Merdan Metin ifade verdi

Şantaj ve askeri casusluk iddialarına ilişkin davanın tutuklu sanıklarından TÜBİTAK proje yöneticisi Merdan Metin'in, ''soruşturma aşamasında ev ve iş yeri aramalarının usulsüz olduğu'' iddiasıyla yaptığı suç duyurusu kapsamında ifadesine başvurulduğu öğrenildi.

Tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevinden, ring aracıyla Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine getirilen Metin, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ergül'e ifade verdi.

Merdan Metin, ifadesinin ardından aynı cezaevi aracıyla Kandıra F Tipi Cezaevine götürüldü.

Metin'in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili olarak atanan dönemin özel yetkili savcısı Fikret Seçen tarafından yürütülen ve kendisinin de şüphelisi olduğu şantaj ve askeri casusluk soruşturmasında yapılan aramaların usulsüz olduğuna ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı suç duyurusu kapsamında ifadesine başvurulduğu öğrenildi.

Savcı Ergül'ün Merdan Metin'e, iddialarıyla ilgili delillerini sorduğu ifade edildi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde, 22 Nisan'da görülen duruşmada savunma yapan Merdan Metin, İTÜ Matematik Mühendisliği Bölümünü bitirdiğini, 1993'te savunma sanayisinde yazılım uzmanı olarak görev yaptığını ve 2002'de TÜBİTAK'ta proje yöneticisi olarak çalışmaya başladığını belirtmişti.

Türk Silahlı Kuvvetleri için geliştirdikleri elektronik istihbarat sisteminin beğenildiğini ve Genelkurmay Başkanlığının izniyle başka ülkelere de satıldığını söyleyen Metin, isminin geçtiği 78 nolu CD'de yer alan hakkındaki fişleme bilgilerinin yanlış olduğunu, CD'deki belgelerde 9 projenin karşısına isminin yazıldığını, bu projelerden dördünün TÜBİTAK'ta hiç yapılmadığını, dördünde de güvenlik açısından tasarrufu olamayacağını savunmuştu.

''Devletin gizli belgesini verdiğim iddia edilen kişiye bu dosyaları verirken kendi adımı silip silemeyeceğimi akıl edip edemeyeceğimi size soruyorum'' diyen ve dosyaların bulunduğu kurum dışına çıkarılmasının suç olduğunu aktaran Metin, tahliyesini ve beraatını talep etmişti.

Metin'in avukatı Yaşar Ağsu da davada müvekkilinin aynı zamanda müşteki konumunda olduğunu savunarak, duruşmaya müdahil olarak katılmak istediğini ifade etmişti.