Kıyıda köşede kalmış yaşamlar

Tiyatro Stüdyosu 20. yılını Çehov'un Büyük Devrim arifesinde geçen 'Vanya Dayı' oyunuyla kutluyor.

Kıyıda köşede kalmış yaşamlar
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.01.2011 - 12:13

Tiyatro Stüdyosu, 20. yılını, Rus oyun yazarı Anton Çehov’un “Vanya Dayı”sı ve “20 Yıl, 15 Oyun, 49 Ödül ve... Değerlendirmeler” adlı anı kitabıyla kutluyor. Çehov’un 150. doğum yılında sahnelenen oyun, ilk kez 1900’de Konstantin Stanislavski tarafından sahnelenmiş. Ahmet Levendoğlu’nun yönettiği oyunun çevirisi Ataol Behramoğlu’na ait. Büyük devrimin arifesinde, umutsuz aşkların, mutsuz ve çaresiz insanların öyküsünün anlatıldığı oyun bir Rus köyünde geçiyor. Tiyatro Stüdyosu’nun bir sahnesi yok, Levendoğlu, “Her şeye rağmen yakınmıyoruz, yılgın değiliz, ama biraz yorgunuz” diyor. Mehmet Ali Kaptanlar, Emrah Elçiboğa, Defne Gürmen Üstün, Ezgi Bakışkan, Metin Beyen, Gülsen Tuncer, Vural Buldu ve Serda Kondeler Aktuna’nın rol aldığı oyunu ve Çehov tiyatrosunu Ahmet Levendoğlu’yla konuştuk.

- Tiyatro Stüdyosu neden bu yıl ‘Vanya Dayı’yı sahneliyor?


Hiç kuşkusuz gelmiş geçmiş en büyük oyun yazarlarından Çehov’un bir yapıtını tiyatromuzun 20. yılında ve Çehov’un 150. doğum yıldönümünde sahnelemeyi anlamlı ve uygun buluyorum. 20 yıl boyunca nitelikli, çağdaş oyunları Türkiye izleyicisine ilk kez sunma ilkesini hiç aksatmadan uygulayan topluluğumuzla bu kez bir ‘yakın klasik’ oyuna yöneldik. Tiyatro Stüdyosu sahnesinde önceden yer almamış oyuncularla buluşmamızı sağlayacak yapıda bir oyun ve hepsi birer başyapıt olan “dört büyük” yapıttan “Vanya Dayı” benim için “en özel” olma niteliğini taşıyor.

- Oyun devrim arifesinde geçiyor, bu durum oyun kahramanlarına nasıl yansıyor?

1900 yılında geçtiğini varsaydığımız oyunumuzdaki kişiler büyük devrimin nerdeyse eşiğindeler. Geçmişlerinin son 350 yılı otokratik Çarlık rejimi altında geçmiş. Çehov’un doğumundan bir yıl sonra gerçekleşmiş olan serfliğin kaldırılması, önemli bir özgürleştirme atılımı sayılmışsa da toplumda başka tür denge bozulmalarına da yol açmış. Vanya Dayı’nın olduğu gibi tüm Çehov oyunlarının insanları, yaşadıkları toplumda ve yaşamlarında bir şeylerin sallandığını, çatırdadığını duyumsuyorlarsa da ‘Rus Devrimi’nin gelişinin henüz ayırdında değiller. Onlar tarihin arada derede kalmış bir sayfasına, bir geçiş döneminin kıskacına sıkışmış insanlar: Köylüleri sefalet içinde, orta sınıfı yolunu yitirmiş insancıklar.

- Sahnede, ev halkıyla onlara hizmet eden köylüler aynı düzen içinde yer alıyor. Yaşam akışını nasıl aktarmak istediniz seyirciye...

Çehov’un oyunlarında sınıfsal bağlamda üstün konumda olanların alt sınıftan kişilere kötü, despotça davrandıklarını görmeyiz. Evin hizmetkârları, efendileri ile uyum içinde görünürler. Hatta evde, yurtlukta yetişmiş olduğunu düşündüklerimiz, “emektar” konumu kazanmış olanlar ev sahiplerince horlanmazlar, tersine, aynı masada yemeğe otururlar. Vanya Dayı’daki Dadı buna iyi bir örnektir. O kadar “evden biri”dir ki gerektiğinde ev sahibinin Vanya’yı alttan alta azarladığını görürüz. Başka Çehov oyunlarında da benzer örnekler görürüz. Bu tablonun 110 yıl öncesinin Rus toplum yaşamının ilişkiler / davranışlar dengesini doğru yansıtıp yansıtmadığı ayrı konu. Ama Çehov oyunlarının önümüze koyduğu tablo böyle. Belki bu Çehov’un düşlediği, “görmek istediği” dünyadır ya da Rusya’dır.

- Gündeminizde olan başka projeleriniz var mı?

- 20. yılımız olan 2010’da “Şölen” ve “Vanya Dayı” gibi “büyük yapım” sayılabilecek iki oyun sahneledik. Bu tür yapımların gerçekleşme sürecinde ödenekli tiyatrolarımızda çeşitli bağlamlarda 70-80 kişinin emeğinin devreye girdiğini söylemek yanlış olmaz. Tiyatro Stüdyosu ise bu yükü üç dört kişilik bir çekirdek kadroyla taşıyor. Üstelik “yeri”, yani sahip olduğu sahnesi yok. Yakınmıyoruz, yılgın değiliz, ama doğrusu biraz yorgunuz. Onun için 2011’e yönelik şu anda söyleyebileceğim iki şey var: Birincisi, “daha az tiyatro” anlamına gelmeyecek ama daha dar ölçekli bir iş ya da işler yapmak. İkincisi de 20 yıl boyunca katlandığımız göçebelik yaşamına veda edip bir ev edinmek.

(Oyun, bu akşam Kadıköy Halk Eğitim Merkezi, 25 Ocak’ta Caddebostan Kültür Merkezi, 26 Ocak’ta Akatlar Kültür Merkezi ve 29 Ocak’ta Kozyatağı Kültür Merkezi’nde saat 20.30’da sahnelenecek.)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler