"Maliye Bakanı ülke gerçeklerinden habersiz"

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi Türkiye'de işgücü piyasaları açısından hızlı bir kuralsızlaşma sürecinin yaşandığı belirterek, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından kaldırılması işsizliğe çare olarak sunulan kıdem tazminatının aksine Türkiye'de, işverenler açısından işten çıkartmayı engelleyici ve caydırıcı bir rol üstlendiğini söyledi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.04.2010 - 09:56

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi yaptığı açıklamada Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in istihdam artışının önündeki en büyük engellerden biri olarak "kıdem tazminatını" göstermesini eleştirdi. Çelebi, Bakan Şimşek'in "ülke gerçeklerinden habersiz" olduğunu öne sürerek, "Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Dünya Bankası tarafından düzenlenen konferansta sermayenin sözcüsü gibi konuşarak, işçilerin kazanılmış hakları olan kıdem tazminatının yük olduğunu ifade etmiş, kıdem tazminatı ile işgücü piyasalarının esnek olmayışının istihdamın artmasını engellediğini söylemiştir. Oysa Türkiye'de işgücü piyasaları açısından hızlı bir kuralsızlaşma sürecinin yaşandığı, esneklik uygulamalarının, taşeronlaşmanın yaygınlaştığı bir gerçektir" dedi.

Bugün işsiz olduğunu söyleyenlerin yüzde 32'sinin geçici bir iş ilişkisi nedeniyle işsiz kalanlar olduğuna dikkat çeken Çelebi, yine kriz nedeniyle işten atılmaların bu denli yoğun yaşanmasının, ücretsiz izinlerin gündeme gelmesinin nedeninin, işgücü piyasalarının fazlasıyla esnek ve kuralsız olmasından kaynaklandığını savundu. Çelebi, "Kamuda taşeronlaşma ve sözleşmelilik temel istihdam biçimi haline geldi. Bu yolla kamuda dahi kayıt dışı çalışmanın önü açılırken, kayıt dışı ile mücadeleyi sermayeyi teşvikte aramak hangi niyetle açıklanabilir? Kaldırılması işsizliğe çare olarak sunulan kıdem tazminatı Türkiye'de, işverenler açısından işten çıkartmayı engelleyici ve caydırıcı bir rol üstlenmektedir. Kıdem tazminatı, bir yandan işçinin yıllar boyunca çalıştığı kuruma ya da işletmeye verdiği hizmetinin karşılığında kazandığı bir haktır, diğer yandan ise bir çeşit iş güvencesidir. İşsizliğe çare olarak bu talebin karşılanmak istenmesi, işçileri diledikleri gibi işe alıp, işten çıkartma, alınır, satılır bir mal gibi görme anlayışının yansımasıdır. Kölelik koşullarının çalışanlara dayatılmasıdır" dedi.

Esneklik uygulamaları ile daha az işçi ile daha çok üretim yapılmasının amaçlandığını, çalışma sürelerinin esnetildiği takdirde, karlar artarken, işsizler ordusuna yenilerinin ekleneceğini belirten Çelebi, "Kriz döneminde yaşanan da budur" dedi.

Çelebi, yarı zamanlı çalışmanın da Türkiye gerçekliği ile uymadığını ifade ederek şöyle devam etti:

"Evet, yarı zamanlı çalışanların oranının Avrupa'da daha yüksek olduğu doğrudur. Ancak Sayın Bakan, bu ülkelerde evde çalışan kadınlar dahil herkesin örgütlenme özgürlüğünün bulunduğunu, alım gücünün, gelir düzeyinin Türkiye ile kıyaslandığında ne kadar yüksek olduğunu bilmemekte midir? Türkiye'de tam zamanlı çalışanların, elde ettiği gelirle yaşamlarını sürdürmek konusunda ciddi sorunlar yaşarken, emekli olmaları neredeyse imkansız hale gelmişken, yarı zamanlı çalışma hangi gerekçe ile sunulmaktadır. 12 Eylül askeri rejiminin ürünü olan kanunlarla, kayıt dışı ekonominin panzehiri olan sendikalaşma hakkının fiili olarak gasp edilmesine göz yumanlar, hala emeğin haklarına saldırarak, sömürü çarkını güçlendirmeye çalışıyorlar. İşsizliğin ve kayıt dışının çözümü, denetim, cezai yaptırımlar, sendikalaşma, güvenceli iş ve kurallı bir çalışma yaşamından geçmektedir. Yoksa güvencesizliği ve işsizliği körükleyen esnek çalışma ve kurasızlaştırmadan değil."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler