Mardin'de ağaya isyan

Mazıdağı'nın Ulutaş Köyü Karadalı Mezrası'nda yaşayan köylüler, İstanbul'da yaşayan ve 'ağa' olarak bildikleri Uğur Tellioğlu'nun topraklarına hile ile ellerinden aldığını iddia ederek, köy meydanında protesto gösterisi düzenlendi.

1993 yılında terör yüzünden boşalttıkları mezraya 2002 yılında geri dönen köylüler, üzerlerine kayıtlı topraklarlardan destekleme primleri aldı. 2 yıl önce köylerine gelen kadastro çalışmaları kapsamında mezradaki arazilerine ait yeni tapularını almak isteyince aleyhlerine Tellioğlu ailesi tarafından dava açıldığını fark ettiler.

Köy meydanında protesto eylemi

Mazıdağı İlçesi'ne 18 kilometre uzaklıktaki 45 bin dönüm araziye sahip ve yaklaşık 150 haneli Karadalı Mezrası'ndaki meydanda toplanan, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 100 kişi, ağalık düzenine karşı protesto gösterisi yaptı.

Bir süre köy içerisinde yürüyüş yapan köylüler, "Kahrolsun ağalık", "Ağalık sistemine son", "Güzel bir yaşam istiyoruz", "Bu yaşamı yok etme", "Bu köy bizim", "Faşizme Hayır", "Bu sisteme hayır", "Geçmişimizi almayın" ve "Adaletsizliğe son" dövizleri taşıdı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu köylüler daha sonra arazilerini üzerine geçirmekle suçladıkları Uğur Tellioğlu'na tepki gösterdikten sonra olaysız bir şekilde dağıldı.

10 bin dönüm araziyi aldılar

Köylülerden Mehmet Yaşar, Tellioğlu ailesinin fertlerinin hiç görmedikleri köylerinde İstanbul'dan hile yolu ile dava açarak topraklarını aldıklarını iddia etti. Yaşar, "Arazilerimizi kendi adına geçirmişler. Hiç tanımadığımız, görmediğimiz biri geliyor, Mazıdağı'nde mahkemeye başvurarak babalarımızın, dedelerimizin kendi alın terleri ile kazandıkları arazilerimizi üzerine alıyor.

Açtıkları üç ayrı davadan birini kazanan Tellioğlu ailesi, yaklaşık 10 bin dönümlük arazinin tamamını haksız bir şekilde üzerlerine aldı. Bizler bu köyü kurduk, bu köye yerleştik. Bu köydeki toprakları da dedelerimiz kendi paraları ile aldılar, şahitlerimizin çoğu daha sağdır" dedi.

80 yıldır vergisini ödüyorlar

Elindeki arazinin tapu senetlerini gösteren Yaşar, "Bizler bu köydeki topraklar için 1946 yılından beri vergi ödediğimize dair makbuzlarımız var. Ama mahkeme bizi dinlemeden topraklarımızı onların üzerine geçirmiş. Bir üst mahkemeye başvuracağız. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız" diye konuştu.

"Bu bir oyun ve biz bu oyunu bozarız"

Köylülerden Fesih Yaşar, köydeki yüzlerce ailenin, ağanın topraklarına el koyması nedeniyle mağdur edildiğini dile getirerek, "Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Bunun için yetkililerin bize destek vermesini bekliyoruz. Kendisi İstanbul'da yaşayan biri gelip, bütün arazilerimizi bizden istiyor. Bize diyor ki siz 8 yıldır gelmişsiniz buraya. Allah aşkına bakın köydeki evlere, mezarlığa bakın, 8 yıllık evlere benziyor mu? Bizler 93 yılında terör olaylarından dolayı burayı terk etmek zorunda kaldık. Ama 2002'de geri geldik. Geri gelmemizle birlikte daha önce tezgahlanan bir oyun, bize karşı oynanamaya başlandı. Ama ne pahasına olursa olsun biz bu oyunu bozacağız" dedi.

"Dedem, ninem, babam ve annemin mezarı burda"

Köyün ilk kurucuları olduğunu, dedesine ait mezarı gösteren Fesih Yaşar, "Benim ispatım bu mezarlık. Dedem burada yatıyor, ninem burada yatıyor, annem burada yatıyor, babam burada yatıyor. Şuanda bende elli yaşındayım. Tellioğlu gelsin, telli ağaları gelsin, bu mezarlıkta bir ölüsünü tespit etsin. O zaman bu ağalar burada yaşamış, onları da ağa olarak kabul edeceğim. Ama kendi parasına güvenerek, kendi kuvvetine güvenerek, burayı bizim elimizden alacaksa, biz buna izin vermeyiz. Biz de yetkililere sesleniyoruz; Bize zulmetmesin, bu ağalık sistemine yeter artık. Bu ağalık sistemi bitsin artık, ağalık sistemi Güneydoğu'yu mahvetti" dedi.

"Televizyonda izleyerek güldüğümüz konu başımıza geldi"

Benzer olayları televizyonlarda, Kemal Sunal'ın oynadığı filimlerde izlediğini anlatan Hasip Yaşar adlı köylü de şunları söyledi: "Biz böyle olayları daha önce televizyonda, Kemal Sunal'ın filmlerinde izliyorduk. Kendi kendimize gülerdik, Türkiye'de böyle şeyler olur mu diye. Güldüğümüz şey başımıza geldi. Bende 55 yaşındayım. Bize dava açan Tellioğulları'nı, şahıslarını tanımadığız insanlar. Bu eski zamanlarda Mazıdağı'nda Tellioğulları ağalık sistemi varken, vergi ile tapulamışlarsa onu bilmiyorum. Ama o da seneler önceydi. Biz bu köyün üzerine kanımızı verdik, canımızı verdik, malımızı verdik.

Bu insanlar şimdiye kadar neredeydi, niye gelmediler bugüne kadar. Kaç seneden beri rezillik çektik, eziyet çektik. Biz 80'den önce vergi verdik, onlar ne vergi vermiş, ne köye sahip çıkmış. Şimdi yer altından çıkıp da, 'bu köy bizimdir' diye şahısları bile tanımıyoruz. Bu ne ağalık sistemidir? Adalet bu mudur yani? Türkiye'nin sistemi ağalık sisteminden mi geçmiş? Bu sistem böyle devam ederse, bütün halkımız perişan hale gelecek. Biz kararlıyız, köyümüzden ayrılıp gitmeyiz. Bir çocuğumuz dahi kalsa, ağa gelse de bu köyden çıkmayız. Kim gelirse gelsin köyümüzü bırakıp gitmeyeceğiz."