KKKA kabusunuz olmasın
Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi (RSHM) Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile ilgili yapılan eğitimlerin sonuçlarını değerlendirmek üzere anket çalışması yapıldığını belirterek ''Halkın önemli bir bölümünün hastalık ve korunma yolları hakkında yeterli bilgiye sahip oldukları tespit edilmiştir'' dedi.
KKKA hastalığı ile mücadele kapsamında 2002-2010 yılları arasında yapılan çalışmalar hakkında RSHM Başkanlığında basını bilgilendirme toplantısı düzenleyen Ertek, hastalığın Türkiye'de 2002 yılından beri görülmeye başladığını anımsattı.
KKKA hastalığının Türkiye'de son yıllarda ortaya çıkan önemli hayvan kaynaklı hastalıklardan birisi olduğunu ifade eden Ertek, ''Hayvan kaynaklı hastalıkların kaynağının kontrolü her zaman mümkün olmadığından insan kaynaklı enfeksiyonlara göre kontrolü daha zor ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir'' diye konuştu.
Hastalığın kontrol altına alınması için 2003 yılından beri önemli çalışmalar yürütüldüğünü kaydeden Ertek, bu çalışmaların KKKA Bilimsel Danışma Kurulu tavsiyeleri doğrultusunda uygulamaya konulduğunu söyledi.
Çalışmalar hakkında bilgi veren Ertek, dünyada hastalığa yönelik etkili bir aşı ve spesifik bir tedavi protokolü olmaması nedeniyle korunmanın temelini oluşturan sağlık personelinin ve özellikle KKKA açısından riskli olduğu bilinen kırsal bölgede yaşayan vatandaşlara yönelik eğitim ve vatandaşların hastalığa karşı farkındalıklarının artırılmasının önemini vurguladı.
Eğitimlerin, bizzat sahaya inerek vatandaşla birebir görüşmelerin yanı sıra afiş, broşür ve görsel basın kullanılarak yoğun programla yürütüldüğünü dile getiren Ertek, ''Ayrıca sağlık personelinin korunmasına yönelik tüm sağlık çalışanları eğitilmiş ve eğitimler sürdürülmektedir'' dedi.
Tanı ve tedavi
Hastalıkla mücadele kapsamında tanı ve tedavi merkezlerinin artırıldığını anlatan Ertek, bu merkezlerin, hastalara en kısa sürede tanı konulabilecek kapasitede oluşturulduğunu bildirdi.
Ertek, hastalığın erken tanısı, uygun sevk koşulları ve etkin şekilde yürütülen destek tedavisi sayesinde KKKA'da mortalitenin (ölüm oranı) Türkiye'de yüzde 5 civarında tutulmasının başarıldığını kaydetti.
İmmün serum tedavisi ile ilgili 2008 yılında başlatılan çalışmalara, bu yıl daha standardize edilmiş ürünlerle devam edileceğini ifade eden Ertek, ''Ayrıca Ribavirin tedavisinin etkinliğini değerlendirmek üzere geniş kapsamlı bir çalışma planlanmış ve 2010 yılı içinde yapılacaktır'' dedi.
Bilimsel araştırmalar
2003-2009 yılları arasında konuyla ilgili yapılan bilimsel çalışmalara da değinen Ertek, şunları söyledi: ''Virüsün moleküler epidemiyolojik incelemeleri tamamlanmış üç farklı genetik özelliğe sahip virüs saptanmıştır. Gümüşhane-Bayburt-Erzurum bölgesinde saptanan virüsün Rusya'da görülen virüse benzer genetik özelliği taşıdığı, Orta Anadolu ve Batı Karadeniz bölgesinde ise Balkanlar ve Kosova bölgesinde görülen virüse benzer özellik taşıyan iki farklı virüs olduğu saptanmıştır. Bu çalışmalar virüsün hastalığı nasıl oluşturduğu konusunun ortaya konulmasında yararlı olacaktır.
Hastalığın toplumda görülme sıklığını araştırmaya yönelik TÜBİTAK destekli çalışmalar yapılmış, hastalığın en sık görüldüğü 11 ilde nüfusun yaklaşık yüzde 10'unda hastalığın geçirilmiş olduğu saptanmıştır. Yapılan eğitimlerin sonuçlarını değerlendirmek üzere hastalıkla ilgili toplumsal farkındalığın ölçüldüğü anket çalışması yapılmıştır. Halkın önemli bir bölümünün hastalık ve korunma yolları hakkında yeterli bilgiye sahip oldukları tespit edilmiştir.''
Ertek, kene ile mücadeleye yönelik Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile koordineli bir şekilde evcil hayvanlara yönelik ilaçlama çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Virüsün genetik şifresinin önemi
2006 yılında Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Ana Bilim Dalında hastalığın virüsünün izole edildiğini belirten Ertek, 2009 yılında da yaklaşık 20 kilobaz olan virüsün tüm genetik haritasının DNA dizilimi ile ortaya çıkarıldığını söyledi.
Ertek, ''Virüsün genetik şifresinin çözülmesi, virüsün hastalandırıcılık şiddeti, hastalık oluşturma yeteneği ve virüsle savaşımdaki stratejinin belirlenmesinde önemli bir kazanım olarak karşımıza çıkmaktadır'' dedi.
Aşı geliştirme çalışmalarının da devam ettiğini anlatan Ertek, bu yıl içinde de aşılama çalışmalarının süreceğini kaydetti.
İnaktif virüsü aşısının yanı sıra bu yıl rekombinan teknoloji ile üretilecek antijenlerle paralel olarak aşı geliştirme çalışmalarının devam edeceğini dile getiren Ertek, ''KKKA Virüsünün Epidemiyolojisi, Moleküler Karakterizasyonu, Antijen ELISA Geliştirilmesi ve Koruyucu Aşı Çalışmaları isimli proje TÜBİTAK tarafından kabul edilmiş olup imza aşamasına gelmiştir. Bu projeyle virüsün yaban hayatından evcil yaşama taşınmasında rol oynayan konak ya da konakların belirlenmesi, hastalığın ortaya çıkması ve yaygınlığı ile ilgili bilgilere katkı sağlayacaktır'' diye konuştu.
Keneyle mücadelede AB projesi
Türkiye ile birlikte hastalığın görüldüğü 11 ülkenin katılımı ile bir AB projesi hazırlandığını bildiren Ertek, projenin, hastalığın tanısı, tedavisi, korunma ve epidemiyolojisi konusunda araştırma başlıkları içerdiğini kaydetti.
''Bilimsel çalışmalar KKKA tedavisi ve korunması konusunda yeni yöntemler geliştirinceye kadar korunmadaki temel yaklaşım, kene ile insan temasını asgariye indirecek önlemlerin alınmasıdır'' diyen Ertek, bu konuda riskli kırsal bölgelerde ağırlıklı olmak üzere hastalık konusunda farkındalığı artırmaya yönelik faaliyetlerin devam edeceğini ifade etti.
Kenelerin vücuttan emniyetli bir şekilde uzaklaştırılması için kene kartı alınarak dağıtımının yapılacağını bildiren Ertek, Sağlık Bakanlığı'nın konu ile ilgili tüm birimleriyle 7 gün 24 saat gerekli her türlü tedbiri almaya devam edeceğini duyurdu.
Sorular
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ertek, bir gazetecinin, Ribavirin tedavisinin nasıl bir tedavi olduğunu sorması üzerine, Ribavirin'in antiviral özellikli bir ilaç olduğunu söyledi.
Bir başka soru üzerine Ertek, hastalığın görüldüğü yerler bakımından şehir merkezlerinde risk olmadığını belirtti.
Kitlesel aşılanmaya ilişkin bir soru üzerine ise Ertek, aşının enfeksiyon hastalıklarından korunmanın en güvenli yol olduğunu ancak KKKA ile kitlesel bir aşılamanın söz konusu olamayacağını kaydetti.
Toplantıya katılanlardan Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Uz. Dr. Hasan Irmak da 2010 yılındaki vaka sayılarına ilişkin bir soru üzerine hastalığın nisan ayı ile eylül sonu arasında görüldüğünü ifade ederek, şu an için vaka sayısıyla ilgili bir değerlendirme yapma durumunda olmadıklarını dile getirdi.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Colani’nin arabası
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması