MR çekilirken ölen Furkan'ın babasından ihmal suçlaması

ANTALYA'da acil serviste beyin MR'ı çekildiği sırada heyecandan kalbi durup ölen 3 yaşındaki Furkan'ın babası Adem Bozdağ, oğlunun ihmalden öldüğünü söyledi. Hastane yetkililerinin olayı yalanlamaya çalıştığını anlatan Bozdağ, "Benim canım gitti. Oğlum ellerinde can verdi. Bana daha neyi anlatıyorlar?" dedi.

MR çekilirken ölen Furkan'ın babasından ihmal suçlaması
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 27.03.2015 - 14:39

Esma ve Adem Bozdağ çiftinin çocukları 3 yaşındaki Furkan, geçen pazar günü evlerindeki kanepeye başını çarptı. Salı akşamı saat 23.00 sıralarında rahatsızlanan Furkan'ı, babası Adem Bozdağ ve halası evlerinin yakınındaki özel Anadolu Hastanesi'ne, oradan Meydan Tıp Merkezi'ne, sonrasında ise Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'ne götürdü. Acil serviste yapılan ilk muayenenin ardından Furkan Bozdağ'ın beyin MR'ının çekilmesi gerektiği istendi. MR için servise götürülen Furkan Bozdağ, korktuğu için cihazın içine girmek istemedi. Çekilen MR'ın başarısız olması üzerine teknisyen tarafından tekrar çekilmesi gerektiği söylendi. Küçük Furkan tekrar MR çekileceği sırada iddiaya göre aşırı heyecanlanınca kalbi durdu ve müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi.

BABA, İHMAL SUÇLAMASINDA BULUNDU

Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından Furkan'ın cansız bedenini Andızlı Mezarlığı'nda toprağa veren baba Adem Bozdağ, oğlunun MR çekimi sırasında can verdiğini söyledi.

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkililerinin, çocuğun MR çekimi sırasında heyecanlandığına yönelik açıklamasını yalanlamaya çalıştığını belirten Adem Bozdağ, "Bana daha neyi anlatıyorlar? Benim canım gitti, oğlum gitti. Oğlum onların elinde can verdi. Onlar neyin derdinde? Oğlum MR çekildiği sırada öldü tabi. Kimseye yalan söyleyecek durumum yok" diye konuştu. Oğlunun kucağında öldüğünü anlatan Bozdağ, şunları söyledi:

"Dört gün önce başını kanepeye vurdu. Salı günü de kusmaya başladı. Akşam özel bir hastaneye gittik. Orada bize 'Çocuk bir yerden düştü mü?' diye sordular. Başında hafif şişlik vardı. Bize Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde MR çektirmemizi söylediler. Hastaneye gittiğimizde MR görevlisi, çocuğumu yatırmamı istedi. Yatırdım ancak çocuğum korkuyordu. Görevliye 'Çocuk korkuyor' dedim. O da bana 'Bir şey olmaz, çekeriz' dedi. İlki çekildi fakat görevli 'Tekrar çekeceğiz' dedi. Bana 'Bir çocuğu tutamıyorsun. Başından tut' dedi. Daha sonra çocuğumu kucağıma aldım. Çocuğum elimde kaldı. Doktor geldi, beni dışarı çıkardılar."

"ÇOCUĞU UYUTALIM MI DİYE SORMADILAR"

Oğlunun 2 kez MR'a girdiğini anlatan Adem Bozdağ, "Çocuk korktu, kalbi dayanamadı. Bana sormadılar 'Çocuğu uyutalım mı?' diye. Hastane ve görevlilerden davacıyım. Onlar benim canımı aldılar başkasının canını almasınlar" dedi.

 

Minik Furkan MR'da öldü


'FURKAN'IN KORKU VE KAYGILARI DİKKATE ALINMALIYDI'

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Utku Şenol, MR çekimi sırasında cihazdan korkup aşırı heyecanlanarak hayatını kaybettiği belirtilen Furkan'ın korku ve kaygılarının dikkate alınması gerektiğini söyledi. İnsan hayatının kutsal olduğunu söyleyen Prof. Dr. Utku Şenol, "Yaşanan olay çok üzücü, Furkan'ın yaşamını yitirmesinin nedeni, altta yatan heyecan ve kalp ritmi bozukluğuna bağlı olabilir" dedi.

Sağlık çalışanlarının azami dikkat ve özen gösterebilecekleri ortamda çalışmalarının çok önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şenol, şöyle konuştu:

"Çok üzücü bir olay yaşandı. İnsanlar tabi hastanede tomografi çekimi ve diğer girişimsel işlemler sırasında bu tür olaylarla karşılaşabilir. Tabi önemli olan bu tür olayların hiç olmaması için gerekenlerin yapılması, bunu belirli bir seviyeye kadar azaltmak mümkün. Ancak hem çocuklarda hem erişkinlerde, gerek tomografi çekimi dışında olsun, gerek diğer incelemelerde olsun, kalp kaynaklı eğer altta yatan bir hastalık var ise ya da sinirsel kaynaklı kalp durması nabzın çok azalması şeklinde reaksiyonlar olabiliyor. Bu reaksiyonların bir kısmı büyük, bir kısmını hastane koşullarında geri döndürmek mümkün oluyor ama bazen böyle üzücü, şanssız olaylarla da karşılaşılabiliyor."

KLOSTROFOBİK REAKSİYONLAR OLABİLİR

Çekimler kapalı bir yerde olduğu için klostrofobi reaksiyonları olabildiğini aktaran Prof. Dr. Şenol, "Bunlar yüzde 3 ile 5 erişkinlerde de olabiliyor. Terleme şeklinde ya da bayılmalar olabiliyor. Kapalı alan fobisi olan kişilerde oluyor. Bu gibi hastalarda, hastanın tetkike girmeden önceki korku ve kaygısı mutlaka ciddiye alınmalı ve tetkikte ısrar edilmemeli. Gerekirse, ayrı bir risk genel olarak istemediğimiz bir şey ama anestezi altında bazı çekimler denenebilir. Bunlar olgu bazında, hasta bazında yapılmalı. Her hastanın kendi tetkik ihtiyacına göre, yaşına göre, durumuna göre önlemler alınmalı. Her şeyden önce hastanın her türlü kaygısı giderilmiş olmalı" diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler