"Marmaray açıldıktan sonra olmalıydı"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, CNN Türk televizyonunun yayınına katılarak İstanbul'un sorunlarına ilişkin soruları yanıtladı.

Köprülerdeki bakım zorunluluk

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde devam eden bakım çalışmalarının yarattığı trafik sıkıntısına ilişkin konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, trafikteki sıkıntıları pür dikkat takip ettiklerini söyledi. 8 buçuk yıllık belediye başkanlığı döneminde İstanbul'a 54 milyar TL yatırım yaptıklarını, bunun da büyük kısmının ulaşıma yönelik olduğunu dile getiren Topbaş, "Bir pencere olsa da oradan şöyle İstanbul'un biz gelmeden önceki durumuna bir baksalar. Bu tabii ki, yeterlidir demiyoruz.  Sayın Ulaştırma Bakanımız açıklama yaptı, 'Bu ne ki! Birinci Köprü daha uzun sürecek' dercesine şeyler söyledi. Bu tabii ki, teknik bir konu. Yarın öbür gün bir kaza olsa kimse altından kalkamaz. Bu zorunluluk, kaçınılmaz olarak yapılacak. Kış aylarına alsak, hem okullar açık trafik daha kötü, asfalt açısından uygun değil. Orada rüzgar, soğuk, kış ayın etkilerinden dolayı bu ay tercih edildi" diye konuştu.

Marmaray hizmete girdikten sonra yapılsaydı

Köprülerdeki tadilatın zamanlaması açısından Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarına ilettiği bir öneriyi de açıklayan Topbaş, şunları söyledi:
"Benim gönlümden geçen, köprülerin bakımının Marmaray açıldıktan sonra olmasıydı. Müsteşara da söyledim. Bekleyebilir mi, bu risk alınır mı bilmem. Böyle bir durum olsa ulaşımda ve trafikte bir rahatlama olurdu. Çünkü, Marmaray saatte 150 bin yolcu taşıyacak kapasitesinde bir hat. 'Daha dar şeritlerle gitseydik' diye de önerdim; 'O zaman yamalı oluyor, bu malzemenin derz aralarından gelecek sularla sıkıntılar büyür' denildi. Biz o zaman susuyoruz, bir şey diyemiyoruz. Birinci Köprü kaç ay kapatılacak, kaç şerit kapatılacak onu da bilmiyoruz. Öyle bir brifing almadık. Bizi her halde bilgilendireceklerdir."

Benzer problemlerin Batılı başkentlerde de yaşandığını söyleyen Topbaş, İstanbul'un bu kentlerin aksine eksiğinin metro olduğunu dile getirdi.

"Çamlıca Başbakanın projesi, Kanal İstanbul gibi..."

Çamlıca'ya yapılması düşünülen camiye ilişkin de Deniz Bayramoğlu'nun sorularını yanıtlayan Kadir Topbaş, şunları anlattı:
"Sayın Başbakanımızın bir projesi. Kanal İstanbul gibi... Çamlıca'da da büyük bir camiden bahsedildi. Sayın Başbakan kamu kaynağıyla TOKİ'ye nasıl yaptırılabileceğini düşünüyordu. Bu tip işlerde hayır sahipleri de çıkabiliyor. Burada da böyle bir talep geldiği için zannediyorum, 'Bir cami derneği kurulsun, o dernek vasıtasıyla yaptırmak isteyen kişi yapar' diye düşünüldü. Projelendirme boyutuna gelince de benim kendisiyle yaptığım görüşmede de gördüğüm, sayın Başbakanın arzusu, güzel farklı bir şey olması. Biz cami mimarisinde Mimar Sinan ile doruk noktaya ulaşmışız. Taklidini bile başaramayız. Bu ayrı bir şey. Geleneksel cami mimarisini tekrarlayabilirsiniz, benzer yapıyı yapabilirsiniz ya da farklı bir şey yapabilirsiniz. Dernekte düşünülen, bir proje yarışması."

Başbakan Erdoğan'ı geçtiğimiz hafta açılışını yaptığı, VIP salonu bulunan Mimar Sinan Camisi'ne yönelik eleştirilere de değinen Topbaş, "Esasında camilerin işlevi bir buluşma merkezi olması. Orada bedesten çarşı, şifahane, medreseleri olur, bir merkezdir. Böyle bir şey düşünülüyor" dedi.
 
"Kentsel dönüşümle ilgili hummalı bir faaliyet var"

Afet Yasası ile kentsel dönüşüm meselesinin farklı bir boyuta ulaştığını ifade eden Topbaş, şunları anlattı:
"Biz zaten ilçelerde lokal olarak bunu yapıyorduk. 14 milyonluk, 1 milyon 600 bin binanın olduğu yerde bunu yapmak kolay değil. Biz bir model olsun diye imar artışı vermek suretiyle Fikirtepe'de bunu denedik. Zaman zaman o imar yüksekliğini, yoğunluğu istiyorlar. O Fikirtepe'ye özeldi ama başka yerde de yerinden dönüşümle oluyorsa olabilir. Dünyanın pek çok yerinde yeni taleplere göre değişim dönüşüm yapılıyor. Türkiye'de de bu kaçınılmaz ama bizim bir afet riskimiz var. Bunu da dikkate almamız lazım. Bugüne kadar yaptığımız binaları doğru düzgün yapmamışız. Bu işin hızlanması için, Sayın Başbakanımız 'İnsan hayatı her şeyden önemli' diyerek bir yasal düzenleme yaptılar. Bu birilerine peşkeş çekmek değil. Bunu maalesef muhalefet böyle kullanıyor. Ben bunu çok üzülerek gözlemledim. Bu şehrin ve şehirlerimizin dönüştürülmeye, yenilenmeye ihtiyacı var. Şu anda Bakanlık, İstanbul'daki tüm ilçelere yazılar göndererek dedi ki, 'Ruhsatlar sizde, siz verdiniz, bu binaların tespitleri ve dönüşüm alanlarının kararı sizde. İmar artış vs. gibi talepleri bize gönderin.' Bakanımız, 'Büyükşehir ile uyumuna bakıp, evet  diyeceğiz, destek vereceğiz' diyor. Biz de tespit yaptığımız değerleri kendilerine gönderiyoruz. Esenler, Güngören, Bahçelievler, Kartal, Maltepe, ilçelerin her birinde hummalı bir faaliyet var."

"Balık tutmak yasaklanacak mı?"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, CNN TÜRK yayınında, köprülerde olta balıkçılarının yasaklanacağı şeklinde basına yansıyan sözlerinin de doğruyu yansıtmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Bu kentte çocukluğu, gençliği geçmiş birisi olarak, oltasına çapari bile bağlayabilen birisiyim. Köprülerden balıkçıları göndereceğiz diye bir şey yok. İstanbul Boğazı'nda çokça balık çıkan noktalar var. Oralarda zaten sahili de genişlettik. Olta atarken yürüyenlere rahatsızlık verilmesin diye, bu yerlerde, bunun önüne bir platform daha ilan edelim, 5-6 metrelik bir yol yapalım; yürüyenler de rahat geçsin' dedim. Daha rahat balık tutabilecekleri bir yer olsun dedik. Yoksa köprülerden balıkçıları kaldıracağız demedim. Yeni Galata Köprüsü'ndeki balık tutma olayını kentin bir nostaljisi olarak görürüm. Bir gün boş olsam ben de tutsam keşke."

"Suudiler, Süleymaniye ile ilgileniyor"

Süleymaniye'ye Körfez ülkelerinden yatırımcıların geldiği konusundaki bilgilere de açıklık getiren Topbaş, şu bilgileri verdi:
"Türkiye'nin dünyadaki trendi giderek farklı boyutlara yükseliyor. Bu da yatırımcıların, başta İstanbul olmak üzere dikkatlerini çekiyor. Süleymaniye'nin yenilenmesiyle ilgili üniversitelerce her fırsatta çalışmalar yapılmıştı, biz de üniversiteler gibi geldiğimizde bunu yaptık. Bu ancak halkın katılımıyla mümkündü. Bazı uyanıklar oralarda farklı girişimlerde bulundu. Metrekare bedelleri neredeyse İstiklal Caddesi bedellerine çıktı. Sonra da KİPTAŞ vazgeçti ve fiyatlar düştü. Şimdi görüşmeler var. Suudi Arabistan'dan bir grup ilgileniyor."