'Libya'daki 9 Türk firması kayyum listesinden çıkarıldı'

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, sürdürülen yoğun çabalar sonucunda 9 firmanın kayyum listesinden çıkarıldığını açıkladı.

2. Ticaret Müşavirleri Konferansı'nın açılışı Ekonomi Bakanlığı'nda yapıldı. Açılış konuşmasını yapan Bakan Çağlayan, dünyanın zorlu bir süreçten geçtiğine değinerek, böyle bir durumda ticaret müşavirlerinin Türkiye'nin yüzünü kara çıkarmadığını belirtti. Türkiye'nin 2011 yılında 31,5 milyon turisti ağırladığını, 23 milyar dolar turizm geliri elde edildiğini söyleyen Çağlayan, "Şimdi amacımız bir taraftan turist sayısını artırırken, bir taraftan da turist başına Türkiye'ye gelir olarak giren 637 doları, en az bin dolar seviyesine çıkarmaktır. Bugün Türkiye, turist başına bin dolar bir hasıla elde etmiş olsaydı bugün bizim turizm sektörü ihracat gelirimiz 30 milyar doları geçecekti. Yapar mıyız? Bal gibi yaparız ey vallah" ifadelerini kullandı.

Bugün Avrupa ekonomisinin 10 gün sonrasını göremediğini dile getiren Bakan Çağlayan, "Avrupa öyle bir kriz yaşadı ki tam 12 hükümetin başını yedi bu kriz. Geçmişte Türkiye'ye hasta diyenler, Allah onlara acil şifa versin, bugün yoğun bakım çadırındalar. Biz tabi bundan kendimize keyif çıkarma amacında değiliz. Hiçbir ekonominin kötüye gitmesini istemeyiz. Türkiye, Avrupa'nın önemli bir krizden geçtiği bir ortamda şükürler olsun bir taraftan turizm konusunda önemli bağlantılar yaparken, bir taraftan da ihracatını 'Durmak yok, yola devam' misali önemli bir şekilde artırıyor" dedi.
 

'Yeni teşvik sistemi hem bölgeler arası dengesizliği giderecek'

Bakan Çağlayan, konuşmasında yeni teşvik sistemine de değindi. Bakan Çağlayan, ticaret müşaviri ve ataşelerinden yeni teşvik sistemini görev sahalarında çok iyi anlatmaları isteyerek, Bakanlık olarak yeni teşvik sistemini anlatan broşürler ve kitapçıklar bastırarak bunu dünyanın dört bir yanında dağıtacaklarını anlattı. Çağlayan, yeni teşvik sisteminin hem bölgeler arası dengesizliği gidereceğini hem de cari açığa çözüm olacağını vurguladı. Çağlayan dünyanın birçok ülkesinde cari açık sorunu olduğunu belirterek, Türkiye için de cari açığın çok önemli olduğunu, şimdiye kadar cari açığın sorun yaratmamasının, bundan sonra yaratmayacağı anlamına gelmediğinin altını çizdi. Bakan Çağlayan ithal etmiş olunan ürünlerin üretimlerini Türkiye'de teşvik etmeye başladıklarını kaydetti.
Çağlayan artık yabancı yatırımcılar konusunda seçici davrandıklarını belirterek, "Artık ne gelirse gelsin 'başımızın üstünde' demeyeceğiz" dedi.

'Türk özel sektörünün başımızın üstünde yeri var'

Bakan Çağlayan, Türk özel sektörünün hizmetinde olmaktan onur duyduklarını belirterek, ihracatı, üretimi, yatırımı, istihdamı artık devletin değil Türk özel sektörünün gerçekleştirdiğini kaydetti. Türk özel sektörünü "velinimet" olarak tanımlayan Çağlayan, Türk özel sektörü için "Başlarımızın üstlerinde yerleri var" dedi.

Bakan Çağlayan Bakanlık yaptığı dönem boyunca hiçbir ticaret müşavirini görevden uzaklaştırmadığını belirterek, kimseyi cezalandırmak amacıyla yurt dışına göndermediğini ve bundan sonra da göndermeyeceğini kaydetti. Çağlayan ticaret müşavirlerinin görev yaptıkları ülkelerin dillerini öğrenmeleri için TÖMER ile anlaştıklarını belirtti.
 

'Libya'daki 9 Türk firması kayyum listesinden çıkarıldı'

Açılış konuşmasından sonra Libya konusuna değinen Bakan Çağlayan, Türkiye müteahhitlerinin Libya'nın en zor gününde bile pazarı bırakmadığını kaydetti. Libya'daki zor günlerin yavaş yavaş düzeldiğini belirten Çağlayan, bugüne kadar Libya ile temasların çok yoğun bir şekilde devam ettiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla devrim sırasında yıkılmış yapıları Türk müteahhitlerin ücretsiz yapmayı kabul ettiğini anlatan Çağlayan şöyle devam etti: "Yapılan bu çalışmalar sonucunda Türk firmalarımız hiçbir şekilde para almaksızın, bekleyen hak edişlerine ve yatırımlarındaki çok ciddi zarara rağmen, Libya devletinin çok önemli bir ihtiyacını giderdi. Bu arada bizde Libya ile çok sıkı bir ilişki yürüttük. Firmalarımızın, artık orada işlerinin başına dönmesi noktasında görüştük. Yaptığımız görüşmeler sonucunda hak edişler de bir takvime bağlanıyor, ancak geçtiğimiz günlerde Libya Ulusal Geçici Konseyi bir kanun çıkardı ve bu kanun gerçekten bizi rahatsız etti. Kanun uyarınca, içinde Türk firmalarının da yer aldığı birçok firmanın mal varlıklarına el konuldu ve firmalarımızın da bu konuda yapmış olduğu işlerde ciddi bir moral bozukluğu söz konusu oldu. Uygulamanın çıktığı gün itibariyle çok yoğun temaslarda bulunduk ama bunu gizlice ve firmalarımızın itibarlarını zedelemeyecek bir anlayışla yapma gayreti içinde olduk. Çünkü firmalarımızın her biri, Türkiye'nin adeta yüz akı olan firmalar ve bankalardan kredi kullanan firmalarımız. Tabii bu tür işlerde ister istemez firmalarımızın itibarlarında bir zedelenme söz konusu olabilirdi. Bu konuda biz çok gizli ama ısrarlı bir şekilde çalışmalarımızı devam ettirdik. Bu kararın, çok fazla kamuoyuna duyurulmadan işi halledelim istedik. Tabii bu arada bir şahıs, bununla ilgili basına hoş olmayan demeçler verdi. Bu konuya ilişkin biz de bir açıklama yaptık. Tabii ki basının hakkıdır bir şeyi öğrenmesi ama bazı şeylerin de bittikten sonra basınla paylaşmanın doğru olacağı kanaatindeyim, ifade ettiğim endişeden dolayı, yoksa bizim bir endişemizden dolayı değil. Firmalarımızın karşılaşabileceği problemlerden dolayı. Libya ile yaptığımız tüm çabalar ve dün gece yarısına kadar Libya'da süren toplantılar neticesinde hayırlı haberi aldık. Yoğun çabalarımız neticesinde 9 Türk firmasını bu listeden çıkarmış bulunuyoruz. Sadece 9 Türk firmasının bu listeden çıkarılması değil, Libya'daki firmalarımızın iş yaptığı bir çok kişi ve kurumların da bu listeden çıkarılmasını son derece anlamlı buluyoruz."