÜK’ün aldığı karar havada kalıyor. Yani sen ne söylersen ben seni takmıyorum. RTÜK’ün önümüzdeki günlerde toplanıp Digitürk’e gerekli dersi vermesi lazım. Tümüyle yayın hayatından çıkarması lazım Digitürk’ü. Gerekirse lisansını iptal edecek. Gün verecek. 3 gün içerisinde bunu yapmadığın takdirde lisansını iptal edecek. Bu kadar basit.

DAVUTOĞLU-KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞMESİ MESELESİ

KILIÇDAROĞLU: DAVUTOĞLU İTİRAF ETTİ EMİN OLUN ÜRPERDİM

“Eğer sayın davutoğlu o konunun açıklanmasını isterse ona çok net bir çağrıda bulunuyorum. Onun arzu ettiği bir televizyon kanalında onun arzu ettiği gazetecilerle oturur konuşuruz. Bana açıkla derse yüzüne karşı açıklarım.

Sayın Davutoğlu burada kalsın bu bilgiler dediği için açıklamıyorum. İlla açıkla diyorsa beraber çıkalım bir televizyon kanalına kimin doğru söyleyip söylemediğini, vatandaş kim samimi kim değil anlayacaktır.

Bazı konular ilk defa duyduğum bir iki konu ilk kez duyduğum konulardı. Emin olun ürperdim. Böyle bir şey olamaz dedim ama maalesef olmuş böyle şeyler..

SORU: O konular iktidarın zafiyetlerinden ve güvenlik önlemi almamasından kaynaklı şeyler miydi ?

SORU: itiraf gibi miydi ?

Gibi değil

SORU: itiraf..

Devletin gelenekleri neyi gerektiriyorsa ben ona uyarım. Sayın Davutoğlu buyurun açıkla derse ben açıklarım.

Kendi tartışmasını kendisi başlattı. Neden ? Benim yaptığım basın toplantısından rahatsız olduğu için. Ben 2 bakanı onun önünde istifaya davet ettiğim için. Bundan rahatsızlık duyuyor. Konuyu başka alanlara çekiyor. Bırakın bunları. Çocuk haleti ruhiyesi atmosferinden Davutoğlu’nun kurtulması lazım. Sen davet ettin ben geldim. Basın toplantısında senin gizli dediğin kısımları hiç gündeme dahi getirmedim. Diyor ki neden bunları açıkladın ? Kusura bakmasın benim Sayın Davutoğlu’na söylediğim şey benim MYK’da aldığımız karar gereği sormam gereken şeylerdi ve sordum.

Zor durumda kalmasın diye kendi sorduğum soruyu da açıklamadım. Davutoğlu Suruç katliamının faillerini yakaladık yargıya teslim ettik dedi. Ben ona sayın başbakan yakaladık dediğiniz kişi canlı bombaydı ve öldü. Kimi yakaladınız dedim. Ben onu düzelttim dedi. Canlı bombayla  canlı bomba olmayan bir kişiyi aynı kefeye koyuyor diyebilirdim dalga da geçebilirdim.

Yine aynı şekilde diyorsunuz ki bu hükümet AKP hükümeti değildir. Bu şu anlama gelir: AKP hükümeti başarılıydı bu hükümet başarısız. Dedim ki siz bu hükümetin Başbakanısınız. İtiraf ediyorsunuz başarısızlığınızı. Hayır hükümet başarılıdır dedi. Ben bunu da kullanmadım.

Verdiği devlet sırlarından hangisini açıkladım? şunu açıkladın desin. yok öyle birşey.

SORU: Size devlet sırrı mı verdi?

Devlet sırrı denirse.

SORU: Ama bazı itiraflarda bulundu diyorsunuz..

Bazı açıklamalar evet.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler