Midilli: Göz doyuran, 'iştah' açan bir sakin ada (27.10.2013)
Midilli en yakınımızdaki adalardan. Sappho'nun adası olarak da bilinen Midilli Türk turistlerin gözde mekânlarından biri. Denizi, tarihi yerleri, zengin mutfağı, her şeyden önemlisi Türkiye'deki en sıradan tatil beldelerinden bile ucuz fiyatlarıyla karşı kıyıdan bize 'gel gel' ediyor.
Pazar Dergi- Midilli, ilkkadın şair Sappho’nun adası. Adanın merkezi Mytilini kentinde Amerika’daki özgürlükheykelinin bir kopyası karşılıyor ziyaretçileri. Meydanda da elinde liriyle Sappho’nun bir heykeli vehemen dibinde denizindalgalarıyla zeytin ağaçlarının yer aldığı bir duvar resminde de dizeleri selamlıyor. Midilli sokaklarında, duvarlarda bol bol orak çekiçli KKE afişleri var. Sappho’nun Lesvos adası, bugün komünistlerin çok güçlü olduğu bir “kızıl” ada...
MİDİLLİ'DEN KARELER
Midilli en yakınımızdaki adalardan. Öyle ki, Ayvalık’a Yunanistan ana karasından daha yakınmış. Midilli ve Ayvalık’tan feribotla gitmek mümkün. Biz, Ayvalık’tan gittik, iki firmanın (Turyol, Jale) feribot seferlerivar. Gidiş-dönüş 30 Avro. Sabah 09.00 ya da akşam 18.00’de feribotseferleri var. Hava koşullarına göre 1.5-2 saat sonra Mytilini kentine ulaşıyorsunuz. Biz, 18.00 feribotunu tercih ettiğimiz için ilk geceyi limana çok yakın bir pansiyonda geçirdik. İki kişi oda-kahvaltı 45 Avro. Pansiyonlardaki kahvaltı kötü. Kuru bir peksimet ile kek ve minik bir kutu reçel Türkiye’den gelen bir turisti pek memnun etmez. Bu nedenle olmalı, kıyı boyunca kafelerde, restoranlarda “Türk kahvaltısı” yazıları var.
Feribotta gazeteci-gurme-rehber arkadaşımız Nedim Atilla’ya rastladığımız için şanslıyız. Bize akşam limana çok yakın Sappho heykelinin hemen arkasındaki sokaklarda yer alan Kaldırimi’yi önerdiğinden, akşam yemeğinde bu mekândayız. Sokak arasınayerleştirilmiş masalarda çoğunluğu Türkler oluşturuyor. Nedim Atilla’nın önerisine uyup, masamızı Lena’nın istediği gibi donatmasını istiyoruz. Kabak çiçeği dolması, yaprak sarma, Greek salata, kalamar, ançuez, karides, suşi gibi tuzlu Kalloni sardalyesi, ızgara papalina (sardalya) eşliğinde adada üretilen Barbayannis marka uzoyu tercih ediyoruz. Bu şahane yemek için yaklaşık 40 Avro ödüyoruz.
Midilli Adası’nda dolaşmak için araba ya da motosiklet kiralamak gerekiyor. Günlük 30-40 Avro’ya araba kiralayabilirsiniz. Arabanızlagelecekseniz, vergilerle birlikte 100 Avro’yu geçiyormuş, o nedenle kiralamak daha mantıklı. Arabayla 1.5 saatlik mesafedeki Molivos’a doğru giderken Mantamados’taki Taksiarhis manastırında duruyoruz. Burası adanın hac yeri. Efsaneye göre; korsanlar manastıra saldırıp 40 rahipten 39’unu öldürmüşler, kurtulan rahip Taksiarhis, ikonasını mum ve arkadaşlarının kanıyla sulanan topraktan yapmış. Manastırın hemen karşısındaki köyde seramik atölyeleri de var, ancak biz alışveriş yapmak için açık bir tane bile bulamadık.
Skala Skamnias, damak tadına düşkün turistlerin Midilli’de atlamayacağı bir küçük balıkçı köyü. Bu küçük koyda deniz kıyısındaki lokantalarda asılı kurutulmuş ahtapotların görüntüleri birçok turistik broşürü süslüyor. Kıyıdaki Anemoessa lokantasında yemek yerken, “kuru” olduğu için bu ahtapotları pek beğenmeyen arkadaşlarımızın tavsiyelerine kulak verdik. Şarap sosunda ahtapotu yeğledik, müthişti. Ahtapotun yanına bir de kalamar dolma söyledik. Porsiyonların çok büyük olduğunu söyleyelim. İskeledeki bu şahane yemekten sonra Midilli Adası’nın gözdesi Molivos’a doğru yola çıkıyoruz. Deniz kıyısında bir yolu tercih ediyoruz, korkunç. 15-20 kilometrelik bir yolu 45 dakikada aldığımızı söylersem bir fikir verebilir. Aracınız uygun değilse bu yola girmeyin, bol virajlı, taşlı, bir yanı uçurum deniz, kuş uçmaz kervan geçmez bir yolda tek başınıza ilerliyorsunuz. Ama yolun sizi götürdüğü yer büyüleyici. Molivos, kalesi, taş evleri, daracık sokakları, zeytinlikleriyle çok etkileyici. Mardin’in o güzelim taş evlerini alın, bir deniz kıyısına taşıyın, çevresini de zeytinliklerle kuşatın. Hatta biraz da Santorini'yi andırıyor. Dar sokaklar, tepeden muhteşem deniz manzarası, güneşin batışı. Molivos adanın turistik yeri, ama yine de Türkiye’den ucuz. Deniz kıyısında güzel bir tatil köyünde kaldık, iki kişilik odanın günlüğü 75 Avro. Önceden rezervasyon yaptıran sağlamcılardan değilseniz, Molivos içinde çok daha ucuza kalacak bir yer bulabilirsiniz. Molivos’ta yenecek yemekler için de deniz kıyısındaki liman lokantaları yerine, tarihi çarşıdaki tepeden denize bakanları öneririm. Bir taş evin üzerinde yükselen teraslarda yemek bir şölen. 25-30 Avro’ya iki kişi gayet güzel yemekler yiyebilirsiniz. Bizim ünlü turistik yörelerdeki balık lokantalarının fahiş fiyatları göz önüne alınırsa, yemekler sudan ucuz denebilir. Yemeklerden sonra “Grek kahve mi, Türk kahvesi mi” esprileri yapılıp gülünüyor. Baklava tadılıyor ve kıyaslanıyor. Yufkası kalın, bizim baklavalar daha incecik yufkalı, daha güzel. Ama onların süzme yoğurttan yapılan cacığını (Tzatziki) çok beğendiğimi eklemeliyim.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması