MHP'li Vural'dan Bakan Atalay'a istifa

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural tahliye edilen Hizbullahçıların kaçmasını 'devletin aymazlığı' olarak nitelendirerek "İçişleri Bakanı'nı yan gelip yatan bakan olarak sorguluyor ve istifaya davet ediyorum" dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Meclis gündeminde bulunan Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yapılandırılmasını öngören tasarının hükümetin nasıl bir yönetim anlayışı içinde olduğunu ortaya koyduğunu kaydeden Vural, hükümetin Anayasa Mahkemesi'ni siyasi bir makam haline dönüştürmekle suçladı.
 

Atalay'a istifa çağrısı

AKP hükümetinin Anayasa Mahkemesi aracılığıyla yargı üzerinde baskı kurmaya çalıştığını savunan Vural, CMK 102'nci maddesi nedeniyle yaşanan tahliyeleri de değerlendirdi. Tahliyelerin vicdanları yaraladığını belirten Vural, Hizbullahçıların tahliyelerinin daha önceden bilinmesine rağmen hiçbir adım atılmadığını kaydetti. Hizbullahçıların 'devletin aymazlığı'ndan faydalanarak serbest kaldığını ve nerede olduklarının bilinmediğini ifade eden Vural "Ey hükümet neredesin, Ey içişleri bakanı neredesin. MHP'ye laf atacağına suçluları yakala" dedi. Hizbullahçıların tahliyelerinin toplumda endişe uyandırdığını belirten Vural, şunları söyledi: "Bunların yakalanmaları için mücadele eden emniyet güçleri, serbest bırakıldıktan sonra bunların nerede olduğunu neden tespit etmedi? Ne yapacaklar, nereye gidecekler, hiç merak etmediniz mi? Bu durum, İslam'ı terör ve şiddetle yan yana koyanların ekmeğine yağ sürdü. Bu tahliyeler aracılığıyla İslam ve şiddeti aynı kefeye koyan bir yaklaşımın propagandasının yapılmasına nasıl izin verirsiniz? Bu süreçten herkes rahatsızdır. Hükümetin de bu rahatsızlığı duymasını bekliyoruz. İçişleri Bakanı nerede, ne yapıyor? Araştırma şirketiyle mi uğraşıyor sadece? Biraz da Türkiye'nin düzeniyle ilgilensin. Terör örgütüyle müzakere edeceğine suçla mücadele et. Şu anda yakalama müzekkeresi çıkıyor. O zaman ben de İçişleri Bakanı'nı yan gelip yatan bir Bakan olarak sorguluyor ve istifaya davet ediyorum."
 

'Başörtüsü sorununu gel çözelim'

Vural Başbakan Erdoğan'ın başörtüsü sorunuyla ilgili, Anayasa Mahkemesi'yle ilgili kanun tasarısında yer alan bireysel başvuruyu adres göstermesine tepki gösterdi. Başbakan'ın vatandaşa, başörtüsü sorununu çözmek yerine Mahkeme kapısını adres gösterdiğini belirterek, MHP olarak 'gelin bu sorunu çözelim' demelerine rağmen Başbakan'ın buna yanaşmadığını söyledi. Vural Başbakan Erdoğan'ı oy peşinde olmakla suçlayarak "Oy peşinde olacağına gel bugün adımını at. Ama Başbakan kafasını kuma gömmüş" diye konuştu.
 

AKP'li Poyraz'a tepki

Vural, AKP'li Fayrettin Poyraz'ın 19 Mayıs'la ilgili sözlerine de tepki gösterdi. Vural "Bu iradeyi aynı şekilde terennüm etmekten niye rahatsız oluyorsunuz? Neredeyse -Kurban Bayramı'nda da aynı şeyler, Ramazan Bayramı'nda da aynı şeyler- Milletin milli ve manevi değerlerini kutladığı bu günleri böyle yozlaştırarak anlamsızmış gibi göstermeye kimsenin hakkı yok. Atatürk'ün o iradesinin kararlılıkla vurgulanmasından niye rahatsız oluyorsunuz? Hep böyle anlamsızlaştırılıyor. İnsanın kanına dokunuyor. Çanakkale Savaşı'nın yıl dönümünde Başbakan gidiyor, Söğüt'e her sene gidiyoruz da oraya gitmeyelim mi, kutlamayalım mı, anlamsız mıdır bu günler" diye konuştu.
 

