KKTC'den "eşitlik" vurgusu
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Rum liderliğini Kıbrıs Türkü'nü adada azınlık statüsüne indirgeyecek bir anlaşma için çaba göstermekle suçlayarak, “Kıbrıs Türkü, ne bugün ne de yarın siyasi hakları ile eşitliğinin etkin bir şekilde korunmadığı, tam güvenliğinin sağlanmadığı bir anlaşmaya taraf olacak'' ifadesini kullandı.
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, yaptığı yazılı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) liderliğinin son günlerdeki açıklamalarını değerlendirdi.
Özgürgün, Rum liderliğinin, son dönemde yaptığı yurt dışı temaslarında Kıbrıs konusunun temel unsurlarını teşkil eden garantörlük, mülkiyet, siyasi eşitlik gibi konularda, üçüncü ülkeler ve uluslararası kuruluşlar nezdinde yaptığı girişimlerle avantaj elde etme ve Kıbrıs konusunda kendi çıkarları lehinde bir çözümü dikte etme çabalarını sürdürdüğünü kaydetti.
Özgürgün, Kıbrıs Türk tarafının, Rum tarafıyla iki kesimlilik ilkesinin kati suretle sulandırılmadığı, iki kurucu devletin siyasi eşitliğine dayalı yeni bir ortaklık ile Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devam ettiği kapsamlı bir anlaşma için müzakere ettiğini vurguladı.
İki tarafın liderlerinin mutabakata vardığı anlaşma prensipleri ve çözüme ilişkin BM parametrelerinin de bu temelde bir anlaşma öngördüğüne işaret eden Özgürgün, açıklamasına şöyle devam etti:
''Halbuki GKRY liderliği, gasp ettiği 'Kıbrıs cumhuriyeti' unvanının sağladığı 'tanınmışlık' ile tek yanlı AB üyeliğinin avantajlarını istismar etmek suretiyle, haklarımıza tecavüz etmeye devam etmekte, Kıbrıs Türk halkını Ada'da azınlık statüsüne indirgeyecek bir anlaşma için çaba göstermeyi sürdürmektedir.''
Türkiye'nin garantörlüğü
''Kıbrıs Türk halkının, 1963 Kanlı Noel acı olayları başta olmak üzere, geçmişte yaşadığı trajediyi unutmasının mümkün olmadığını'' kaydeden Özgürgün, Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğünün KKTC halkının olmazsa olmazı olduğunun altını çizdi.
Özgürgün, ''Kıbrıs Türk halkı, yaşadığı acıları yeniden yaşamayacak ve kendi yurdunda azınlık durumuna düşmeyecektir. Bunun tek güvencesi de, Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğünün aynen devamıdır" dedi.
KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'a çağrıda bulunarak, ''uluslararası antlaşmalarla çoktan nihayete kavuşturulmuş garantörlük meselesiyle uğraşmaktan vazgeçmesini ve görüşme masasına ciddiyetle oturarak, ortak bir geleceğin yeniden oluşturulması yönünde çaba göstermesini'' istedi.
AB'ye eleştiri
Hüseyin Özgürgün, Avrupa Birliği'ni (AB) de eleştirdi ve AB'nin, bugüne kadarki tutum ve kararlarıyla Kıbrıs'ta adil ve tarafsız bir tutum izlemekteki isteksizliğini defaten ortaya koyduğunu kaydederek şöyle devam etti:
''Kaldı ki, AB'nin Kıbrıs Türk halkının haklarını koruyabileceği ve güvenliğini sağlayabileceği şüphelidir. AB, GKRY'yi Kıbrıs konusunda bir anlaşmaya varılmadan üye kabul ederek, sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getirmiştir.''
KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, 2004 kapsamlı çözüm planının Kıbrıslı Rumlar tarafından reddinin ardından, Kıbrıs Türküne yönelik izolasyonun sona erdirilmesine dair vermiş olduğu sözleri de yerine getirmeyen AB'nin, taraflı kararlar üretmeye devam ederek, müzakereler sürecini olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Özgürgün açıklamasını şöyle sürdürdü:
''Avrupa Toplulukları Adalet Divanı (ATAD), Orams davasıyla ilgili kararında Kıbrıs'taki gerçekleri gözardı etti. ATAD'ın Kıbrıs konusunun temel ilkelerinden biri olan mülkiyet konusunu doğrudan etkileyen kararı müzakere sürecindeki hassas dengeleri alt üst etmiştir. Bir AB kuruluşu, bir kez daha Kıbrıs konusuna taraflı bir şekilde müdahil olarak, Ada'da anlaşmaya varılması çabalarının çıkmaza sürüklenmesi tehlikesini yaratmıştır.''
"Kışkırtıcı politikalar"
Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, GKRY liderliğinin sadece Kıbrıs konusuna ilişkin temel ilkelerde değil, kayıp şahıslar gibi insani bir konuda dahi kışkırtıcı bir politika izlediğine işaret etti.
Özgürgün, ''Gerek Rum siyasi liderliği gerek Rum dini liderliği, bu alanda sürdürülmekte olan başarılı çalışmaları gözardı ederek, kişilerin acılarından dahi politik çıkar sağlama uğruna, cenaze törenlerinde Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye aleyhine kışkırtıcı konuşmalar yapmakta, Kıbrıs Rum halkına Türk düşmanlığını aşılamaya devam etmektedir'' ifadesini kullandı.
''GKRY liderliği ve Rum Ortodoks Kilisesinin bu kabul edilmez tavır ve söylemlerini endişeyle izlediklerini'' kaydeden Özgürgün, bu alanda sürdürülmekte olan çalışmaların sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için konunun siyasileştirilmemesi gereğine işaret etti.
Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, şöyle devam etti:
''GKRY, Kıbrıs Türk tarafıyla adil ve yaşayabilir bir anlaşmaya imza koymak niyetindeyse, Kıbrıs konusunda çözüm ilkelerini değiştirmeye, müzakere masası dışında çözüm dikte etmeye çalışmaktan ve Türk düşmanlığını kışkırtan politikalarından vazgeçmelidir.
Ada'da, ancak ve ancak iki halkın liderlerinin gerçekleştireceği müzakereler neticesinde kalıcı bir anlaşmaya varılabilir.
Rum tarafının bu tür kışkırtıcı ve sorumsuzca tavırları, geçmişte olduğu gibi, gelecekte de Kıbrıs'taki çözüm arayışlarına hiçbir olumlu katkıda bulunmayacaktır.''
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!