Kırtasiyede büyük tehlike: Alerji gibi görünüyor ama...

Okulların açılmasına 10 günden az bir süre kala, kanserojen madde içeren merdiven altı kırtasiye ürünleri için uyarılar ağırlık kazandı. Yaklaşık 18 milyon öğrenci 18 Eylül’de ders başı yapacak. Okul alışverişinin canlanmasıyla birlikte gözler sağlık sorunlarına yol açan kırtasiye ürünlerine çevrildi. 2.5-3 milyar dolarlık pazar payı olan kırtasiye sektörü, raflardaki rengarenk ürünleriyle çocukların ilgisini çekerken, aynı zamanda sağlığı olumsuz etkileyecek maddeleri de bünyesinde barındırıyor.

Ne olduğu belli olmayan, ucuz ürünlerin satın alınmamasına yönelik açıklamalar yapan Tüm Kırtasiyeciler Derneği, velileri bilinçli alışveriş yapmaları konusunda uyardı. Kırtasiye alışverişinde markasız alınacak herhangi bir ürünün çocuklarının sağlığını riske atmak olduğunu ifade eden sektör temsilcileri ise, “Aldığınız ürünün barkoduna bakın. Ambalajlı, ithalatçısı ya da üreticisi belli olan, etiketli yani kimliği olan, sağlıklı ürünleri satın alın” uyarısında bulundu.

‘TSE ya da CE damgalı olsun’

Tüm Kırtasiyeciler Derneği Başkanı Vecdet F. Şendil de, geçmiş yıllara oranla kırtasiye ürünlerinde büyük oranda iyileşme yaşandığını kaydetse de güvensiz ürünlerin tüketiminde dikkatli olunması konusunda velileri uyarıyor. Kırtasiye ürünleri alırken üzerinde TSE damgası bulunan, ‘CE’ belgesi olan ya da ambalajlı ve üreticisi belli olan etiketli ürünleri tercih edilmesi gerektiğini aktaran Şendil, “Çocukların kullanacağı şişe, beslenme çantası ve mataraların kalite standartlarına uygun olmasına da dikkat edilmeli” diye konuştu.

Bir öğrencinin kırtasiye malzemeleri için harcadığı toplam masrafın okul öncesi öğrencileri için 265-515 TL, ilköğretim için 200-390, ortaöğretim için ise 130-325 TL arasında değiştiğini aktaran Şendil, güvenilir kırtasiye malzemeleri için en doğru adresin ise kırtasiyeciler olduğunu söyledi.

Alerji gibi görünüyor ama...

Uyarısı devam eden kırtasiye ürünlerinin olumsuz yönleri çok çeşitli: Ciltte tahrişlere sebebiyet verdiği gibi böbrekleri ve sinir sistemini de etkileyebiliyor, kansere de yol açabiliyor.

Kanserin sebebi azo boyar maddeler: Bahsedilen tehlikeli ürünlerin vücut sağlığında yol açtığı olumsuzluklar, ciltte oluşan tahrişlerden sindirim ve hormon sisteminin bozulmasına ve sonunda kansere kadar uzanabiliyor. Özellikle renklendirici amacıyla kırtasiye dahil pek çok tüketici ürününde kullanılan azo boyar maddeler, vücuda temas ettiği zaman ellerde alerjiye yol açarken, organlarda ise kansere sebebiyet veriyor.

Hormon dengesi bozulabilir: Fitalat türevleri olarak bahsedilen maddeler, esnek olması gereken ya da tamamen plastikten oluşan ürünlere yumuşaklık kazandırmak için kullanılıyorlar. İzin verilen miktarın üzerinde kullanılması ise hormon dengesini bozabiliyor. Aynı maddeler, kız ve erkek çocuklarda fiziksel ve cinsel gelişimi olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Sinir sistemini de etkiliyor: Organik kalay bileşimleri denilen ve terleme önleyici olarak özellikle spor giyim eşyalarında kullanılan maddeler ise kolayca vücuda alınıp, sinir sistemini olumsuz etkileyebiliyor. Ağır metaller ise izin verilen miktarın üzerinde kullanılırsa, böbreklerde hasara yol açabilip, sinir sisteminde bozukluklara neden olabiliyor.

Ciltte tahrişlere sebep oluyor: APEO denilen ve iyonik olmayan yüzey aktif maddeleri ise endüstri temizleme sistemlerinde kullanılıp, ciltte tahrişlere yol açıyor. İyi bir ıslatıcı olmaları hasebiyle de yaygın olarak kullanılıyor.