Kılıçdaroğlu'na tepki

Vural, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 1960'lı yıllarda ABD'de zencilere yapılan muamele ile Türkiye'yi kıyaslamasına tepki gösterdi. Vural "Böyle mukayese etmek haksızlık. Türk milleti tarihinin hiçbir döneminde ırkçı olmamıştır. Bu tür teşbihleri yaparken herkes dikkatli olmalı" dedi.
 

'Hayvancılık öldü ruhuna fatiha'

Vural basın toplantısında Başbakan Erdoğan'ın 5 Ekim 2002'de yaptığı bir konuşmadaki 'hayvan ithali'yle ilgili sözlerini dinleterek, o tarihte hayvan ithal edilmediği halde Başbakan'ın halkı yanılttığını söyledi. Türkiye'nin AKP hükümetleri döneminde canlı hayvan ithal eder hale geldiğini söyleyen Vural, Başbakan Erdoğan'ı "Türkiye'deki hayvancılıkla uğraşanların değil yurtdışındaki hayvancıların dostu olduğunu" savundu. Vural "Hayvancılık öldü ruhuna Fatiha" dedi.
 

'AKP ve CHP'nin yakınlaşmasını yakinen takip ediyoruz'

Vural gazetecilerin sorularını da yanıtladı. CHP'li Gürsel Tekin'in seçimlerden sonra MHP'yle koalisyon yapabileceklerine ilişkin sözlerinin sorulması üzerine Vural , MHP olarak hedeflerinin tek başına iktidar olduğunu belirterek son dönemlerde AKP ve CHP'nin politikalarının birbirine yaklaştığını, bu durumu ibretle izlediklerini söyledi. AKP ve CHP yakınlaşmasını manidar bulduklarını da kaydeiden Vural "Özellikle açılım politikaları ekseninde 2011 seçimlerinden sonra bir birlikteliğin yol haritası bugünlerden belirlenmektedir. Hiç kimseyle koalisyon beklentimiz ya da bununla ilgili değerlendirmemiz yoktur. MHP AKP hatta CHP'nin korkulu rüyası haline gelmiştir. AKP ve CHP arasındaki yakınlaşmaları yakinen takip ediyoruz" diye konuştu. Vural "MHP'nin baraj altında olduğu söyleniyor. MHP'nin baraj altında kalması neden önemli?" şeklindeki bir soruya ise "MHP'nin yükselen trendini önlemeye yönelik hususlar. Anlamsız, sanal bir tartışma" karşılığını verdi.
 

'İki kelimelik irade beyanı olacaktır herhalde'

Vural, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'la ilgili gensoru verip vermeyecekleri sorusuna ise Meclis'te vicdanlar yerine parmakların kalktığı yanıtını verdi. Vural, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Başbakan Erdoğan arasındaki 'ucube' kriziyle ilgili "Başbakan'ın açıklamalarından sonra Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay sizce ne yapmalı?" sorusuna ise "Bence hiç bir şey yapamaz. Çünkü bir şey yapabilecek iradesi yok. Sayın Başbakan'a hayret ediyorum. 4 senedir o heykelin oradan kaldırılması için MHP il başkanlığının girişimleri olmuş, 4 defa karar aldırmıştır. Peki 4 yıl önce bu heykeli diken hangi partiden belediye başkanıydı, AKP'den değil miydi? Bu başbakan 4 yıl önce Başbakan değil miydi?Sayın Günay herhalde 'doğrudan sayın Başbakan'a ileteceğim' dediğine göre iki kelimelik bir irade beyanı olacaktır. Tahminim odur. Bu hep böyle oldu. Akif Beki de hep 'Başbakan bunu dememiştir' dedi ama sonuçta Beki gitti. Herhalde Sayın Günay da iki satırlık bir dilekçeyi sayın Başbakan'a özel olarak iletecektir" yanıtını verdi.
 

'Al birini vur ötekine'

Vural Arınç'ın Günay'la ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine de "Hiç kimseyi de Arınç'ın yerinde olmaya düşürmesin. Özür dilerim ama al birini vur ötekine. Kabinede görevli bir kadronun birbiri hakkında bu sözleri söylemesini nezaketsiz buluyorum. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir diyor" dedi.