Lübnan'da hükümet belirleniyor

Lübnan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Süleyman'ın yeni hükümeti kurmak için Başbakanı seçmek amacıyla parlamenterlerle bugün başlatacağı görüşmelerin, 24-25 Ocak'a ertelendiği açıklandı.

Lübnan kaynakları, Suriye'nin başkenti Şam'da bugün başlayacak ve Türkiye'den Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı üçlü zirve ve Fransa'nın girişimleri nedeniyle, görüşmelerin erteleneceğini belirtiyordu. Lübnan'da Hizbullah yanlısı 11 bakanın istifasıyla hükümet düşmüş ve ülkede siyasi bir kriz baş göstermişti.

Hizbullah adayını açıkladı

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın, yeni hükümette Saad Hariri'nin başbakanlığını desteklemeyeceklerini açıklamasının ardından, Hizbullah'ın, Omar Karami'yi başbakanlık için öne çıkaracağı ileri sürüldü. Reuters'ın haberine göre, bir üst düzey Hizbullah yetkilisi, müttefikleriyle birlikte, Ömer Karami'yi destekleyeceklerini söyledi. Trablusşam kökenli ve Suriye yanlısı olarak bilinen Karami, daha önce başbakanlık görevinde bulunmuştu. Eski Başbakan Refik Hariri'nin Şubat 2005'te suikast sonucu öldürülmesinin ardından başlayan protesto gösterileri sonucu, suikasttan 2 hafta sonra istifa etmişti.

"Tüm ümitler Türkiye üzerinde"

Alman "Der Spiegel" dergisi, Lübnan'daki hükümet krizi ile ilgili olarak verdiği bir haberde, diplomatik çabalarda tüm ümitlerin Türkiye'nin üzerinde olduğunu belirtti. "Türklerin zamanı" başlığı ile verilen haberde, Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin kurduğu Batı yanlısı hükümetin yıkılmasından sonra Türk yönetiminden, Lübnan'da birbirine düşman olan partileri müzakere masasında bir araya getirmesinin beklendiği ifade edildi.

Hariri'nin geçen hafta Washington ve Paris'e gittikten sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmek üzere Ankara'ya gittiği hatırlatılan haberde, Lübnanlı bir diplomatın, "Suudi Arabistan ve Suriye'nin arabuluculuk çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Şimdi Türklerin zamanı" şeklinde konuştuğu kaydedildi.

"Tüm ümitler Türkiye üzerinde" denilen haberde, Türk hükümetinin, 2008 yılında Lübnan'da yaşanan kanlı sokak çatışmalarından sonra Batı yanlısı güçler ile Hizbullah arasında arka planda arabuluculuk yaptığı ve Doha'da anlaşma sağlanmasına katkıda bulunduğu ifade edildi. Suriye ve İsrail'in 2008 yılındaki arabuluculuk çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra, Lübnan krizinin Türk hükümeti için dış politikada gerçek anlamda ilk sınav olduğu kaydedildi.