Leodikya'da rezerve edilmiş basamaklar bulundu
Efes Antik Kenti'nden sonra Anadolu'daki en büyük yerleşim yeri olarak bilinen Denizli yakınındaki Laodikya Antik Kenti'nde Kuzey Tiyatrosu'ndaki kazılarda, M.S. 2. yüzyılın önde gelen aileleri, esnaf loncaları ve üretim birlikleri üyelerine rezerve edilmiş oturma basamakları bulundu.
Laodikya Kazı Heyeti Başkanı ve Pamukkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, 2009 yılı kazı çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Bu seneki kazı ve temizleme çalışmaları sırasında, Kuzey Tiyatrosu'nda ilginç bir konuyu gün yüzüne çıkardıklarını belirten Prof. Dr. Şimşek, diğer tiyatrolarda olmayan biçimde dönemin önde gelen aileleri, esnaf loncaları ve üretim birlikleri üyelerine rezerve edilmiş basamaklar bulduklarını belirtti.
Tüm basamaklarda oturma sırasına göre yazıların bulunduğunu dile getiren Şimşek, ''Bu yazıların çevirisini yaptığımızda, rezerve yapılmış oturma alanları olduğunu saptadık. Bu yönü ile dünyada ender bir tiyatro olarak karşımıza çıkıyor. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor'' dedi.
Prof. Dr. Şimşek, basamaklarda Laodikya'nın o dönemde de bir tekstil kenti olduğuna ilişkin bir kanıta rastladıklarını, bugünkü şartlarda bir holding büyüklüğündeki Yün Boyacıları Birliği üyelerine de rezerve yapılmış koltukların saptandığını dile getirdi.
Birliğin, Laodikya ve Hierapolis'te bazı yapıların ayağa kaldırılması ve inşaatını finanse ettiğini belirlediklerini anlatan Prof. Dr. Şimşek, basamaklardaki diğer yazıların da kendileri için önemli bir veri olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Şimşek, antik kent içinde iki ayrı tiyatronun bulunduğunu, bunlardan M.S. 2. yüzyılda yapılan kuzey tiyatrosunun, Anadolu'nun en büyük antik tiyatroları arasında yer aldığını ve tamamen mermerden yapıldığını ifade etti.
Beslenme alışkanlıkları
Laodikya kentinin nekropol alanındaki kazı çalışmalarında da mezar tipleri, ölü gömme adetleri, inançlarla ilgili bilgiler sağladıklarını dile getiren Kazı Başkanı Prof. Dr. Şimşek, o dönemdeki insanların beslenme alışkanlıkları, hangi hastalıktan öldükleri veya kaç doğum yaptıkları gibi verilere de ulaştıklarını dile getirdi.
Elde edilen birçok verinin, o dönemle bugün arasındaki bazı benzerlikleri de ortaya koyduğunu ifade eden Prof. Dr. Şimşek, ''O zamanki insanların dişlerindeki aşınmalar kuru gıdaların çok tüketildiğini gösteriyor. Günümüzde Denizli'de kuru gıdalar gerçekten daha önceliklidir. Bazı meyve ve sebzelerin kurutulmasının, o zamandan günümüze geldiğini göstergesi'' diye konuştu.
Prof. Dr. Şimşek, nekropol alanındaki kazılarda, kentin gelir seviyesinin diğerlerine göre daha iyi olduğunu ve kentten ihracat yapıldığını saptadıklarını belirtti.
Kazı çalışmaları kapsamında kent içindeki Karakallı anıtsal çeşmesinin yanından güneye doğru geçen caddeyi temizleyerek açacaklarını ifade eden Prof. Dr. Şimşek, batı tiyatrosunun sahne bölümünde yapacakları çalışmayla da bu tiyatroyu ayağa kaldırarak Denizli halkının kullanabileceği duruma getirmeyi planladıklarını söyledi.
Prof. Dr. Şimşek, 7 yıllık çalışma sonucunda Laodikya'yı ''gezilebilen, bileti kesilebilen bir ören yeri'' haline getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını, kentin tamamının ortaya çıkarılması için ise 600 yıla ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı