'Kozinoğlu'nun ölümünde olağanüstü bir durum yok'

NTV'de soruları yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, kamuoyunda tartışılan birçok konuya açıklık getirdi.

Odatv davası kapsamında tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nde hayatını kaybeden eski MİT'çi Kaşif Kozinoğlu'nun ani ölümüyle ilgili Adli Tıp raporu tamamlandı.

Ani ölümü nedeniyle birçok iddia ortaya atılan Kozinoğlu'yla ilgili Adli Tıp raporunun savcılığa gönderildiğini açıklayan Bakan Ergin, ölümünde olağanüstü bir belirtiye rastlanmadığını belirtti.
 

Cezaevleriyle ilgili tespitler var

Cezaevlerindeki ihlallerle ilgili soruyu yanıtlayan Bakan Ergin, "Cezaevleriyle ilgili tespitler var, bunlarla önemli değişim, dönüşüm sürecine girildi. 207 cezaevi kapatıldı, 69 cezaevi inşa edildi. 2017 yılına kadar 197 cezaevi kapatılacak, 196 cezaevi yapılacak. Fiziki koşullar inşa ediliyor, ceza infaz sisteminde iyileştirme yapılıyor. Çocuklar adalet sistemine yönelik özel tedbirler geliştirildi. İstanbul’da Maltepe’de cocuk cezaevi, Ankara’da Sincan’da Çocuk Cezaevi yapıldı. İzmir Aliağa’da yeni tutuk evi inşa edildi. Tutukevi tek kişilik, bir cezaveinden ziyade eğitim mekanı şeklinde yapıldı. Okul şartlarında yapılmış mekanlar. Tek kişilik odalarda uyuyorlar, atelyelerde meslek ediniyor, rehabilitasyon çalışmalarına katılıyor, spor yapıyorlar. Topluma tekrar kazandırılmaya çalışıyorlar" diye konuştu.

Pozantı'da çocuklarla ilgili titiz şekilde çalışıyoruz

Pozantı'da çocuklara yönelik taciz iddialarını da değerlendiren Bakan, konuyla ilgili şunları söyledi: "Titiz şekilde çalışıyoruz, hiçbir şey istismar edilmeyecek dedik. Dün sonuçlarımızı gönderdik. Kötü muamele ve tacizden ayrı ayrı toplam 18 çocuk ve 6 görevli hakkında soruşturmalar yapılıyor, yapılacak. Bize gelen her iddia titizlikle inceleniyor. Hiçbir şey örtbas edilmiyor. Ceza ve infaz kurumlarındaki görevlilerin 2010 yılında 178'si ceza almış, 2011 yılında ise ceza alanların sayısı 197."
 

Müesser Yıldız'ın öyle bir talebi yok

Silivri'de tutuklu bulunan Müesser Yıldız'ın gazetelere yansıyan 'Bir kedim olsa' isteğini değerlendiren Bakan "Personelimiz Müesser Yıldız’la görüştü. Öyle bir talebi yok. ‘Bir kedim bile yok’ sersenişi var ama böyle bir talebi yok. Oralarda kuş besleme imkanı söz konusu. Memnun değilse başka cezaevine alınması görüşü sorulmuştur ama kendisi böyle bir talebinin olmadığını söylemiştir" dedi.
 

Metris’te özel bir bölüm oluşturduk

Son dönemde ölüm ve hastalıklarıyla gündeme gelen tutuklu-hükümlüler için çalışma yapıldığını dile getiren Bakan Ergin, "Bakıma muhtaç halde olan tutuklu ve hükümlüler için Metris’te özel bir bölüm oluşturduk. Doktor, hemşire ve hasta bakıcı gözetiminde bir bölüm. Nisan ayında hizmete girecek. Bu pozisyondaki hükümlüleri gönüllülük esasına göre buraya alacağız. Onları daha rahat ettirmeye çalışacağız. Ancak Adli Tıp’ın vereceği rapor önemli tabii ama gönül ister ki ağır hastaların cezaevi koşullarında değil de evlerinde olabilmeleri içn şartları zorluyoruz. Bununla ilgili çalışmamız da var. Nisan ayının ilk haftasında açılacak" diye konuştu.
 

Süreç biraz daha hızlanacak

Türk yargısının en çok eleştirdi aldığı 'uzun yargılama süreleri'yle ilgili konuşan Bakan Ergin, önleyebilmek için tedbirler alacaklarını dile getirdi. Üçüncü Yargıda reform paketini işaret eden Bakan, "Süreç biraz daha hızlanacak. Türkiye’de yargılamaların temyiz dahil 1 yıl içerisinde bitirilmesini öngören devrim niteleğindeki sonuca ulaşmamıza fazla kalmadı. 1.5-2 yıl içinde bu noktaya ulaşaşacağız.

Tutukluluk elbette istisna olmalı. Hiçkimesinin arzu ettiği bir sonuç değil. Ceza adaletinin sağlanabilmesi, toplumsal asayiş huzur ve toplumsal vicdanın tatmini açısından bu tür bir zorunluluk. Arzu edilmiyor ama ihtiyaç. Bu tür şikayetler minimize olacak" diye konuştu.
 

Tutukluluk elbette istisna olmalı

Bakan Ergin Türkiye’de yargılamaların temyiz dahil 1 yıl içerisinde bitirilmesini öngören sonuca ulaşılmasına fazla kalmadığını kaydeden Sadullah Ergin, "1.5-2 yıl içinde bu noktaya ulaşaşacağız. Tutukluluk elbette istisna olmalı. Hiçkimesinin arzu ettiği bir sonuç değil. Ceza adaletinin sağlanabilmesi, toplumsal asayiş huzur ve toplumsal vicdanın tatmini açısından bu tür bir zorunluluk. Arzu edilmiyor ama ihtiyaç. Bu tür şikayetler minimize olacak" dedi.