Meclis'te 'orantısız güç' tepkisi

CHP'li milletvekilleri, İstanbul'da polis ve öğrenci arasında yaşanan olayları TBMM gündemine taşıdı. TBMM'yi soru yağmuruna tutan CHP'li vekiller, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Gazetelerdeki fotoğraflar, televizyonlardaki görüntüler vicdanınızı sızlatmadı mı" diye sordu.
 

"Dayak yiyen öğrencilerin Başbakan'ı değil misiniz?"

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle, "Polisten dayak yiyen bu öğrencilerin Başbakan'ı değil misiniz" diye sordu.
 

"Gözaltına alınan öğrencilerin taciz edildiği doğru mu?"

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'de, TBMM Başkanlığı'na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle şu soruları sordu:
"Hayatınızda hiç suratınızda biber gazı patladı mı? Dondurucu soğukların yaşandığı bir ortamda basınçlı suyun tadını tattınız mı?
Siz 'ileri demokrasi' diye yutturulan bir polis devletinde hiç öğrenci oldunuz mu?
Sizin ileri demokrasiniz cennetten çıkma mıdır?
İleri demokrasiyi Türk insanına kafa göz yara yara mı öğreteceksiniz?
Öğrencilere baygınlık geçirtecek kadar acımasızca sıkılan biber gazlarının, copların kullanımı için ne gibi eğitimler verilmekte?
Kız erkek demeden öğrencilerin neresine gelirse gelsin umursamadan, hınç alırcasına orantısız güç kullanan polisin ideolojik bir bakışla yaklaştığını düşünmüyor musunuz?
Gözaltına alınan bayan öğrencilere taciz edildiği ve erkek polisler tarafından arandığı doğru mu?
Olayda sorumluluğu bulunanlara, polise bu talimatları veren ilgili Bakan'a bir yaptırım söz konusu olacak mı?
Her olay sonrası aynı manzaranın yaşanmaması için polislere yeterli ve gerekli eğitim verilmesi önerileri yapılırken, siz bu uyarıları ne zaman dikkate alacaksınız? Özellikle 1 Mayıs'ta yaşanan aynı sahnenin ardından, o günden bu yana polislere yönelik bir ders, eğitim verilmiş midir?
Geçen yıl 1 Mayıs kutlamalarında polisin sert müdahalesi sebebiyle, birçok ülkede uygulanan polis kasklarına numara verilmesi gündeme getirilmişti. 2009 yılı sonunda tamamlanacağı söylenen kaskta numaralama yöntemi uygulanıyor mu?"

"Polis, kırmızı görmüş boğa gibi"

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin de, TBMM Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarafından olayın incelenmesi ve komisyon gündemine alınması için yazılı olarak başvuruda bulundu.

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, şöyle dedi: "Komisyon bu olayı bir an önce gündemine almalıdır. Polis maalesef kırmızı görmüş boğa gibi vahşi bir şekilde insanlık dışı bir muamele ile hak arayan öğrencilere şiddet uyguluyor. İnsan Hakları Komisyonu bu olayı incelemelidir. AKP rejimine muhalefet edenin karşılığı ya biber gazı ya cop ya da hapishane oluyor. Olay insanlık dışı bir hale geldi."

BDP Diyarbakır Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Akın Birdal, Birdal "Hukuk devleti mi polis devleti mi karar verilmeli" dedi. Birdal, öğrencilere yönelik sert müdahale için İnsan Hakları Komisyonu'na başvuracağını belirterek "İnsan Hakları komisyonundan olağanüstü toplantıya çağrılmamızı bekliyoruz. Derhal olağanüstü toplantı yapılarak komisyon kurulmalı ve öğrencilere yönelik bu müdahale incelenmeli" diye konuştu.

"Saldırı emrini kim verdi?"

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, gençlere saldırı emrinin kim tarafından verildiğini sordu. CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, TBMM Başkanlığı'na, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. İstanbul'da öğrencilere uygulanan "orantısız güç" konusunu TBMM gündemine taşıyan Genç, Başbakan'a, şu soruları sordu:

"Gençlerimize bu saldırı emrini kimler vermektedir? Bu saldırıları onaylıyor musunuz?
Ülkemizin dünya kamuoyu önünde itibarını sarsan ve gençlerimizin en doğal hakkı olan toplantı ve gösteri yürüyüşüne hem engel ve hem de caydırıcı bir sonuç doğuran bu acımasız emri verenler hakkında ne gibi bir ceza vermeyi düşünüyorsunuz?"

