Mardinli Emir konumun peşinde
Göçmenler arasında Almanya’daki ağabeyinin attığı konumu izleyerek Avrupa’ya ulaşmaya çalışan bir Türk vatandaşı da var
Edirne’den Avrupa’ya açılmak isteyen göçmenlerin umut yolculuğu dün de devam etti. Sabahın karanlığında çıktığımız Edirne yolunda günün ilk ışıklarıyla birlikte yollardaki göçmenleri görüyoruz. Gecenin soğuğunu güneşli havayla birlikte geride bırakan göçmenler ilk ışıklarla yine sınır kapılarına dayanıyor. Önceki gün bir göçmenin Yunanistan tarafından açılan ateşle yaşamını yitirmesi de göçmenlere geri adım attırmıyor. Edirne şehir merkezinin çıkışına geldiğimizde toplanan 100 kişilik göçmen grubu polis tarafından çembere alınarak engelleniyor.
GÖZALTI TEHDİDİ
Yerde yatan bitkin göçmenleri görüntülemek istediğimizde ise gözaltı tehditleri alıyoruz. Polislere göçmenlerin neden engellediğini sorduğumuzda ise Pazarkule Sınır Kapısının çadır kent gibi olmasını gösteriyorlar. Buradan Pazarkule Sınır Kapısı’na doğru yol alırken çekim yapmanın yasak olduğunu söylüyorlar. Bunun üzerine çevredeki Doyran köyüne gidiyoruz. Göçmenler buradan Meriç Nehri üzerinden karşıya geçmeye çalışıyor. Özellikle gece saatlerinde hareketli olan bu noktada Yunan askerleri kıyının karşısından göçmenleri izliyor. Aileler ise yaktıkları ateşlerin etrafında nehrin karşı tarafını umutla seyrediyor.
‘WHATSAPPTAN KONUM’
Çoğunluğunu Afganistan, Pakistan ve Suriyeli’nin oluşturduğu göçmenlerin arasında Türk vatandaşları da var. 17 yaşındaki Mardinli Emir, ailesinin Almanya’da olduğunu söylüyor ve ekliyor “Bana WhatsApp’tan konum attılar!”
Ağabeyinin WhatsApp’ta attığı konuma ulaşmaya çalıştığını söyleyen Emir, sınırın karşı tarafına geçmek için kaçakçıya 80 TL verdiğini söylediği anda kaçakçı Tansu yaklaşıyor. Bugüne kadar yaklaşık 100 kişiyi Yunanistan tarafına geçirdiğini söyleyen Tansu, geceleri karşı tarafa geçtiklerini, Yunan askerlerinin kendilerine ses bombaları attıklarını ekliyor. Yunanistan tarafına geçirdikleri göçmenlerin ise oradan Avrupa ülkelerine gittiğini söylüyor.
MEHDİYE: SİZE ‘KORKMA SÖNMEZ’İ OKUYAYIM MI?
Konuştuğumuz göçmenlerden 6 yaşındaki Mehdiye Afganistan’dan ailesiyle Nevşehir’e gelmiş. Sınırın açıldığını duyunca da oradan Avrupa umuduyla buraya gelmişler. Bizi ‘Abi size korkma sönmezi okuyayım mı’ diyerek karşılıyor ve İstiklal Marşı’nı okuyor. Nereden öğrendin diye sorduğumda ise anaokulu cevabını veriyor. Mehdiye ve ailesi suyun karşısına geçmeyi başarmış ancak Yunan askerleri tarafından neyi var ne yok alınarak geri gönderilmişler.
12 yaşındaki Meryem ise ailesiyle Afganistan’dan gelmiş ve Tokat’a yerleşmişler. Tokat’ta 2.5 yıl kaldıktan sonra sınıra gelmişler. Babasının Tokat’ta günlük 40 TL ile 15 kişilik ailesine bakmaya çalıştığını söyleyen Meryem okuyamadığını, Fransa’ya gittiğinde şartlarının daha iyi olacağını söylüyor.
Afganistanlı Ali ise Türkiye’nin kendilerine her konuda yardımcı olduğunu ama göçmen sayısının çoğaldığını bunun Türkiye için problem olduğunu söyleyerek biraz da Avrupa’nın göçmenleri alması gerektiğini sözlerine ekliyor.
Göçmenler genel olarak Türkiye tarafından kendilerine yemek ve kıyafet verildiğini Yunan askerlerinin ise karşıya geçenleri ayakkabısına kadar alarak geri gönderdiklerini söylüyor. Hatta bazı noktalarda darp bile edilmişler.
UMUDU KIRILANA DOLMUŞ: BAĞCILAR
Göçmenlerle konuşurken sık sık “Ağabey senin haberin var mı? Sınır açıldı mı? Nereden karşıya geçebiliriz” soruları geliyor. Göçmenlere bu durumu anlatırken arada İstanbul, “Bağcılar, Bağcılar!” diye bağıran insanlara da denk geliyoruz. Umutları kırılmayan göçmenlerden şimdilik bu çağrıya yanaşan olmuyor.
Hava karardığında ise birkaç gündür olan şey tekrarlanıyor. Kimisi bulduğu botlarla, kimisi yüzerek kimisi ise anlaştıkları kaçakçılarla umuda yol almaya çalışıyor. Tabii Yunan askerleri tarafından yakalanıp geri gönderilmezlerse.
Bir yandan da açlık ve susuzlukla mücadele eden göçmenlerin yardımına da hayırseverler ve gönüllüler yetişiyor. Gün içerisinde düzenli olarak gelen yemek ve erzak malzemeleriyle dolu araçlardan yardım almak isteyen göçmenler araçlara koşturarak birbirleriyle mücadele ediyor.
KALPLERİNİZİ AÇIN
Bindikleri teknenin batması sonucu cansız bedeni Bodrum sahiline vuran ve mülteci krizinin simgesi haline gelen 3 yaşındaki Aylan’ın babası Reuters’e konuştu. Aylan’ın babası Abdullah Kurdi, minik bir çocuğun Midilli açıklarında boğulması üzerine, acı hatıraların tekrar canlandığını dile getirdi. Yaşanan krizi endişeyle takip ettiklerini söyleyen Kurdi, “İnşallah Allah yetkililerin kalplerini bir kez daha açar ve sınırlar kalkar” dedi. Röportajında, Aylan’ın 4 yıl önceki ölümü sonrası dünyanın yüzünü mültecilere çevirdiğini ve sınırların kısa bir sürede olsa açıldığını söyleyen Kurdi, şimdilerde eşi ve 10 yaşındaki diğer oğlu Galip ile birlikte Kuzey Irak’ın Erbil şehrinde yaşıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza