Kimin eli kimin neresinde?
Irvine Welsh, Trainspotting'deki 'çete'yi Porno'da yeniden karşımıza çıkarıyor. 'Ahlaka mugayir' ve 'muzır' bir film çekip cebini doldurma peşindeki ekip üstünden Welsh'in yüzyılımızı sorgulayışına tanık oluyoruz.
Bazı kitaplar, üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra tekrar okunmayı hak ediyor. Çünkü bu kitaplar, yazıldığı zamanın ötesinde ve daha önemlisi gelecek için değer ve anlam taşıyor. O günlerde anlatılanlar, bugünlerde katlanarak gözümüzün içine giriyor, her yanımızı sarıyor.
Irvine Welsh, Porno'yu kaleme aldığı 2000'lerin başında yüzyılımızın gelip dayandığı kimi kokuşmuşlukların çetelesini tutuyordu. Şimdilerde pislik boğazımızı yakıyor, işte tam da bu yüzden gerek Trainspotting gerekse onun devamı sayılan Porno bir kez daha anlam kazandı. Trainspotting'in 'çetesi', Porno'da 2000'lerin 'yükselen değerlerine' kapılıp kapılmama arasında bocalarken Welsh de onlar aracılığıyla düzene kimi zaman sille tokat kimi zaman da inceden girişyor.
'Sanatsal kaygı'
Öncelikle şunu iyi bellemek lazım; hem Trainspotting'deki hem de Porno'daki 'çete', ne halt edeceğini tam da bilmeyenlerin arasında iyi kötü bir seçim yapmış, bir şekilde yoluna devam eden kişilerden oluşuyor. Aslında pek çok karaktersizin ortasında bir şekilde ayakta kalmayı başarmış adamlar bunlar. Başkasının çöplüğüne nadiren salça olan ve kendisininkinin kralı olduğunun bilincindeler aynı zamanda. Fakat o çöplükten çıkış yolu da arıyorlar ve bu yüzden köşeyi dönmek için hem alengirli hem de eğlenceli porno sektörüne el atıyorlar. 'Normal' bir yaşama göre 'tasarlanmamış' bu 'çete'nin derdi cebini biraz parayla doldurmak. Yaşlandıkça daha çok tokat yendiğini kabullendiklerinden bundan nasıl yırtacaklarını düşünüyorlar.
Hayatın onlar için hep değişik olduğu ortada. Günlük yaşamın alavere dalaveresinde bir biçimde sonlardaki vagona tutunmuş bir grup adamın, gözünü hafifçe açıp yarını (ki böyle bir şey varsa) kurtarma çabasının simgesi haline geliyor çekmeye uğraştıkları film. Başlıca hedefleri filmi hemen bitirip Amsterdam'daki Porno Film Festivali'nde cukkayı toplamak. Uzun konuşmalara vakit yok, bir an önce yapmak gerek; kendilerine çizdikleri rota bu. Tamamen 'sanatsal kaygıyla' iyi bir iş çıkarmanın peşine düşen 'çete'nin önündeki en büyük engel finansal sorunlar. Söğüşleyecek adam arayışı son bulunca çekimler de başlıyor.
Pek çok tartışma ve senaryo anlaşmazlıkları ya da önerileri arasında yapılan çekimler 'çete'yi epey yoruyor. Ancak rahatladıkları sanılmasın, asıl fırtına bundan sonra kopuyor. Çünkü artık paylaşım mücadelesi gelip kapıyı çalıyor. Bir de 2000'lerin 'yükselen değerleri': 'Sick Boy gibi yıkıcı sömürgenler ya da Carolyn gibi ruhsuz fırsatçılar dışında kimsenin içinde gerçek tutku yok. Geriye kalanlar onları çevreleyen pislik ve vasatlık tarafından mağlup edilmiş. Seksenlerin kelimesi 'ben', doksanlarınki 'şey' ise milenyumun kelimesi de 'imsi.' Herkesin muğlak ve sınırlı olması gerekiyor, eskiden madde önemliydi, sonra tarz her şey oldu. Şimdiyse 'miş' gibi yapılıyor.' Sonrası yumruklar, kavgalar...
İmaj çağına eleştiri
Welsh, Porno'da bizi yine 'çete'nin maceralarına daldırırken değişen İskoçya ve pahalılaşan uyuşturucuyla beraber, büyük kulüplerdeki devasa partilere bulaşan ekibin, kendilerine voliyi vurduracağına inandığı porno film işine girişini çoğunlukla mizahi bir dille anlatıyor.
İmaj çağının oturaklı bir eleştirisini sunan Welsh, görünüşün her şey haline geldiği bir zamanda, şekli düzeltmek için her türlü kazığın nasıl atılabileceğini gösteriyor. Kazanmak ya da kaybetmekten öte önemli olan görüntüyü kurtarmak.
Adam satmanın, köşeyi dönmek için her şeyi ayaklar altına almanın ve egosantrizmin tavan yapıp yüzeyselliğin geçerli değerler sayıldığı bir çağda Welsh, karanlık sokakları aydınlatmak yerine oraların kendi halinde kalması gerektiğini savunuyor gibi. Yazar, kimsenin ve hiçbir şeyin temiz kalamayacağı bir yüzyılda, kendine özgü bir biçemle bir tür ahlak sorgulamasına girişir. Trainspotting gibi Porno da bu yolun yolcusu bir kitap.
alibulunmazcumhuriyet.com.tr http://bulunmazali81.blogspot.com
Porno/ Irvine Welsh/ Çeviren: Kıvanç Güney/ Siren Yayınları/ 550 s.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza