Kurtulmuş, Meclis'teki kavgayı eleştirdi

Temaslarda bulunmak üzere İzmir'e gelen Numan Kurtulmuş, Adnan Menderes Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin fevkalade önemli sıkıntıları bulunduğunu, bu sorunların başında da çözüm üretme yeri olan siyasetin kavga üretme yerine dönüşmüş olmasının geldiğini söyledi. TBMM'nin 2002'den bu yana sorunları çözen, diyalog kurulan yer olmaktan çıkıp, meseleleri görüşememe oturumları yapılan, bütün milleti rencide eden, son derece çirkin görüntülerin yaşandığı bir mekana dönüştüğünün savunan Kurtulmuş, Türk milletinin böyle bir parlamento görüntüsünü hak etmediğini, herkesin üslubuna dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.

Numan Kurtulmuş, geçen hafta kavga, gürültü görüntüleriyle bardağın taştığını belirterek, ''Başta provokatif sözler sarf eden muhalefet milletvekillerine ve tüm milletvekillerine, akıllarını başlarına almalarını tavsiye ediyorum. Başta Başbakan, ana muhalefet partisi lideri ve Bahçeli olmak üzere herkes düzgün siyaset için gerekeni yapmalıdır. Kavga etmek kolaydır ama adam olmak, vakur siyasetçi olmak, milletin sorunlarını çözen bir siyaset ortaya koymak gerekir'' şeklinde konuştu.
 

''Sivil, demokratik anayasa''

''Ergenekon, ıslak imza, kozmik-kozmetik oda'' gibi tartışma ve kamplaşmalarla kavga zemini oluşturan bir siyaset tarzının doğru olmadığını kaydeden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'de temel sorun şudur: Millet, 'Darbe olmasın' diyor. TSK'nın sürekli siyasete müdahale edecekmiş gibi görüntü çizmesini istemiyor. Darbeler, sonraki dönemlerde kendi hukukunu oluşturuyor. Siyasetin üzerine düşen, darbe tartışmaları üzerinden kamplaşma yaratmak yerine, kimsenin darbeyi düşünmez hale gelmesini sağlamaktır. Bunun yolu da sivil demokratik anayasanın yapılmasıdır. Böyle bir anayasa, parlamentonun boynunda borçtur.''

Kurtulmuş, Türkiye'nin bir numaralı gündeminin ekonomi, yoksulluk, işsizlik, gelir dağılımı ve bölgeler arası adaletsizlik olduğuna işaret ederek, bu sorunların tartışılmaması için siyasetin anlamsız tartışmalardan medet umduğunu savundu.

Türkiye'de 19 milyon 200 bin kişinin yoksulluk sınırının altında yaşadığını kaydeden Kurtulmuş, bu tablonun Türkiye'ye yakışmadığını, ancak hükümetin önceki dönemden kalan politikaları sürdürdüğünü söyledi.
 

TEKEL işçileri

Kurtulmuş, hükümetin Tekel işçileri konusundaki tavrını da eleştirerek, tütün tarımıyla uğraşan aile sayısının 600 binden 190 bine düştüğünü, 2010 sonunda 90 bine indirileceğini belirterek, şunları kaydetti:

''Neden? Çünkü bizim Ahmet, Ayşe kardeşlerimizin yerine Amerika'da Coniler yapacak. Onların tütünü artsın diye, bizim tütün işçimiz azaltılıyor. Başbakan 'Biz merhamet ettik' diyor. Devlet merhamet etme yeri değil, adaleti dağıtma yeridir. Ekonomi bir tercih meselesidir. Hükümet 2000'den beri, yanlış tercih edilen modeli harfiyen uyguluyor ve bunun sonucunda da bugünkü yoksulluk yaşanıyor. Türkiye inşallah bu yanlış ekonomi modelini, önümüzdeki ilk seçimde terk edecek.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın hasta ziyareti için GATA'ya girişinin engellenmesi konusunda TBMM'de yaşanan tartışmaların hatırlatılması üzerine Numan Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:

''Osman Durmuş'un üslubu son derece yanlış ve çirkin bir üslup. Böyle bir uygulama olduysa, 'Bu yanlıştır, üzüntü vericidir' diyeceğine, Sanki 'Oh oldu, ne güzel oldu, Başbakan'ın eşini de almadılar' demek, milletin iradesine saygı göstermemek, milletin iradesiyle kavga etmek demektir ve siyasi nezakete uymamaktadır. GATA'da sadece Emine Erdoğan değil, kolunu, bacağını yitirmiş Gazilerimizin yakınlarının da bu yanlış uygulamaya maruz kaldıkları bilinmektedir. Bu yanlış uygulama derhal sonlandırılmalıdır. Buradan siyaset yapmak çok yanlış. Osman Durmuş'a seslenmek istiyorum. Siyaseten milletin inançları üzerinden yapılacak her türlü saldırı, iktidar partisinin oylarını artırmaktan başka bir şeye yaramadığını anlasın. Bu üslup, siyaseten de yanlıştır. Kimse milletin değerleriyle kavga ederek, ya da milletin değerlerini istismar ederek siyaset yapmasın.''