Kılıçdaroğlu'ndan hükümete eleştiri
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, tarafından dün açıklanan Orta Vadeli Program'ı eleştirdi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak'la birlikte Meclis'te düzenlediği basın toplantısında hükümet tarafından dün açıklanan Orta Vadeli Program'ı değerlendirdi.
AKP hükümetlerinin büyüme sürecindeki istikrarı yakalamak için ekonominin kendi iç dinamiklerini oluşturmasını sağlayacak politikaları oluşturmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "AKP hükümetlerinin hazırladıkları planlarda öngörülen hedefler büyük ölçüde sapma göstermiş, programlar tümüyle anlamını yitirmiştir. Programlarda öngörülen kalkınma hızı, enflasyon, dış ticaret açığı, cari açık, bütçe açıkları, işsizlik gibi temel öngörülerin tümü gerçekleşme bir tarafa, yüzde yüzleri aşan oranlarda hedeflerden sapmıştır" dedi.
Krize çözüm olsun diye lüks otomobillerde ÖTV indirimi yapıldığını ve süper lüks otomobil satışlarının yüzde 3 arttığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu otomobillerin tümünün ithal malı olduğunu kaydetti ve "Türkiye Avrupa'nın en büyük otobüs üretim merkezi iken, yurtdışından milyonlarca dolarlık otobüsler aldı. Böylece bizler, bu otobüsleri, süper lüks otomobilleri üreten ülkelerin yaşadıkları ekonomik krizi hafiflettik. Onların işçileri Türkiye'ye mal satmak için üretim yaptılar, biz de metal sanayinde çalışan 22 bin işçiyi kriz nedeniyle ücretsiz izne çıkardık" diye konuştu. Ekonomik krizin faturasını ağırlıklı olarak emekliler ve büyüyen işsizler ordusunun ödediğini de kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, "Orta Vadeli program gösteriyor ki faturayı emekliler ve işsizler ödemeye devam edecek" dedi.
Program 3.5 ay geç açıklandı
CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ise Orta Vadeli Program'ın kanunda öngörülen süreden 3.5 ay daha geç açıklandığını belirtti. Hükümetin ekonomiyi küresel dalgalara teslim ettiğini, dış açık ve dış kaynak bağımlısı haline getirerek küresel sermayeyi ödüllendirdiğini ifade eden Öztrak bunun "kendi üretimini ve üretenini cezalandıran yanlış büyüme stratejisi" olduğunu söyledi. Ekonomideki yüzde 6'lık daralmayı da değerlendiren Öztrak bunun tarihi bir küçülme olduğunu belirtti. Öztrak "Kriz döneminde izlenen 'teğet geçecek' yaklaşımı zaten bozulmuş olan beklentileri daha da kötüleştirmiştir. Beklentiler iyi yönetilememiş güven sağlanamamıştır. Hükümet olanı biteni görmemeyi tercih etmiştir. Tüm bunların sonucu daralma ve işsizlik şampiyonu bir Türkiye'dir. 2009 için öngörülen yüzde 6'lık daralma hızı Türkiye ekonomisini içinde yer aldığı G-20 liginde daralma şampiyonluğuna oturtmaktadır." diye konuştu. Daralma ve işsizliğin sorumlusunun hükümetin kendisi olduğunu belirten Öztrak, programın 'Türk halkına çektirilen gereksiz ızdırabı gidermekten' ve sıkıntılara cevap vermekten uzak bir program olduğunu savundu.
"Gövdesi var ayakları yok"
Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi de programın 3.5 ay gecikmeyle açıklanmasını eleştirdi. Türkiye'nin bu nedenle bir yılını kaybettiğini kaydeden Hamzaçebi, "Programın gövdesi var ayakları yok" dedi. Programa göre 2010 yılında merkezi yönetim bütçe gelirlerinde 1.5 puanlık, sosyal güvenlik primleri hariç vergi yükünde ise 1.7 puanlık bir artış olduğunu söyleyen Hamzaçebi, 2010 yılında vergi yükünde olağanüstü bir artışın yaşanacağını kaydetti.
"Geylani aynaya baksın"
Kılıçdaroğlu, basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. DTP'li Hamit Geylani'nin "Başbuğ, Bahçeli ve Baykal Türkiye'nin başına bela" şeklindeki sözlerinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "CHP olarak bu tür tartışmalara girmek istemiyoruz, ama Sayın Geylani söylediklerinin doğru olduğuna inanıyorsa dönüp aynaya baksın" dedi.
"Hükümet kısa sürede seçime gider"
Kılıçdaroğlu, ekonomide yaşanan gelişmelerin hükümetin ve bakan çocuklarının geleceğini nasıl etkileyeceğine yönelik bir soruya ise "Başbakan daha önce kriz teğet geçecek dedi daha sonra 20 Ekim 2008'de 'Bizi, diğerlerini vurduğu gibi kesinlikle vurmayacak, çünkü biz rehavete düşmedik, mali disiplinden taviz vermedik, işi sağlama aldık' dedi. Kimi örnek alalım, İtalya'yı mı, İspanya'yı mı, ABD'yi mi Çin'i mi? Ekonomik krizin en ciddi vurduğu alan Türkiye. İşsizlik rekor, üretimsizlik rekor ve başbakan krizi önlemek konusunda rehavete kapılmadıklarını söyledi. Keşke sayın başbakan diğer ülkelerin liderlerinin rehavete kapıldığı gibi rehavete kapılsaydı da biz bu felaketle bu boyutla karşılaşmasaydık. Sayın Başbakan ülkeyi nasıl yöneteceğini bilmiyor. Hangi kararları alacağını bilmiyor. Keşke dönüp ABD'ye, İtalya'ya, Yunanistan'a, Çin'e baksaydı, onlar nasıl önlem alıyor, biz de öyle önlem alsaydık. En ağır işsizlik biz de oluyorsa ve başbakan 'rehavete kapılmadık' diyorsa bu ancak bir başbakanın ekonomide geldiği cehalet noktasını gösterir. Hükümeti, bakanları ve yakın çevresini nasıl etkiler? Onları zaten hiç etkilemedi, onlar krizi zaten fırsata çevirdiler. Başbakan'ın bir çocuğu daha ticari hayata katıldı, yeni bir şirket kurdu, fast food işine giriyor, bu gıda sektöründe herhalde çok iyi para var, ızgara işi yapacak öyle anlaşılıyor." yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, hükümetin mevcut ekonomik tablodan süratle kurtulmak isteyeceğini ve kısa sürede seçime gitmeyi tercih edeceğini öne sürdü.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!