Maliye Bakanlığı bütçesi görüşülüyor

TBMM Genel Kurulu'nda, Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kamu İhale Kurumu, Gelir Bütçesi görüşmelerine başlandı.

Maliye Bakanlığı bütçesi görüşülüyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.12.2010 - 10:04

TBMM Genel Kurulunda, Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi, Kamu İhale Kurumu ve Gelir Bütçesi üzerinde grubu adına söz alan MHP Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu, Türkiye'nin çok ciddi bir sıcak para sorunuyla karşı karşıya bulunduğunu ileri sürdü. Yatırımcılar tarafından sıcak paranın çekilmesi durumunda, ''el elde, baş başta'' kalınacağını savunan Kumcuoğlu, ihracatın, büyük finansman açıkları verilerek artırıldığını ifade etti. Üretim ve istihdam yaratmayan yatırımın sağlıklı olmadığını belirten Kumcuoğlu, pamuk, buğday üretiminde ekim alanlarının daraldığını, buna bağlı olarak verimin düştüğünü söyledi. Sanayide durumun çok kötü olduğunu savunan Kumcuoğlu, ''Demiri eritmek, yuvarlamak üretimi artırmak değildir. Öyle söylüyorsunuz. Erbakan Hoca duymasın, 'Vah benim çömezlerim ne halde' diye üzülmesin'' şeklinde konuştu.

MHP İstanbul Milletvekili Ümit Şafak, vergisini düzenli ödeyen mükelleflerle zaman zaman getirilen aflarla haksızlık edildiğini öne sürdü. Şafak, 2002 yılına göre vatandaşların benzini daha pahalı kullandığını savunarak, 2007 yılından bu yana kapanan işyeri sayısındaki hızlı artışa dikkati çekti. Yabancı sermayeli alışveriş merkezlerinin esnafın sonunu hazırladığını ifade eden Şafak, ''AKP iktidarı bile bile esnafı yabancı sermayeye boğdurmaktadır'' dedi. İşsizlik ödeneği ve kömür yardımı alan vatandaşların sayısının giderek arttığını belirten Şafak, bunun ekonominin bozulmasının önemli bir göstergesi olduğunu savundu.
 

'Büyüme masalları anlatılıyor'

MHP Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin ise partisinin, çalışanların mağdur edilmediği bir özelleştirme politikasını her zaman desteklediğini söyledi. AKP iktidarı döneminde özelleştirmenin, ''devletin malı haraç mezat satılsın'' şeklinde algılandığını ve günübirlik politikalarla yapıldığını öne süren Çirkin, ''Özelleştirme sonucunda çalışanlar 4C statüsünde köleliğe itilmekte, karşı çıkanlar gazlı coplu muameleye tabi tutulmaktadır. Tıpkı Tekel işçileri gibi. Özelleştirmeler karşılığında üretim, istihdam, yatırım olmamıştır. Sadece borçların faizlerinin ödenmesi için ülkenin varlıkları haraç mezat satılmıştır. Özelleştirme uygulamaları, Oferleştirme, Albayraklaştırma ve Tayyipleştirme olarak geri döndü. Bunların hesabını sormak için gün sayıyoruz'' diye konuştu.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, verginin ekonominin aynası olduğunu belirterek, AKP hükümetinin ekonomideki sorunların üstesinden gelemediğini öne sürdü. ''Hükümetin ekonomik politikalarının, ülkeyi üretmeden tüketen, kazanmadan harcayan bir ortama sürüklediğini'' ifade eden Akçay, halen esaslı bir sanayi politikası oluşturulamadığını söyledi. Akçay, ''AKP Hükümeti tarafından sürekli olarak halka büyüme masalları anlatılmaktadır'' dedi ve halka yansımayan, kağıt üzerinde kalan sanal bir büyümenin söz konusu olduğunu söyledi.

CHP İzmir Milletvekili Harun Öztürk de hükümetin belirlediği ekonomik hedeflerin önemli bir bölümünün gerçekleşmediğini, vergi affı uygulamasını gerektirmeyecek bir ortam oluşturulamadığını ve af beklentilerini engelleyecek düzenlemelerin yapılamadığını ifade eden Öztürk, yanlış uygulamalarla vergide af beklentilerinin sürekli hale getirildiğini söyledi. Öztürk, hükümetin, küresel ekonomik krize doğru teşhisler koyamadığı için vatandaşların borç batağı içerisinde olduğunu öne sürdü.

 

'Dünyanın en pahalı benzinini Türkiye kullanıyor'

Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi, Kamu İhale Kurumu ve Gelir Bütçesinin TBMM Genel Kurulundaki görüşmeleri sırasında CHP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, verginin mali güce göre alınmasının Anayasa gereği olduğunu belirterek, dolaysız vergilerin miktarının çok düşük, dolaylı vergilerin miktarının ise yüksek olduğunu ifade etti. Yüzde 70 dolaylı, yüzde 30 dolaysız vergi toplandığını kaydeden Özyürek, dünyanın en pahalı benzinini Türkiye'nin kullandığını, çünkü astronomik seviyede ÖTV ve KDV alındığını söyledi. Sigara ve alkollü içkilerden de yüksek vergi alındığını belirten Özyürek, ''Yasaklamaya cesaret edemediğiniz için içkiyi kullanılmaz hale getiriyorsunuz'' dedi.

Ekonomide kayıtdışılığın çok fazla olduğunu belirten Mustafa Özyürek, hükümetin bu nedenle dolaylı vergilere ''Yüklendikçe yüklendiğini'' savundu. Özyürek, ''AKP, kayıtdışı sektörlerden beslenen bir partidir. Bu nedenle bu konuda hiçbir ilerleme kaydedilememiştir'' görüşünü dile getirdi. Vergi denetiminin partizanca kullanıldığını da öne süren Özyürek, büyük bir medya kuruluşunun vergi denetimi ile etkisiz hale getirildiğini, ''adeta susturulduğunu'' iddia etti. Özyürek, ''İş dünyasına müthiş bir vergi denetimi korkusu hakimdir'' dedi.

CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, hangi kuruluşların özelleştirileceği konusunda bilgi olmadığını öne sürerek, şubatta bu konuyu sorduğunu, henüz bir bilgi sahibi olmadığını söyledi. Anayasa değişikliği ile yargının yerindelik denetimi yapamaz hale geldiğini belirten Oyan, ''Talan düzenini yargı denetimi dışına çıkarmanın peşindesiniz'' diye konuştu.
Kamu İhale Yasası'nın mevcut hükümet dönemlerinde 18 kez değiştirildiğini dile getiren Oyan, yine değiştirilmesinin gündemde olduğunu kaydetti. Oyan, ''Bu kadar değişikliğe rağmen yasayı ayak bağı olarak görüyorsunuz'' dedi.

AKP Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün ise, hükümetleri döneminde mali disiplin konusunda büyük başarı sağlandığını ifade etti. Bütçe açığının giderek azaldığını, denk bütçe noktasına doğru yol alındığını belirten Özgün, bütçe üzerindeki faiz baskısının da giderek azaldığını dile getirdi. Özgün, ''Türkiye'yi borç-faiz sarmalından AK Parti kurtarıyor. Hükümet doğru yoldadır, Maliye Bakanlığı görevini yapmaktadır'' dedi.

AKP Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan ise özelleştirme ihalelerinin şeffaf bir ortamda gerçekleştirildiğini kaydederek, 2011'in de özelleştirme açısından başarılı geçeceğini ifade etti.

AKP Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, yeni oluşturulan kamu alımları sisteminin saydamlık, verimlilik ve rekabeti artırdığını söyledi. Sistemin, son yıllarda yapılan çalışmalarla daha ''hesapverilebilir'' bir şekle dönüştürüldüğünü anlatan Karasayar, ihale sürecinin tüm aşamalarının internet ortamında yapılmasının hedeflendiğini ifade etti.

AKP İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit, kamu alımlarının öneminin her geçen arttığını belirterek, bu alımların ülkelerin ekonomik ve sosyal politikalarını da etkilediğini söyledi.

AKP Bursa Milletvekili Sedat Kızılcıklı, bütçe gelirlerinin artırılması için kayıtdışılıkla etkili mücadele edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Geçmişte mükelleflerin ödediği vergilerin hizmete dönüşmediği gerekçesiyle, vergi ödenmekten kaçındığını belirten Kızılcıklı, ''Şimdi insanlar yapılan yolları, barajları gördüğünde vergilerinin doğru yerlere harcandığını anlıyor'' dedi. Vergiden faizlerin ödenmesine ayrılan payın giderek küçüldüğünü ifade eden Kızılcıklı, bunun hizmete ayrılan payın büyümesine yardımcı olduğunu söyledi. Kızılcıklı, ''Gelir bütçesini ne kadar artırırsanız, o kadar çok hizmet edersiniz'' dedi.

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, bütçede sağlık, eğitim, engelliler, kadın ve aileye bütçeden az pay ayrıldığı eleştirisinde bulundu. Hükümetin sosyal adalet anlayışının bu noktada iflas ettiğini savunan Kaplan, ''Hepsinin bütçesi Cumhurbaşkanı Gül'ün dün bindiği F-16 uçağının parası kadar etmiyor. Ancak burada derin devletin bütçesi görünmüyor. Operasyonların parası belli değil. Alın size illegal, korsan bütçe. Girdisi, çıktısı belli değil. İki Türkiye oluşturdunuz; biri varsılların, diğeri yoksulların Türkiyesi'' diye konuştu. Kaplan, Cizre ve Yüksekova'nın il yapılmak istendiğini anımsatarak, ''Ben 'buyrun, hodri meydan' diyorum. Yapmayan namerttir. Getirin yasayı bir günde çıkaralım. Çünkü biz halka inanır, güveniriz. Güvenmeyenler korksun'' dedi.
 

'Artık bizi kandıramayacaksınız, deniz bitti'

BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik ise gelir dağılımı açısından bölgeler arasında büyük farklar olduğunu ileri sürerek, bugün asgari ücretle iki depo benzin alınabildiğini söyledi. İnsanların bir maaşıyla ancak iki depo benzin alınan bir ülkede refahtan söz edilemeyeceğini savunan Özçelik, ''Türkiye'nin bazı bölgelerinde açlık yüzde 70'lere varıyor. Böyle bir dengesizlik karşısında demokrasiyi, eşitliği, özgürlüğü geliştirmeniz mümkün mü? Güneydoğu'da insanlar, çocuklarının gıdalarından keserek bütçelerini oluşturuyor'' diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı sözlerine atıfta bulunan Özçelik, şöyle devam etti: ''Ana dilimizde eğitim istemeyeceğiz, fabrika istemeyeceğiz, işsizliği nasıl önleyeceksiniz? İçtenlikten yoksun kardeşlik söylemleriyle artık bizi kandıramazsınız, deniz bitti. Ekonomik talepler yok sayılacak, kültürel, sosyal talepler yok sayılacak, sonra biz kardeş olacağız... Bölgeye yapılan harcamaların önemli bölümü savunma için. Sağlık ve sosyal alan yatırımları çok küçük. 'Bölgeye yatırım yapıyoruz'' diye halkı kandıramazsınız.''

Uras'tan 'kadın bürokrat' sitemi

BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, konuşmasına başlamadan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e hitaben, ''Bakıyorum, komisyon sıralarına bürokraside bir tek kadın arkadaş yok. Erkekler topluluğu olarak geliyorsunuz. Hemcinslerinizle gösterdiğiniz bu dayanışmadan ötürü sizi önce eşinize sonra tüm kadınlara şikayet ediyorum'' dedi. Uras'ın bu konuşmasının ardından iki kadın bürokrat gelerek, komisyon sıralarına oturdu. Ekonomide, sıcak para bağımlılığının, uyuşturucu bağımlılığından farklı olmadığını belirten Uras, ''Sıcak para kullanımıyla cari açık artıyor. Cari açık ekonomide en önemli risk olmaya devam ediyor. Türkiye, aynı zamada net borç alan bir ülkedir. Bu nedenle, kur istikrarı çok önemli. Dalgalı kur politikası nedeniyle ekonomimiz dev dalgalar içerisinde yüzen bir tekne misali sallanıp duruyor'' diye konuştu.

Bütçenin, yurttaşların belgesi olması gerektiğini ifade eden Uras, kaynaklar ve harcamalar dengesinin yurttaşların katılımına açık hale getirilmesi gerektiğini savundu. Ekonomide de katılım ve demokrasinin hakim olmasının önemli olduğunu, AKP'nin bu anlayışı taşımadığını savunan Uras, vergi verenlerin taleplerinin dinlenmesi gerektiğini belirterek, ekonomik büyümenin demokrasi ve özgürlükten ayrı düşünülemeyeceğini ifade etti. ''Biz bir çınarız ne kadar budarsanız o kadar gürleşiriz'' diyen Uras, özgür ve demokratik bir tartışmadan korkulmaması gerektiğini söyledi.
 

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi, Kamu İhale Kurumu ve Gelir bütçelerinin TBMM Genel kurulu'ndaki görüşmeleri sırasında milletvekillerinin eleştirilerini yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iddia edildiği gibi Türkiye'de genel olarak vergi yükünün yüksek olmadığını ifade etti. OECD ülkelerindeki oranlar hakkında bilgi veren Şimşek, Türkiye'deki dolaylı vergi oranlarının da OECD ortalamasına yakın olduğunu, çok farklı olmadığını söyledi. Gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerin milli gelire oranın düşük olduğunu ancak bunun yeni bir husus olmadığını belirten Şimşek, düzeltilmesi için ''epey adım attıklarını'' kaydetti.

Şimşek, son birkaç yıldır yapılan çalışmalar sayesinde 540 bin yeni kira vergisi mükellefi kazandıklarını belirterek, ''Birtakım çalışmalar var, hakikaten bir başarı da var'' dedi. Türkiye'de 2005 yılında ortalama yüzde 16 olan KDV oranını yüzde 14.4'e düşürdüklerini belirten Şimşek, KDV'si düşürülen ürünleri sayarak, ''Bu dönemde KDV'si artan bir ürün gösterin, gerçekten bakalım'' dedi.

Şimşek, AB'de de alkollü içkiler ve tütün mamullerinden ÖTV alındığına değinerek, AB ile uyum çerçevesinde vergi faslının aşıldığını kaydetti. Bazı ürünlerde vergi yükünün yüksek olduğunu, bunu her zaman dile getirdiğini ifade eden Şimşek, ''Ama 2002 yılından bu yana bu vergilerde bir artış olmamıştır'' dedi.

Benzin ve motorindeki ÖTV oranları konusunda geçmişe dönük bilgiler veren Şimşek, şöyle devam etti: ''Bütün bunlar akaryakıt ürünlerinde vergi yükünün yüksekliğini ortadan kaldırmıyor. Akaryakıt ürünlerinde 2002 yılında da vergi yükü yüksekti, şimdi de yüksek ama bugün daha az. 2002 yılında 100 liralık benzin alsanız o gün 70 liradan fazlası Hazineye geliyordu, bugün yaklaşık 65 lirası geliyor. AK Parti hükümetleri döneminde tek tük bazı ürünler hariç hiçbir konuda vergi yükü ciddi oranda artmamıştır. Akaryakıt ürünleri üzerindeki vergi yükü azalmıştır. Hemen hemen bütün vergi kategorilerinde vergi yükü düşmüştür, artmamıştır.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler