Küresel ısınma firmaları zorluyor: Bizi bu güzel havalar mahvetti
Bu kış havaların sıcak gitmesi tekstilciyi olumsuz etkiledi. Firmalar kış ürünlerini sezonunda satamadıkları için indirim kampanyalarıyla stokları eritmeye çalışıyor.
Kış sezonunda havaların sıcak gitmesi hazır giyim ve ayakkabıda stokları şişirdi. Mağazalarda ilkbahar yaz sezonuna geçmeye sayılı günler kalırken firmalar, kış ürünlerini sezonunda satamadıkları için indirim kampanyalarıyla stokları eritmeye çalışıyor. Sektör temsilcilerine göre hazırgiyim firmaları cirolarının yüzde 60’lık bölümünü kış sezonu ürünlerinden yapıyor. Kışın sıcak geçmesi ve ürünlerin satılmaması şirketlerin kârlılıklarına olumsuz yansıyor.
Stoklarda sıkıntı
Küresel ısınma sadece su ve enerji kaynaklarını tüketmekle kalmıyor hayatın tüm alanını etkiliyor. Havalar ısındıkça giyilen kıyafetler de inceliyor. Üstelik sadece yazın değil, artık kışın da ince ve doğal kumaşlardan üretilen giysiler tercih ediliyor. Bununla beraber, havalar soğumaya başladığında ‘yazlıkları kaldırıp kışlıkları çıkarma’ geleneği de yavaş yavaş tarihe karışıyor. ‘Kışlık’ satışları yüzünden kâr edemeyen tekstilciler, artık ince kışlıklardan oluşan yeni koleksiyonlara yöneliyor. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, kışın sıcak geçmesi nedeniyle kış sezonundan kaynaklı stokların şu anda sıkıntı verecek boyutta olduğunu belirterek, “Uluslararası büyük markalar ocak ayından itibaren ilkbahar yaz sezonu ürünlerini mağazalara getirmeye başlıyor.
Bizde hızlı modada ise şubat ayı itibarıyla yeni sezon ürünler mağazalara giriyor. Kışlık ürünler bedeli ağır olan ürünler. Üretim maliyetleri de yüksek. Kışlık ürünler olan bot, mont gibi ürünlerin sezonunda indirimli satılması, sektörde zaten düşük olan kârlılığı daha da olumsuz etkiliyor. Soğukların geç gelmesi kış ürünlerinin indirim dönemine denk geliyor. Kış ürününü indirim döneminde satmak kârlardan götürüyor ” dedi.
Her sezon için ürün
Şu anda bot, mont, eldiven, bere ve çizmelerin raflarda beklediğini bunların mağazalarda çok büyük yer de işgal ettiğini dile getiren Öncel, Orhan Veli’nin şiirine de atıfta bulunarak, “Bizi bu güzel havalar mahfetti. Geçen yıl başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede yüzyılın soğuğu yaşanmıştı. Markalar küresel iklim değişikliği nedeniyle mevsimi öngöremediği için ona göre ürün bulunduramıyor. Her sezona göre üretim yapıyor. Hızlı modada hep yeni ürünler olmak zorunda. Depolarda sıkıntı olduğu için yeni ürünlere yer bulmak da zorlaşıyor. Kış ürünlerinin birim fiyatının yüksekliğinden dolayı ciroların yüzde 60’ı bu dönemde yapılır. Özellikle aralık ayı yeniyıl alışverişlerinin de etkisiyle 1.5-2 ay gibi hesaplanır. En fazla satışın yapıldığı aydır” ifadesini kullandı.
Kumaşlar inceliyor
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meclisi Başkanı Şeref Fayat, iklim değişikliği nedeniyle kumaşların inceldiğini belirterek, “Artık yüksek gramlar yerine daha düşük hafif gramlık kumaşlar kullanılıyor. İhracatta da iç tüketimde de son 10 yıldır kumaşlar ve kullanılan hammaddeler küresel ısınmaya göre şekilleniyor” dedi. Küresel ısınma nedeniyle kumaş gramajları önemli oranda azaldı. Kumaş dokulamaları inceldi. Firmalar küresel ısınmaya göre iş planlarını da değiştiriyor. Bahar ve geçiş döneminde satılması planlanan ürünlerin çeşit ve miktar olarak üretimi çok azaldı. Bunun aksine örneğin ayakkabı söktöründe daha sıcak yaz aylarında satılması planlanan açık ayakkabılar ve sandaletlerin üretimi ve çeşitleri ise geçmiş yıllara oranla daha yüksek adetlere çıktı. Ayakkabıya daha fazla yer verilirken, bot ve çizme modellerinin sayısı azalıyor.
Kaynak tükeniyor
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği tarafından hazırlanan Türk Hazır Giyim Sektörü İçin Yol Haritası Ufuk 2030 Raporuna göre, küresel sürdürülebilirlilik eğiliminin etkisi altında hazır giyim tüketimi ile üretiminde kullanılan doğal kaynakların korunması arasında yeni bir denge kurulması gerekiyor. Tekstilin ana maddesi olan pamuk, dünya su tüketiminin yüzde 2.6’sını kullanıyor. Mevcut hızıyla 2030’da pamuk için su talebi potansiyel arzını yüzde 40 aşacak. Endüstriyel kirli su atıklarının yüzde 17-20’si tekstil yıkama ve boyama ile baskı işlemlerinden geliyor. Elyafın nihai ürüne kadar olan üretim sürecinde yaklaşık 8 bin sentetik kimyasal ürün kullanılıyor. Tekstil sektörü doğal kaynak bağımlılığı en yüksek sektörlerden biri. Hızlı moda üretimiyle tüketimin hızlanması doğal kaynak kullanımını da arttırıyor. Gelecek yıllarda yenilenebilir geri dönüşümlü dayanıklı elyafların kullanımı ve üretimi artacak. Yıkama yani su ihtiyacı en az olan ürünler tercih edilecek. İkinci el tüketimi yaygınlaşacak.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Colani’nin arabası
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Çiçekçiyi yumrukla öldürmüştü: İstenen ceza belli oldu