"Kürdistan komşunuz olacak diye feryat ediyorsunuz"

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul İl Örgütü'nün 2. Olaganüstü Kongresi yapıldı. Kadıköy'deki Caferağa Spor Salonu'nda gerçekleştirilen kongreye, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'in yanı sıra milletvekilleri Hasip Kaplan, Sebahat Tuncel, Abdullah Levent Tüzel ve Sırrı Süreyya Önder ve partililer katıldı.

Kongrede konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partililere seslenmekten duyduğu memnuniyeti belirtti. Parti olarak bir çok çalışma yaşadıklarını anlatan Demirtaş, halkın iradesi için büyük bedeller ödediklerini ifade ederek, "Halk iradesi baki ve kalıcı olandır. İsimlere, şahıslara ve yöneticilere taviz vermeden halk mücadelesi yaratmış olmanın, bu devrimin tek ümidisiniz" dedi.

Demirtaş, "Bugün Suriye'de yaşayan her halk, her toplumun meşru müdafasını yapıyor. Gerek Esad'e karşı, gerekse başka güçlere karşı... Şimdiye kadar Suriye'deki Kürt halkıyla ilişki kurmak yerine, çeteler üzerinden iş yapmayı kendilerine bir seçenek olarak ortaya koyan Türk dış politikası iflas etti" diye konuştu.

Suriye sınırının ötesindeki Kürt halkının zulme karşı direndiğini aktaran Demirtaş, şöyle devam etti:

"Kendi yönetimini oluşturmaya çalışıyor. En başta siz bunu bir tehlike olarak görüp saldırmaya çalışıyorsunuz. AKP'si, CHP'si, MHP'sine kadar...Kim ki oradaki Kürtler'e karşı tehdit sallıyorsa işkembeden sallıyor. Atı alan Üsküdar'ı geçmiş. Kürdüyle, Türkmeniyle, Arabıyla, Ermenisiyle ve Alevisiyle biraraya gelmiş, bir yönetim kurmuşlar. Siz bağırmak çağırmak yerine zihniyetinizi, bakış açınızı değiştireceksiniz. Kıyamet kopmaz. Bugüne kadar Suriye komşunuzdu. 70-80 yıldır Irak komşunuzdu. Bulgaristan, Yunanistan komşunuz. Şimdi Kürdistan komşunuz olacak diye feryat ediyorsunuz. 15-20 milyon Kürk, Türkiye'de yaşıyor. Komşularınızdan kız alıp veriyorsunuz, beraber iş yapıyorsunuz sorun yok. Kardeşim diyorsunuz. Kürdistan kuracak, yönetimini oluşturacak. Türkiye'ye tehdit oluşturmadan yapacak."

Mısır'da darbe ile iktidara gelen yönetiminin hiçbir meşruiyetinin olmadığını bildiklerini söyleyen Demirtaş, cunta yönetiminin şimdi de kendi halkına karşı faşizan bir katliam yürüttüğünü ifade ederek Mısırlılar'ın bir an önce seçime giderek özgür yönetimlerini oluşturmalarını istedi.

İktidarın ülkeyi benim malım-mülkümdür anlayışıyla yönetemeyeceğini belirten Demirtaş, "Gezi direnişi şeklinde ortaya çıkan isyan, bu zihniyete karşı bir isyandır. Türkiye bu anlayışla devam ederse, şu an Orta Doğu'da yaşanan kaosun çok daha büyüğü yaşanabilir. İlla kan akar demiyorum. İnşallah böyle birşey görülmez" dedi.

 "Çözüm sürecinin kalıcı barışa dönüşebilmesi için Sayın Öcalan'ın koşullarının değişmesi gerekir"

Abdullah Öcalan'a bir basın ziyareti düzenleme taleplerini hatırlatan ve tutumundan dolayı hükümeti eleştiren Demirtaş, çözüm süreci için Türk vatandaşlarından kendilerini, empati kurarak anlamaya çalışmalarını rica ederek, "Bu barış sürecinin ilerleyebilmesi, çözüm sürecinin kalıcı barışa dönüşebilmesi için Sayın Öcalan'ın koşullarının değişmesi gerekir. Bu Abdullah Öcalan'ın kendi şahsıyla, kişiliğiyle ilgili bir talebi değildir. Kendisi, orada bir beton çukur içerisindeyken bu sürecin ilerleme şansı yoktur. Çünkü kendisi daha ileri boyutlarda çağrılar yapmak istiyor. Süreci ilerletecek müdahaleler yapmak istiyor ama koşul ve imkanları da buna uygun değil" ifadelerini kullandı.

"Görüşme, Roboskili ailelerin de talepleri doğrultusunda gerçekleşmiş bir buluşmadır"

Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı açılışının ardından yapılan iftarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Uludereli ailelerin görüştüğünü belirten Demirtaş, "Bu, Roboskili ailelelerin de talepleri doğrultusunda gerçekleşmiş bir buluşmadır. Taleplerini ve yaşadıkları acıları, bu işin birinci dereceden sorumlusuna, tam iki saat boyunca yüz yüze anlattılar. Biz, bu görüşmenin sonucunu bekliyoruz. Roboskili aileler özür bekliyorlar. Sorumluların derhal açığa çıkarılmasını bekliyorlar. Katliamın bütün sorumlularının cezalandırılmasını bekliyorlar" şeklinde konuştu.

Demirtaş, cezaevlerinde tespit ettikleri 100'e yakın hasta mahkumun ise serbest bırakılmasını istedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bir gazetecinin "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uludereli ailelerle görüştüğünü ve 'vur emrini' kendisinin vermediği söyledi. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?" şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi:

"Roboskili aileler, uzun zamandan beri Başbakanla görüşmek istiyorlardı. Bir kaç kere Ankara'ya da geldiler. Fakat görüşme gerçekleşmemişti. Sayın Başbakan'ın Şırnak'a gelişi vesilesiyle görüşmenin gerçekleşebileceği iletilince, biz de yardımcı olduk. Roboskili aileler, katliam gerçekleştiğinde birinci derecede sorumlu olan Başbakana sorunlarını ve taleplerini ilettiler. Görüşmenin gerçekleşmesinden dolayı aileler memnun. İyi geçtiğini ifade ediyorlar. Sayın Başbakan ve hükümet Roboski'deki katliamın aydınlatılması, sorumluların ortaya çıkarılması, özür dilenmesi ve gereğinin yapılması konusunda somut bir adım atmak zorundalar."

Demirtaş'a, Başbakan'ın vur emrini vermediği sözünün tekrar hatırlatılması üzerine de, "Vur emrini kimin verdiğini adil bir yargı belirler. Kendisi öyle diyorsa, yargının önünü açsınlar. Vur emrini kimin verdiğini biliyor demek ki" dedi.