Metin Altıok ödül töreninde Fazıl Say'dan Ses

Törende piyanist, besteci Fazıl Say’ın Sivas katliamında yitirdiğimiz iki şair, Metin Altıok ve Behçet Aysan anısına bestelediği “SES - Opus 40” eseri İstanbul’da ilk kez seslendirildi.

Törene başta Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok, Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan olmak üzere aralarında Bülent Emin Yarar, Bennu Yıldırımlar, Edip Akbayram, Cumhuriyet yazarı Ümit Zileli, Genco Erkal, Hilmi Yavuz, Seçkin Selvi, Aydın Ilgaz, Canan Kaftancıoğlu, Enver Aysever, CHP Milletvekili Süleyman Çelebi, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, BDP Milletvekili Sabahat Tuncel ve gazeteci Nedim Şener’in aralarında bulunduğu davetliler katıldı. “Metin Altıok Şiir Ödülü” jürisi başkanı Doğan Hızlan “Anmalar güzeldir, ama bu anmalar iç burkar ve can yakar. Altıok ve Aysan Türk şiirinin iyi şairlerindendi. İyi şair, iyi insan, iyi aydın oldukları için anıyoruz. Sivas davasının zamanaşımına uğramasına biz de üzülüyoruz” dedi.

• FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYINIZ 

Eren Aysan’la birlikte Tozan Alkan’ı kutlayan Zeynep Altıok Akatlı onları eserleriyle yalnız bırakmayan vefalı dost sanatçı Fazıl Say’a şükranlarını sundu.  ‘Uluslararası değerimiz Fazıl Say gözden çıkarılıyor’ Ödülü Doğan Hızlan’ın elinden alan Tozan Alkan ise “Nice değerli halk ozanları yetiştiren Sivas’ın alnına kara bir leke çalındı. Sadece Sivas’ın değil bütün Türkiye’nin... Zamanaşımı da acımızı katmerledi. Bugünlerde de Fazıl Say gibi uluslararası değerimiz kolaylıkla gözden çıkarılabiliyor. Böyle bir zorlu bir dönemden geçiyoruz” diye konuştu. Tören sonrası Altıok şiirleri Fazıl Say’ın piyanosu eşliğinde “Sis”, “Birer Kibrit Çakımı”, “Ben Gül ve Zakkum” şiirleri oyuncu Tülay Günal tarafından okundu. Say daha sonra lirik soprano Nihan İnan, mezzo soprano Senem Demircioğlu, koloratur soprano Dilruba Bilgi ve vurmasazlar Aykut Köselerli “SES - Opus 40” eserini İstanbul’da ilk kez seslendirdi. Eserde, Aysan’ın Bir Bahar Dalıyla, Altıok’un Odasında Bir Evin ve Aziz Nesin’in Sivas Acısı şiirleri yer alıyor. Bestesi ve yorumuyla şairlerin anısına büyük bir armağan olan konser dakikalarca ayakta alkışlandı.

Tozan Alkan’ın Ödül Konuşması

Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım halk ozanlarının arasında geçti. Sazlarıyla, sözleriyle evimizi sık sık şenlendirirlerdi. Bu değerli halk ozanlarından biri de Nesimi Çimen’di. Bir gün okuduğu bir dörtlük, belleğime kazındı, aklımdan çıkmadı bugüne kadar. Şöyle diyordu. Nesimi:“Aşıklar diyarı ey Sivas eli / Verdin Pir Sultan’ı bir de Veysel’i / Birini astırdın hunharcasına / Birinin adına diktin heykeli”Evet, nice değerlerli halk ozanı yetiştiren Sivas, aynı zamanda Pir Sultan’ın ipini çeken şehir olarak geçti tarihimize. Bundan yüzyıllar sonra, bir başka kara leke daha çalındı Sivas’ın alnına. Sadece Sivas’ın mı, bütün bir Türkiye’nin. Madımak yangınıydı bu. Otuz beş aydınımızın gözü dönmüş bir kalabalık tarafından diri diri yakıldığı yangın, hâlâ içimizde süren yangın. Bununla da kalınmadı. Geçtiğimiz günlerde Madımak davası zaman aşımına uğradı. İnsanlık suçlarında zaman aşımı olmayacağı göz ardı edilerek. Acımız böylece daha da katmerlendi. Bugünlerde Fazıl Say gibi uluslar arası bir değerimiz kolaylıkla gözden çıkarılabiliyor, harcanmaya çalışılıyor. Böylesine zorlu bir süreçten geçiyoruz. Metin Altıok gibi usta bir şair adına düzenlenen ödüle değer bulunmak benim için büyük bir mutluluk, daha ötesi, büyük bir onur. Tüm jüri üyelerine, ödülü düzenleyen Kırmızı Yayınları’na, bize unutulmaz dakikalar yaşatacak olan Fazıl Say’a ve diğer arkadaşlara , bu gecenin düzenlenmesinde emeği geçen sevgili kardeşim Zeynep Altıok ve Eren Aysan’a ve hepinize teşekkürlerimi sunuyorum, Metin Altıok’un hayatıma eşlik eden iki dizesiyle bitirmek istiyorum: “Ölsem ayıptır, sussam tehlikeli / Çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli.”