MHP'den AKP ve CHP'ye başörtüsü çağrısı
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AKP ve CHP'ye başörtüsü sorunuyla ilgili çağrıda bulundu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "çoğunluğumuz yok" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a "İsterseniz anayasa değişikliği isterseniz ek 17'nci madde. Biz vardığımız mutabakata sadığız, Sayın Başbakan biz çoğunluğu sağlamaya hazırız. MHP olarak dün olduğu gibi bugün de imzalarımıza sahibiz. Biz yok dediğinizi yapmaya hazırız. Getirin bunları Meclis'e 411 iradesini gerçekleştirmeye hazırız. Siz de 411'e sahip çıkın, imzalarınızın namusuna sahip çıkın" diye seslendi. Vural AKP ve CHP'ye "Gelin MHP'nin tavrına destek olun, gelin genç kızların dramı üzerinden üzüm yeme sevdasından vazgeçin" çağrısında da bulundu.
Vural, dün iktidarla muhalefet arasında başörtüsü konusunda gerçekleşen görüşmeleri değerlendirdi. AKP ve CHP'yi toplumu ayrıştırmakla suçlayan ve başörtüsü konusunda yine kutuplaştırma ve ayrıştırma örneği sergilemekle eleştiren Vural, "AKP ve CHP'nin oynadığı oyunun hepiniz farkındasınız. Birisi 'çözeriz' diyor birisi 'gel çözelim' diye söylüyor, birisi 'dokunulmazlık olsun' diyor, öbürü 'CHP'siz olmaz' diyor. Bu aktörler, trenciler, bağcılar beraber, birlikte bu meseleyi bir siyasi rant aracına dönüştürdü. Biz bu oyunun içinde olmayı reddediyoruz. 'Partilerarası bir mutabakatla bu sorun çözülsün' şeklinde irademiz vardı ama CHP komisyona üye vermiyor. BDP de 'başka konular olsun' diyor" dedi.
'AKP'yi imzalarına sahip çıkmaya davet ediyoruz'
AKP'ye "komisyonu boş verin" çağrısında bulunan Vural, MHP olarak bu konuda açık ve net olan iradelerinin arkasında olduklarını söyledi. 2008 yılında AKP ile başörtüsü konusundaki mutabakat metnini basın mensuplarına gösteren Vural, şöyle konuştu: "Bu konularla ilgili 411 milletvekili ile gerçekleştirdiğimiz anayasa değişikliğini ve YÖK Kanunu Ek 17. maddedeki değişikliği konusundaki imzalar buradadır. Mutabakat metnimiz buradadır. İki parti bunları Parlamentodan geçirmek için söz vermiştir. Bunlar ıslak imzadır. Bu imzanın namusuna ve iradesine sahibiz. Bu imzaya sahip çıkmaya davet ediyoruz. İster anayasa değişikliği, ister YÖK Ek 17. Madde, hodri meydan. Geliniz bu anayasa değişikliği ya da YÖK Ek 17. Madde'deki değişikliği gerçekleştirelim. Başbakan 'çoğunluğumuz yok' diyor, çoğunluğumuz var; 411 milletvekili. 'Çoğunluğa sahip değiliz' diyen Başbakan'ı, 411 teklifine sahip çıkmaya devam ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Biz bu çoğunluğu sağlamaya hazırız. Daha önce vardığımız mutabakat çerçevesinde getireceğiniz öneriyi aynen destekleyeceğimizi beyan ediyoruz."
'Vehimler oluşturmanın anlamı yok'
CHP ve BDP'nin dokunulmazlık ve seçim barajı gibi konuları başörtüsüyle ilişkilendirmesine tepki gösteren Vural, referandumla yapılan anayasa değişikliğini hatırlatarak, "Bu durumda yeni ortamda irade tazeleyelim. Umarım, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açıklaması çerçevesinde bu meselenin çözümü konusunda adım atmaktan imtina etmezler" dedi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, başörtüsünün ilköğretimde de kullanımı konusunda tereddütler olduğunun hatırlatılması üzerine, bu konunun üniversite dışında başka yerlere sirayet edeceğini düşünmediklerini söyledi. Vural "Vehimler oluşturmanın anlamı yok, çözümün çerçevesi dışına çıkmak mümkün değil" dedi.
'Başsavcının görevi bellidir'
Vural bir soru üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın başörtüsüyle ilgili açıklamalarını da değerlendirdi. Vural, "Umarım bu açıklama AKP'nin değirmenine su katmaz, yeni mağduriyet edebiyatlarıyla bundan siyasi rant elde etmek amacıyla bu açıklama hazırlanmamıştır. Başsavcının görevleri bellidir. Görevleri içerisinde bunlarla ilgili açıklama yapma görevi yoktur. Biz hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Hukuk içerisine bunun çözüleceğine de inanıyoruz. Dolayısıyla hiç kimse hukuk içerisinde aradığımız bir çözümü engelleyemez. Milletini hukukun yapmamızı engelleyemez. Bu açıklamayı yapmak görevi değil. Biz hukuku nasıl yapmamız gerektiğini biliyoruz. Bu sorunun da yasal çerçevede çözülmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Yasal çerçevede çözüm noktasında her kurumun görevi ayrıdır ama siyaset kurumunun bu sorunu hukuk çerçevesinde çözme iradesini yok saymak doğru değildir. Mağdur edebiyatına alışkın bir AKP'nin bundan siyasal bir rant elde etmesine yönelik daha önce tekerrür etmiş bir takım girişmeleri de dikkate aldığımız zaman, maalesef bir takım kurumlar halen AKP'nin bu siyasetine çanak tutmaktadır. İrademizle hukuk oluşturduğumuzu ve bu hukukumuzun da Cumhuriyetimizin temel özellikleriyle çelişir değildir" diye konuştu.
'Kimse bizim irademize ipotek koymasın'
Vural yeni bir kapatma davası bekleyip beklemedikleri sorusuna da "Biz yasalara ve anayasaya aykırı hiçbir şey yapmıyoruz. Milletimizin şu ya da bu nedenle eğitim hakkından mahrum bırakılmasını da doğru bulmuyoruz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının böyle bir açıklama yapmasını da doğru bulmuyorum. Çok yersiz bir açıklamadır. Kimse bizim irademize ipotek koymasın. Hangi konuyu nasıl anayasaya uygun şekilde çözmemiz gerektiğini biliyoruz" yanıtını verdi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!