Siyasiler tepki gösterdi

BDP Diyarbakır Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Akın Birdal, yaptığı değerlendirmede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın rektörlerle yaptığı toplantı sırasında, öğrencilere yönelik polisin orantısız güç kullanımına tepki gösterdi. Birdal "Başbakan içerde rektörlerle demokratik açılımı, özgürlüğü konuşurken dışarıda eğitim ve öğretim özgürlüğü isteyen, paralı üniversitelere karşı çıkan öğrencileri dövdürüyorlar. Çocuklar hükümetten farklı düşünebilirler. Kendilerini nasıl ifade edecekler?Üniversitelerde demokrasi kültürü nasıl oluşacak?

Büyük bir çelişki var ortada. Ayrıca rektörlerin de öğrencilerin bu tür işkence, kötü muameleye, saldırıya maruz kalmaları karşısında sessiz kalmaları da anlaşılır gibi değil. Üniversitelerde son dönemlerde yükselen demokratik bir bilinç ve muhalefet var. Buna karşı tahammülsüzlük gösteriliyor. Hukuk devleti mi polis devleti mi karar verilmeli. Korkuyu egemen kılmak istiyorlar" diye konuştu.

Öğrencilere yönelik polisin orantısız güç kullanımının ardından TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'ndan olağanüstü toplantıya çağrılmalarını beklediklerini söyleyen Birdal, bugün komisyona başvuru yapacağını da bildirdi. Birdal, "Komisyon derhal olağanüstü toplantı çağrısı yapmalı. İnsan komisyonunun toplanması için hükümet dışı bir ihlal mi olması gerekiyor. Asıl ihlaller hükümet ve devlet kaynaklı oluyor. Biz bunları görmezlikten geliyoruz" dedi.

Yağız, öğrencilere orantısız güç kullanımını sordu

DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız Başbakan Erdoğan'a, İstanbul'da öğrencilere polisin orantısız güç kullanımını sordu. Yağız "Bunu demokrasiyle nasıl bağdaştırıyorsunuz, Kenan Evren'le aynı şeyi yapmış olmuyor musunuz" sorusunu yöneltti. Yağız, TBMM Başkanlığı'na sunduğu yazılı soru önergesinde, öğrencilerin, 4 Aralık'ta, Başbakan Erdoğan'ın rektörlerle buluşmasını protesto etmek istediğini ancak, olaylar sırasında polisin şiddet uyguladığını söyledi. Yağız Başbakan Erdoğan'a şu soruları yöneltti:

"Demokratik bir ülkede -sizin dışınızda- bir başbakanın, rektörleri önüne dizdiği ve onlara demokrasi dersi verdiği görülmüş müdür? 12 Eylül darbesinin başı Kenan Evren de önüne dizdiği herkese nutuk atıyordu. Darbelere karşı olduğunuzu açıklayan biri olmanıza karşın siz de darbeciler gibi rektörlere akıl ve ders veriyorsunuz. Bunu, demokrasiyle nasıl bağdaştırıyorsunuz?

Kenan Evren'le aynı şeyi yapmış olmuyor musunuz? Şiddete başvurmadan da olsa, sizi protesto etmek suç mudur, yasak mıdır? Yasalarımızda bu yönde kamuoyunun bilmediği bir düzenleme mi vardır? Polisin, başkalarının haklarına tecavüz ve şiddet içermeyen eylemlere karşı bile şiddete varan sert tutumu, ülkemiz yönetiminin 'dikta'ya dönüşmekte olduğu yönündeki algılamaları giderek yaygınlaştırmaktadır.

Bu durum, çok önemsediğinizi söylediğiniz ve altını çizerek vurguladığınız, 'ileri demokrasi', 'demokratik açılım' ve 'daha çok özgürlük' söylemlerinizle çelişmiyor mu? Eylemler hangi platformlarda ve hangi merkezlerde yapılır? Bu sözünüze açıklık getirir misiniz? Bu konuda 'Recep Tayyip Erdoğan kriterleri' mi vardır? Varsa bunlar nelerdir? Bu tür sözleriniz polislerin eylemcilere karşı aşırı derecede sertleşmesine neden olduğu kanaatini nasıl değerlendiriyorsunuz?" 

İlgili haber için tıklayınız:

Canikli'den orantısız güç açıklaması

Öğrencilerden, emniyet görevlilerine suç duyurusu