Modada dönüşüm başladı
Moda Günleri İstanbul’da farklı bir rüzgâr estirdi. Organizasyonda koleksiyonlarını sergileyen ünlü tasarımcılara sektörle ilgili düşüncelerini sorduk. Modacılar Türkiye’nin hâlâ bir imalat ülkesi olarak görüldüğünü fakat tasarımın da değerlenmeye başladığını anlatıyor.
Milano, Paris, New York... Bunlar dünyada modanın kalbinin attığı şehirler. İstanbul belki de günün birinde bu şehirlerle birlikte anılacak. Türkiye henüz imalat ülkesi olarak görülse de tasarımın değeri giderek artıyor. Bunu da geçen perşembe başlayan ve bugün bitecek olan İstanbul Moda Günleri’nden anlayabiliyoruz. Perşembeden bugüne BNG, Pierre Cardin, Koton, QUE, Avva, Sunset, Ramsey markaları ve İdil Tarzi, Deniz Mercan, Arzu Kaprol, Mehtap Elaidi, Bahar Korçan’ın koleksiyonları sergilendi. Bugünse Gizia markası ve Gamze Saraçoğlu, Hatice Gökçe, Özlem Süer ve Hakan Yıldırım’ın koleksiyonları izlenecek. İstanbul Moda Günleri’nde koleksiyonlarını defilelerle taçlandıran tasarımcılardan Mehtap Elaidi, Bahar Korçan, Gamze Saraçoğlu, Pierre Cardin için koleksiyon tasarlayan Aylin Ekiz ve İFD komite başkanı İsmail Kutlu’ya sorularımızı yönelttik.
Tabuları anlattım
İmalat ülkesinden moda ülkesine dönüşümün tasarımcılar dünyasında çoktan başladığını belirten Bahar Korçan, sektör - tasarımcı işbirliğinin oluşmasıyla İstanbul’un moda dünyasına iyi bir alternatif oluşturduğunu düşünüyor. Tasarımcıların markalarla birlikte çalışması yurtdışında kanıksanmış bir kavram. Türkiye’de ise henüz yeni. Korçan, organizasyonun bu kavrama etkisinin pozitif olduğunu belirtirken, “Zorluklar bazen itici güç oluşturuyor. Tasarımcı- sektör birliktelikleri arttıkça ülkemizde markalaşmanın kalıcı tohumları da atılmış olacak” diyor.
Korçan yeni koleksiyonunda bireyleri baskı altında bırakan toplumsal tabuları ve bunlardan dolayı üstümüze yüklenenleri anlattığını söylüyor: “Bireyler bu kısıtlamaları ya olduğu gibi kabul ediyor ya da farkına varıp değiştirme yoluna gidiyor. Bence şimdi uyanma ve farkındalık vakti. Tasarımlarımın bir bölümünde bu yolculuğu anlatmak için kızım Lâl’in desenlerini kullandım.”
Çıkış noktası yaşam
Gamze Saraçoğlu’nun koleksiyonunun teması akış, fakat çıkış noktası su. Koleksiyonunu, suyun doğuşundan dalga formuna gelmesine kadarki yolculuğunu anlatan bir bütün olarak tarif ediyor. “2009 yılında yaşadığım zorlukların yanında küresel kriz ve duygusal çöküntü sonucu, yaşama olumlu bakış getirmek ve kendimi bu şekilde rahatlatmak ve anlatabilmek için bu koleksiyonu tasarladım. Hayatı suya, hayat akışını ise su akışına benzettim koleksiyonda.”
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza