"KKTC ekonomisi çökertilmeye çalışılıyor"

KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, yaptığı yazılı açıklamada, Rum liderliğinin, "Akgünler Gemicilik" adlı Kıbrıs Türk şirketi tarafından yapılan Lübnan-KKTC seferlerini engelleme girişimlerine tepki gösterdi.

Rum yönetiminin gemi seferlerini engellemek amacıyla akıl almaz girişimlerde bulunduğunu ve Lübnan'daki "Daily Star" gazetesine Lübnan halkını tehdit eder ilanlar verdiğini belirten Özgürgün, "Rum tarafının bu girişimleri bizleri şaşırtmamıştır. Bu, GKRY'nin Kıbrıs Türk halkına yönelik tahammülsüz ve düşmanca tutumunun ne ilk örneğidir ne de son örneği olacaktır" ifadesini kullandı.

Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı izolasyonun kaldırılmasına yönelik tek bir adımın atılmasına dahi tahammülsüzlük gösterdiğini kaydeden Özgürgün, şöyle devam etti:
"Hatırlanacağı üzere, Rum tarafı Gazimağusa-Lazkiye seferlerinin başlatılmasının ardından da yoğun girişimlerde bulunarak, bu seferlerin durdurulması için tek taraflı AB üyeliğinin avantajlarını da kullanarak konuyu AB gündemine de taşımaya çalışmış, AB aracılığıyla Suriye üzerinde baskı kurabilmek için akıl almaz girişimlerde bulunmuştu. O dönemde Rum tarafının bu girişimlerine en güzel yanıt, genişlemeden sorumlu AB Komiseri Sayın Olli Rehn'den gelmişti. Rehn bir soruya verdiği yazılı cevapta, limanlarımızın kullanılmasına herhangi bir yasal engel bulunmadığını ifade etmiştir.
Kıbrıs Türk halkına her alanda uygulanan izolasyon yasal açıdan olduğu gibi vicdani açıdan da her türlü dayanaktan uzaktır. Uluslararası camia, Kıbrıs Türk halkının en temel ve hukuki haklarından mahrum bırakılmasına izin vermemeli ve GKRY'nin limanlarımızın kullanılmasını engelleme çabalarına boyun eğmemelidir."

Kıbrıs Türk halkının alternatifsiz olmadığını ve bu tür art niyetli girişimlere karşı sessiz kalmayacağını kaydeden Özgürgün, şunları kaydetti:
"Kıbrıs Türk tarafı bugün iyi niyetle müzakere masasında ise bu, Ada'da kapsamlı bir anlaşmaya varılması içindir. Rum tarafı bir an önce aynı iyi niyeti ve ciddiyeti göstermeye başlamadığı takdirde müzakere masasında olumlu bir sonuç elde edilemeyeceği gibi bunun sorumlusu da Kıbrıs Türk tarafı olmayacaktır. GKRY liderliği bilmelidir ki, Kıbrıs Türk halkı ne alternatifsizdir ne de bu tür talihsiz ve art niyetli girişimlere karşı sessiz kalacak kadar acizdir."