MHP'li Yeniçeri: Başbakan, hık mık, kem küm diyeceğine...

Özcan Yeniçeri, düzenlediği basın toplantısında, AKP mitinglerinde MHP'nin 3 hilalli bayrağının açıldığını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşlardan Osmanlı'nın yeşil 3 hilalli bayrağını evlerine asmalarını istediğini söyledi. Yeniçeri, "Ama öyle görünyor ki Sayın Başbakan, hık mık, kem küm diyeceğine, gelsin 3 hilalin altında yerini alsın" dedi.

Toma'lar, biber gazları ve tazyikli suyla vatandaşların sosyal tepkilerinin bastırılmaya çalışıldığını ileri süren Yeniçeri, hükümetin sorunu çözmek yerine sorunun görünen aktörlerini dövmek gibi bir yol izlediğini iddia etti.

Yeniçeri, Erdoğan'ın çözüm ortaklarından birisinin de Sırrı Süreyya Önder olduğunu savunarak, "Kandil ve Öcalan arasında mektup taşıyan, Nevruz'da Diyarbakır meydanında kitle katliamcısı Öcalan'ın mektubunu Başbakan'ın verdiği izin ve sağladığı imkanla okuyan da Sırrı Süreyya Önder'dir, Gezi Parkı'nda greyderin önüne çıkan da Sırrı Süreyya Önder'dir. O halde 'Gezi Parkı'nın müsebbibi Sırrı Süreyya Önder'in de arkasını dayadığı Tayyip Erdoğan'ın bizzat kendisidir' şeklinde bir yorumu da biz yapabiliriz" ifadelerini kullandı.

PKK'nin askeri helikoptere ateş açmasının "Eylem kapasitemiz yerli yerinde duruyor. İstediğimiz an vurabiliriz" mesajı olduğunu belirten Yeniçeri, yaşanan gelişmelerin Başbakan Erdoğan'ın Gezi Parkı ile Kandil arasında sıkıştığının gösterdiğini söyledi.

Yeniçeri, çözüm süreci konferanslarının ikincisinin Diyarbakır'da yapıldığını anımsatarak, "Türkiye'nin Güneydoğu bölgesini 'kuzey Kürdistan' olarak niteleyen bu konferansa Türkiye'nin bölünmesini isteyen gruplar katılmıştır. Bölgenin adı Kuzey Kürdistan, uydu devlet bürokrasinin adı KCK, silahlı kuvvetlerin adı PKK/HGP, düzenlenen konferans ise Kürdistan Büyük Millet Meclisi olarak işlev görecektir" diye konuştu.

Konferansta "Niçin Kürdistan bayrağı yok?" denildiğini ifade eden Yeniçeri, "Kürdistan'ın bayrağı yok. Onu da Tayyip Erdoğan koyacak herhalde" dedi.

Yeniçeri, Hükümet'in devletin birlik ve bütünlüğünü savunamadığı gibi, bu toplantılara sessiz kalarak menfur emelleri cesaretlendirdiğini ileri sürdü.