Memur-Sen, Danıştay'a gitti
Memur-Sen, kamu görevlilerinin muayenelerde katılım payı ödemesini düzenleyen tebliğin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'a başvurdu.
Memur-Sen, 18 Eylül 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında Tebliğ'in yürütmesinin durdurulması ve iptali ile tebliğin dayanağını oluşturan 178 sayılı kanun hükmünde kararnamenin geçici 8. ve 9. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'nden iptal talebinde bulunulması istemiyle Danıştay'da dava açtı.
Dava dilekçesinde, sağlık hizmetlerinin neredeyse bütününden katılım payı alınmasını öngören düzenlemeyle, kamu görevlilerinin sağlıklarını korumak ile ücret ödememek arasında tercih yapmak zorunda bırakıldığı savunuldu.
Düzenlemeyle ayaktan tedavide olmak üzere kamu görevlilerinden 2 ila 15 lira arasında tedavi katılım payı alınması, eczanelere müracaat edilmemesi halinde katılım payı alınmaması ya da 3 lira indirim yapılmasının öngörüldüğü anımsatılan dilekçede, ''Kamu görevlilerine tedavileri için gereken ilaçları temin etmemeleri ya da kendi bütçelerinden temin etmeleri halinde katılım payı ödememe veya indirimli katılım payı ödemek gibi sağlığın korunması ve tedaviye başvurma hak ve sorumluluğuyla bağdaşmayan bir dayatma yapılmıştır'' görüşü belirtildi. Dilekçede, şunlar kaydedildi:
''Düzenlemenin 'insan' kavramıyla ve 'sosyal devlet' algısıyla örtüşmeyen bu yönü daha ayrıntılı değerlendirildiğinde, davalı idarenin tedavi katılım payı alınmasıyla yetinmeksizin kamu görevlilerinin tedavileri için gereken ilaçları temin etmelerini de engellemek amacında olduğu görülmektedir. Tedavi katılım payı 2, 8 ve 15 lira olarak öngörülmekle birlikte ilaçların temin edilmemesi halinde veya tedavi için reçete düzenlenmemesi halinde birinci basamak sağlık kuruluşlarına başvuranlardan katılım payı alınmaması, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına başvuranlardan 8 lira yerine 5 lira, özel sağlık kuruluşlarına başvuranlardan 15 yerine 12 lira katılım payı alınmasının öngörülmüş olması göstermektedir ki esasen tedavi katılım payı yanında kamu görevlilerinden reçete yazımı katkı payı ya da ilaç temin katkı payı da alınmaktadır. Daha açık bir ifadeyle, düzenleme tedavi katılım payı dışında ismi açıkça zikredilmeyen başka katılım payı uygulamalarının da hayata geçirilmesi sonucunu doğurmuştur.''
Dilekçede, kamu görevlilerinin sağlıklarını korumak adına yapmak zorunda oldukları eylemleri engellemek sonucunu doğuracağı öne sürülen düzenlemeyle, kamu görevlilerinin azımsanmayacak bir bölümünün yoksulluk sınırının altındaki ücretleriyle sağlıklarını korumaya dönük giderleri karşılamak zorunda bırakılacağı savunuldu.
Düzenlemeyle kamu görevlilerinin ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları ile özel sağlık kuruluşlarına başvurmasının engellenmek istendiği iddia edilen dilekçede, ''sağlık hizmetinin sunumundan ziyade sağlık hizmetlerinin finansmanını önceleyen yaklaşımın, Anayasanın başlangıç bölümünde ve 5. maddesinde devlete yüklenen sorumluluklarla bağdaşmadığı'' ileri sürüldü.
Dilekçede, katılım paylarının ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları için yüzde 150'den fazla, özel sağlık kuruluşları için alınan katılım payının ise yüzde 33 artırıldığı belirtilerek, ''Kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde yapılacak artış için yüzde 2,5 artı 2,5 teklifi yapıldığı, 2010 yılı enflasyon tahmininin yüzde 5,3 olduğu dikkate alındığında katılım payında yapılan artışın izan ve insafla açıklanmasının mümkün olmadığı açıktır'' denildi.
Kamu görevlileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınlarından tedavi katılım payı alınmasını öngören düzenlemenin, devletin sağlığın korunması ile ilgili görevleri ve kamu görevlilerinin hak ve yükümlülüklerinin kanunla düzenleneceğine ilişkin Anayasa'nın bağlayıcı hükmü karşısında hukuka uyarlık göstermediği iddia edilen dilekçede, ayrıca Anayasa'nın Bakanlar Kurulunu görevli ve yetkili kıldığı bir konuda Maliye Bakanlığı'nın yetkili ve görevli kılınması sonucunu doğuran ve dava konusu tebliğin dayanağını oluşturan 178 sayılı kanun hükmünde kararnamenin geçici 8. ve 9. maddeleri hakkında da Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası başvurusunda bulunulması gereği doğduğu kaydedildi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza