Merkez Bankası 77. Olağan Genel Kurulu

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ''güven artırıcı önlemlere ağırlık veren, kuralları belirlenmiş ve orta vadede sürdürülebilir maliye politikasının uygulanmasının, geçmiş deneyimler göz önüne alındığında bir zorunluluk olarak karşılarına çıktığını'' söyledi.

Merkez Bankası 77. Olağan Genel Kurulu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.04.2009 - 12:33

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası'nın, bugün, İdare Merkez Binası'nda yapılan 77. olağan genel kurulunun açılışında yaptığı konuşmada, içinde bulundukları bu kritik dönemde, kamu harcamalarının, dengeleyici bir politika aracı olarak kullanılmasının doğal karşılanması gerektiğini ifade etti.

Yılmaz, şöyle devam etti:
''Ancak kamu harcamalarının artırılması durumunda, kamu kesim borçlanma gereğindeki artışın orta vadeli faiz oranlarındaki düşüşü sınırlayarak, para politikasının olumlu etkilerini sınırlayabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle tekrar vurgulamak isterim ki güven artırıcı önlemlere ağırlık veren, kuralları belirlenmiş ve orta vadede sürdürülebilir maliye politikasının uygulanması, geçmiş deneyimlerimiz göz önüne alındığında bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.''

 

Krizin Türkiye'ye etkileri

Yılmaz, ''giderek yaygınlık ve derinlik kazanan ve olumsuz etkilerini reel ekonomiler üzerinde de belirgin şekilde hissettiren'' küresel krizi değerlendirdi ve Türkiye'ye etkileri hakkında bilgi verdi.

Küresel mali krizin yaygınlık ve derinlik kazanmasıyla birlikte, toplam talebin daraldığı ve krediye erişimin zorlaştığı bir konjonktürde ülkelerin üretim kapasitesinde kayıplarla karşılaştığını ifade eden Yılmaz, krizin üretim kapasitesi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması ve orta vadede sürdürülebilir büyümenin sağlanması bağlamında uygulanacak olan kamu politikalarının öneminin arttığına dikkati çekti. Yılmaz, şöyle konuştu:
''Ekonomideki daralma devresinde uygulanacak dengeleyici maliye politikasının, ekonomi politikalarına ilişkin beklentileri olumlu yönde etkileyebilmesi, orta vadede mali disiplinin sürdürülmesi konusunda güçlü taahhütler içermesine bağlıdır. Çerçevesi bu şekilde belirlenmiş maliye politikası, orta vadeli faizlerin düşmesine ve kredi mekanizmasının etkin bir şekilde çalışmasına katkıda bulunarak, para politikasının etkinliğini artıracaktır.''

Türkiye ekonomisine ilişkin risk göstergelerinin, 2007 yılının Ağustos ayı ile 2008 yılının Ekim ayı arasındaki dönemde diğer gelişmekte olan ülkelere paralel bir seyir izlediği, ancak bu tarihten itibaren Türkiye;nin risk göstergelerinin daha olumlu yönde geliştiğinin gözlendiğini ifade eden Yılmaz, bu gelişmenin, Türkiye ekonomisinin uluslararası şoklar karşısında önceki dönemlere göre daha esnek ve dayanıklı bir yapı kazandığına işaret ettiğini bildirdi.

Küresel kriz karşısında Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını artıran temel unsurun finansal sistemde sağlanmış olan istikrar olduğunu kaydeden Yılmaz, küresel mali krizin ortaya çıkmasından bu yana, dünyadaki diğer örneklerin aksine, Türkiye;de bankacılık sistemine yönelik bir nakit önlem paketine ihtiyaç duyulmadığını söyledi.

Yılmaz, bankaların bilançolarında sorunlu yabancı menkul kıymetlerin bulunmaması, sermaye yeterlilik rasyolarının güçlü olması ve yabancı para pozisyonlarının oldukça düşük bir düzeyde olmasının, Türk finansal sisteminin dayanıklılığını artıran unsurlar olduğunu belirtti.

Söz konusu küresel ekonomik gelişmelerin bir sonucu olarak iç ve dış talepte gözlenen keskin daralmanın firmaların bilançolarını etkilediğini bildiren Yılmaz, Türkiye'de küçük ve orta ölçekli firmaların borçlarının ağırlıklı olarak Türk Lirası cinsi olmasının kur riskini sınırladığını kaydetti.
Yılmaz, Merkez Bankası'nın yayımladığı şirket bilançoları verilerine göre Türkiye;de küçük ve orta ölçekli firmaların yüzde 75;inin yabancı para borcunun bulunmadığını ifade etti.
 

İşsizlik

Son dönemde işsizlik oranındaki yükselişin yapısal unsurlardan ziyade büyük ölçüde konjonktürel faktörlerden kaynaklandığını söyleyen Yılmaz, 2008 yılında yaşanan ekonomik durgunluğun etkisiyle bir yandan istihdam artışı yavaşlarken, diğer yandan iş gücüne katılım oranının arttığını ve böylece işsizlik oranının yükseldiğini belirtti. Yılmaz şöyle devam etti:
''Ülkemizde her yıl artan iş gücü arzına istihdam olanaklarının açılması, kuşku yok ki iş gücü piyasalarında esnekliği artırıcı ve maliyetleri düşürücü reformların yapılmasına bağlıdır. Bu reformlar aynı zamanda istihdamın kayıt altına alınmasını da sağlayarak sosyal güvenlik sistemimizdeki sorunların giderilmesine yardımcı olacaktır.''

Yılmaz, reel birim ücretlerin enflasyondaki düşüş sürecine ve Türkiye'nin rekabet gücüne katkıda bulunmaya devam edebilmesi için orta vadede verimliliği artıracak ve yatırım ortamını iyileştirecek düzenlemelerin hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığını söyledi.


Kredi mekanizması

Kredi hacmindeki daralmanın hem arz hem de talep yönlü gelişmeleri yansıttığını belirten Yılmaz, küresel ekonomideki sorunların yansımalarına ilişkin risklerin ihtiyati tasarruf eğilimini artırarak bir yandan hane halkı ve firmaların kredi talebini kısarken, diğer yandan bankaların kredi arzında daha temkinli davranmalarına neden olduğunu ifade etti.

Yılmaz, son dönemde alınan tedbirlerin kredi mekanizmasında göreli bir rahatlamaya yol açabileceği düşünülse de küresel ekonomideki sorunlar giderilmeden kredi hacminde belirgin bir ivmelenme beklenmediğini bildirdi.

Küresel mali krizin yaygınlık ve derinlik kazanmasıyla birlikte, toplam talebin daraldığını ve krediye erişimin zorlaştığı bir konjonktürde ülkelerin üretim kapasitesinde kayıplarla karşılaştığını hatırlatan Yılmaz şöyle devam etti:
''Krizin üretim kapasitesi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması ve orta vadede sürdürülebilir büyümenin sağlanması bağlamında uygulanacak olan kamu politikalarının önemi artmaktadır.

Ekonomideki daralma devresinde uygulanacak dengeleyici maliye politikasının, ekonomi politikalarına ilişkin beklentileri olumlu yönde etkileyebilmesi, orta vadede mali disiplinin sürdürülmesi konusunda güçlü taahhütler içermesine bağlıdır.

Çerçevesi bu şekilde belirlenmiş maliye politikası orta vadeli faizlerin düşmesine ve kredi mekanizmasının etkin bir şekilde çalışmasına katkıda bulunarak para politikasının etkinliğini artıracaktır.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler