"Kürt açılımı, yıkık proje haline dönüşmüştür''
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ''Başbakan'ın önce Kürt açılımı, sonra demokratik açılım, sonra da milli birlik projesiyle Türkiye'nin gündemine attığı safsata, yıkık proje haline dönüşmüştür'' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ahmet Cömert Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin İstanbul il kongresinde yaptığı konuşmada, 4 Mayıs'ta başlayan il ve ilçe kongrelerinin bugün tamamlanacağını ve 8 Kasım'da Ankara'da büyük kurultayı gerçekleştireceklerini söyledi.
Hükümetin politikalarını eleştiren Bahçeli, Türkiye'nin tarihsel bir yol ayrımına geldiğini ifade ederek, ''Başbakan'ın önce Kürt açılımı, sonra demokratik açılım, sonra da milli birlik projesiyle Türkiye'nin gündemine attığı safsata, yıkık proje haline dönüşmüştür'' diye konuştu.
Bahçeli, bu projenin ''ayrışmayı, çatışmayı ve bölünmeyi'' hedeflediğini söyleyerek ''Bu projenin amacı, demokratik çözüm değildir, Türkiye'nin çözülmesidir'' dedi.
Bahçeli, mutlaka ayrışmanın, etnik bölünmeyi teşvik eden çabaların, yandaşlara peşkeş çekilen devlet olanaklarının, yolsuzlukların mutlaka hesabının sorulacağını belirterek, şunları kaydetti:
''Hala daha yol haritası bekliyorlar. Hala daha istismar yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını belli bir amaç için Mahmur kampına Irak'a götürenler, orada yaşanmayacak şartlarda cebren mahkum ederek yaşamaya zorlayanlar, şimdi onlardan 'barış meclisi' adı altında 3-5 tane PKK yandaşını Türkiye'ye getirerek, demokratik açılım üzerinde güya çalışma yapmış oluyorlar. 3 ayın içinde 25 yıldan beri yapılmayan ayrımcılık yapılmıştır. Kürt açılımı, demokratik açılım adı altında etnik unsurlar ayrıştırılmış, pekiştirilmiştir.''
''CHP kendisine çeki düzen versin"
Konuşmasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte CHP'yi de eleştiren Bahçeli, şöyle devam etti:
''CHP de kendisine çeki düzen versin. Kameralar olur olmaz şartı koşarak randevuda kabul ettiklerini şimdi toplumsal baskıyla yan çizme içine girmesin. Git görüş, kameralardan gizli neyiniz varsa ayrıca görüş. Ama kameralar önünde sayın başbakan derse ki 1989 yılı ve 1990'lı yıllarda güncelleştirdiğiniz Kürt raporunun şu maddesi şöyle değil mi?' CHP yazdığı için 'evet' demek mecburiyetinde. Öyleyse 'Şu madde şöyle değil mi?' diyerek, PKK'nın AB'nin dayatmalarına hoş görünmek için 1989 yılında 'Askeri çözüm çözüm değildir. Siyasi çözüm gereklidir' diye bazı siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarıyla düştüğünüz gaflet bugün karşınıza çıkıyor.
Sayın başbakan niye kaçıyorsun görüşmeden. Çağır yalnız ve yalnız 1989 raporuyla 1991 yılı Erdoğan raporunu örtüşenlerini kabul edin bakın CHP ne diyecek veya CHP'liler ne diyecek? Onun için milleti aldatmaya gerek yoktur. Bu gibi konular üzerinde siyaset yapmaya gerek yoktur. Bizim Kırkpınar güreşlerini unutup modern çağdaş güreşte 'arkaya dolanan bir puan' alır gibi kameraya geliyor musun, gelmiyor musun, gidiyor musun, gitmiyor musun? 'Ben böyle kameralı toplantıya katılırım, katılmam' diyerek sebep yaratanlar şöyle bir baksınlar.
Siyasete atıldıkları günden beri havada ve karada sürekli kameraların önündeler. Hele hele Sayın başbakan saniye kaçırmıyor her gün kameralarla beraber. O zaman CHP'nin kamerasından niye korkuyorsun?''
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi